قۇرئان كەرىم مەنىلىرىنىڭ تەرجىمىسى - تۈرۈكچە تەرجىمىسى - شەئبان بىرىيتىش * - تەرجىمىلەر مۇندەرىجىسى

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

مەنالار تەرجىمىسى سۈرە: سۈرە ياسىن   ئايەت:

Sûratu Yâsîn

يسٓ
Yâ Sîn.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَٱلۡقُرۡءَانِ ٱلۡحَكِيمِ
Kur'an-ı Hakim'e yemin olsun.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Sen elbette gönderilen rasûllerdensin.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
تَنزِيلَ ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ
(Bu Kur'an) Aziz ve Rahim olan (Allah'ın) indirmesidir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لِتُنذِرَ قَوۡمٗا مَّآ أُنذِرَ ءَابَآؤُهُمۡ فَهُمۡ غَٰفِلُونَ
Ta ki, ataları uyarılmamış, kendileri de gaflet içinde (kalmış) kimseler olan bir kavmi uyarasın.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لَقَدۡ حَقَّ ٱلۡقَوۡلُ عَلَىٰٓ أَكۡثَرِهِمۡ فَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنَّا جَعَلۡنَا فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ أَغۡلَٰلٗا فَهِيَ إِلَى ٱلۡأَذۡقَانِ فَهُم مُّقۡمَحُونَ
Biz, onların boyunlarına, çenelerine varan halkalar geçirdik. Onun için başları kalkıktır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَجَعَلۡنَا مِنۢ بَيۡنِ أَيۡدِيهِمۡ سَدّٗا وَمِنۡ خَلۡفِهِمۡ سَدّٗا فَأَغۡشَيۡنَٰهُمۡ فَهُمۡ لَا يُبۡصِرُونَ
Önlerine bir set, arkalarına da bir set çekerek onları bürüdük de artık göremezler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَسَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
Onları uyarsan da uyarmasan da birdir, iman etmezler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنَّمَا تُنذِرُ مَنِ ٱتَّبَعَ ٱلذِّكۡرَ وَخَشِيَ ٱلرَّحۡمَٰنَ بِٱلۡغَيۡبِۖ فَبَشِّرۡهُ بِمَغۡفِرَةٖ وَأَجۡرٖ كَرِيمٍ
Sen ancak, Kur’an’a uyan, görmediği halde Rahman’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Onları bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele!
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنَّا نَحۡنُ نُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَنَكۡتُبُ مَا قَدَّمُواْ وَءَاثَٰرَهُمۡۚ وَكُلَّ شَيۡءٍ أَحۡصَيۡنَٰهُ فِيٓ إِمَامٖ مُّبِينٖ
Şüphesiz biz, ölüleri diriltiriz ve onların yaptıkları her işi ve bıraktıkları izleri yazarız. Her şeyi açık bir kitapta toplamışızdır!
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَٱضۡرِبۡ لَهُم مَّثَلًا أَصۡحَٰبَ ٱلۡقَرۡيَةِ إِذۡ جَآءَهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Kendilerine elçiler gelmiş olan belde halkının misalini anlat onlara.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِذۡ أَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡهِمُ ٱثۡنَيۡنِ فَكَذَّبُوهُمَا فَعَزَّزۡنَا بِثَالِثٖ فَقَالُوٓاْ إِنَّآ إِلَيۡكُم مُّرۡسَلُونَ
Hani onlara iki elçi göndermiştik de onları yalanlamışlardı. Bir üçüncüsü ile onları güçlendirmiştik. Biz, size gönderilen elçileriz, demişlerdi.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قَالُواْ مَآ أَنتُمۡ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا وَمَآ أَنزَلَ ٱلرَّحۡمَٰنُ مِن شَيۡءٍ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا تَكۡذِبُونَ
Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman, hiç bir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz, diye cevap vermişlerdi.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قَالُواْ رَبُّنَا يَعۡلَمُ إِنَّآ إِلَيۡكُمۡ لَمُرۡسَلُونَ
Elçiler ise: Rabbimiz biliyor ki biz size gönderilen elçileriz, diye karşılık verdiler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَا عَلَيۡنَآ إِلَّا ٱلۡبَلَٰغُ ٱلۡمُبِينُ
Bizim görevimiz apaçık tebliğ/duyurmaktan başka bir şey değildir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قَالُوٓاْ إِنَّا تَطَيَّرۡنَا بِكُمۡۖ لَئِن لَّمۡ تَنتَهُواْ لَنَرۡجُمَنَّكُمۡ وَلَيَمَسَّنَّكُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٞ
Onlar dediler ki: Doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. Eğer bu işe bir son vermezseniz, sizi taşa tutarız ve bizden acı bir azap dokunur size.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قَالُواْ طَٰٓئِرُكُم مَّعَكُمۡ أَئِن ذُكِّرۡتُمۚ بَلۡ أَنتُمۡ قَوۡمٞ مُّسۡرِفُونَ
Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildi diye mi? Hayır! Siz aşırı giden bir toplumsunuz, dediler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَجَآءَ مِنۡ أَقۡصَا ٱلۡمَدِينَةِ رَجُلٞ يَسۡعَىٰ قَالَ يَٰقَوۡمِ ٱتَّبِعُواْ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Şehrin öbür ucundan koşa koşa bir adam geldi: Ey halkım! Elçilere tabi olun, dedi..
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱتَّبِعُواْ مَن لَّا يَسۡـَٔلُكُمۡ أَجۡرٗا وَهُم مُّهۡتَدُونَ
Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun. Onlar, hidayet üzeredirler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَالِيَ لَآ أَعۡبُدُ ٱلَّذِي فَطَرَنِي وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
Hem ben neden, beni yaratana ibadet etmeyeyim? Hâlbuki siz de O’na döndürüleceksiniz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ءَأَتَّخِذُ مِن دُونِهِۦٓ ءَالِهَةً إِن يُرِدۡنِ ٱلرَّحۡمَٰنُ بِضُرّٖ لَّا تُغۡنِ عَنِّي شَفَٰعَتُهُمۡ شَيۡـٔٗا وَلَا يُنقِذُونِ
O’ndan başkasını ilahlar edinir miyim? Rahman bana bir zarar istese, onların şefaati bana hiç bir yarar sağlamaz ve beni kurtaramazlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنِّيٓ إِذٗا لَّفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Üstelik ben o zaman apaçık sapıklıkta olurum.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنِّيٓ ءَامَنتُ بِرَبِّكُمۡ فَٱسۡمَعُونِ
Şüphesiz ben, Rabbinize iman ettim, beni dinleyin!
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قِيلَ ٱدۡخُلِ ٱلۡجَنَّةَۖ قَالَ يَٰلَيۡتَ قَوۡمِي يَعۡلَمُونَ
Ona: Cennet'e gir, denildi. O da: Keşke kavmim bilseydi.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
بِمَا غَفَرَ لِي رَبِّي وَجَعَلَنِي مِنَ ٱلۡمُكۡرَمِينَ
Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama layık kimselerden kıldığını…
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
۞ وَمَآ أَنزَلۡنَا عَلَىٰ قَوۡمِهِۦ مِنۢ بَعۡدِهِۦ مِن جُندٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَمَا كُنَّا مُنزِلِينَ
Biz ondan sonra, onun kavmini helak etmek için üzerlerine gökten herhangi bir ordu indirmedik ve indirecek de değildik.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِن كَانَتۡ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَإِذَا هُمۡ خَٰمِدُونَ
Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
يَٰحَسۡرَةً عَلَى ٱلۡعِبَادِۚ مَا يَأۡتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Ne yazık şu kullara! Kendilerine bir peygamber gelmeye görsün, onunla sadece alay ederlerdi.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَلَمۡ يَرَوۡاْ كَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّنَ ٱلۡقُرُونِ أَنَّهُمۡ إِلَيۡهِمۡ لَا يَرۡجِعُونَ
Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmüyorlar mı? Onlar, bir daha kendilerine dönmemektedirler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِن كُلّٞ لَّمَّا جَمِيعٞ لَّدَيۡنَا مُحۡضَرُونَ
Ve hepsi toplanıp huzurumuza çıkarılacaklardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَءَايَةٞ لَّهُمُ ٱلۡأَرۡضُ ٱلۡمَيۡتَةُ أَحۡيَيۡنَٰهَا وَأَخۡرَجۡنَا مِنۡهَا حَبّٗا فَمِنۡهُ يَأۡكُلُونَ
Ölü toprak kendileri için bir ayettir. Biz, onu diriltip, ondan yedikleri ekin çıkarırız.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَجَعَلۡنَا فِيهَا جَنَّٰتٖ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَٰبٖ وَفَجَّرۡنَا فِيهَا مِنَ ٱلۡعُيُونِ
Yine orada, hurma ve üzüm bahçeleri yetiştiririz. Aralarından da pınarlar fışkırtırız.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لِيَأۡكُلُواْ مِن ثَمَرِهِۦ وَمَا عَمِلَتۡهُ أَيۡدِيهِمۡۚ أَفَلَا يَشۡكُرُونَ
Ürünlerinden ve yetiştirdiklerinden yesinler diye. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
سُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلۡأَزۡوَٰجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ وَمِنۡ أَنفُسِهِمۡ وَمِمَّا لَا يَعۡلَمُونَ
Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah (eksikliklerden) münezzehtir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَءَايَةٞ لَّهُمُ ٱلَّيۡلُ نَسۡلَخُ مِنۡهُ ٱلنَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظۡلِمُونَ
Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, birden onlar karanlıkta kalıverirler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَٱلشَّمۡسُ تَجۡرِي لِمُسۡتَقَرّٖ لَّهَاۚ ذَٰلِكَ تَقۡدِيرُ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡعَلِيمِ
Güneş de karar kılacağı yere akıp gider. İşte bu, Aziz ve Alim olan Allah'ın takdiridir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَٱلۡقَمَرَ قَدَّرۡنَٰهُ مَنَازِلَ حَتَّىٰ عَادَ كَٱلۡعُرۡجُونِ ٱلۡقَدِيمِ
Ay’a da menziller belirledik ki, sonunda kuru bir hurma dalı gibi olur da geri döner.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لَا ٱلشَّمۡسُ يَنۢبَغِي لَهَآ أَن تُدۡرِكَ ٱلۡقَمَرَ وَلَا ٱلَّيۡلُ سَابِقُ ٱلنَّهَارِۚ وَكُلّٞ فِي فَلَكٖ يَسۡبَحُونَ
Ne Güneş'in Ay'a yetişmesi mümkündür. Ne de gündüzün geceyi geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzerler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَءَايَةٞ لَّهُمۡ أَنَّا حَمَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُمۡ فِي ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ
Onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ayettir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَخَلَقۡنَا لَهُم مِّن مِّثۡلِهِۦ مَا يَرۡكَبُونَ
Ve onlar için daha başka taşıtlar da yarattık.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِن نَّشَأۡ نُغۡرِقۡهُمۡ فَلَا صَرِيخَ لَهُمۡ وَلَا هُمۡ يُنقَذُونَ
Eğer istersek onları suda boğarız. Onlara bir yardımcı da bulunmaz, kendi kendilerine de kurtulamazlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِلَّا رَحۡمَةٗ مِّنَّا وَمَتَٰعًا إِلَىٰ حِينٖ
Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّقُواْ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيكُمۡ وَمَا خَلۡفَكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تُرۡحَمُونَ
Önünüzdekinden ve arkanızdakinden (dünya ve âhiret azâbından) sakının; umulur ki size merhamet olunur denildiğinde (yüz çevirirler).
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَا تَأۡتِيهِم مِّنۡ ءَايَةٖ مِّنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِمۡ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهَا مُعۡرِضِينَ
Ve onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldiği zaman, ancak ondan yüz çevirenler oldular.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ ٱللَّهُ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنُطۡعِمُ مَن لَّوۡ يَشَآءُ ٱللَّهُ أَطۡعَمَهُۥٓ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
Kendilerine: Allah’ın size verdiği rızıklardan infak edin denildiği zaman; kâfirler, iman edenlere; Allah'ın dilediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi acaba biz mi doyuracağız? Gerçekten siz apaçık bir sapıklık içindesiniz.”
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هَٰذَا ٱلۡوَعۡدُ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Eğer doğru söylüyorsanız, bu vaad ne zaman yerine gelecek? derler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
مَا يَنظُرُونَ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ تَأۡخُذُهُمۡ وَهُمۡ يَخِصِّمُونَ
Onlar, tek bir çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar. Birbirleriyle çekişip dururlarken onları yakalayacak.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ تَوۡصِيَةٗ وَلَآ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمۡ يَرۡجِعُونَ
(O zaman) Ne bir vasiyet edebilirler, ne de ailelerine geri dönebilirler
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَنُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ إِلَىٰ رَبِّهِمۡ يَنسِلُونَ
Sur'a üflenince, hemen kabirlerinden Rablerine doğru koşarak çıkarlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا مَنۢ بَعَثَنَا مِن مَّرۡقَدِنَاۜۗ هَٰذَا مَا وَعَدَ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَصَدَقَ ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Eyvah bize! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vadettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler, derler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِن كَانَتۡ إِلَّا صَيۡحَةٗ وَٰحِدَةٗ فَإِذَا هُمۡ جَمِيعٞ لَّدَيۡنَا مُحۡضَرُونَ
Yalnızca korkunç bir çığlık. Bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَٱلۡيَوۡمَ لَا تُظۡلَمُ نَفۡسٞ شَيۡـٔٗا وَلَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Artık bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz ve ne yapmışsanız ancak onun karşılığını göreceksiniz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنَّ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ ٱلۡيَوۡمَ فِي شُغُلٖ فَٰكِهُونَ
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
هُمۡ وَأَزۡوَٰجُهُمۡ فِي ظِلَٰلٍ عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ مُتَّكِـُٔونَ
Kendileri ve eşleri gölgeliklerde, koltuklara yaslanmışlardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لَهُمۡ فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَلَهُم مَّا يَدَّعُونَ
Orada, onlar için meyveler vardır. Canlarının istediği her şey onlarındır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
سَلَٰمٞ قَوۡلٗا مِّن رَّبّٖ رَّحِيمٖ
Rahim olan Rabden selam sözü vardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَٱمۡتَٰزُواْ ٱلۡيَوۡمَ أَيُّهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Ey günahkârlar! Bugün siz (bir tarafa) ayrılın!
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
۞ أَلَمۡ أَعۡهَدۡ إِلَيۡكُمۡ يَٰبَنِيٓ ءَادَمَ أَن لَّا تَعۡبُدُواْ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ
"Ey Adem oğulları! Size, şeytana ibadet etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır." demedim mi? @تەكشۈرگۈچى
Ey Adem oğulları! Size, şeytana ibadet etmeyin, çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَأَنِ ٱعۡبُدُونِيۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ
Bana ibadet edin. Dosdoğru yol budur, diye buyurmamış mıydım?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَقَدۡ أَضَلَّ مِنكُمۡ جِبِلّٗا كَثِيرًاۖ أَفَلَمۡ تَكُونُواْ تَعۡقِلُونَ
O, sizden çoğu toplumları saptırmıştı. Hiç mi akıl erdirmiyordunuz?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ
İşte size vaat olunan Cehennem!
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱصۡلَوۡهَا ٱلۡيَوۡمَ بِمَا كُنتُمۡ تَكۡفُرُونَ
Küfredişiniz sebebiyle bugün girin oraya!
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱلۡيَوۡمَ نَخۡتِمُ عَلَىٰٓ أَفۡوَٰهِهِمۡ وَتُكَلِّمُنَآ أَيۡدِيهِمۡ وَتَشۡهَدُ أَرۡجُلُهُم بِمَا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Bugün, onların ağızlarını mühürleyeceğiz, bizimle elleri konuşacak. Ayakları da yapıp, kazandıklarına şahitlik edecektir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَوۡ نَشَآءُ لَطَمَسۡنَا عَلَىٰٓ أَعۡيُنِهِمۡ فَٱسۡتَبَقُواْ ٱلصِّرَٰطَ فَأَنَّىٰ يُبۡصِرُونَ
Dileseydik, gözlerini tamamen kör ederdik de, o zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlardı. Oysa nasıl görebilirler?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَوۡ نَشَآءُ لَمَسَخۡنَٰهُمۡ عَلَىٰ مَكَانَتِهِمۡ فَمَا ٱسۡتَطَٰعُواْ مُضِيّٗا وَلَا يَرۡجِعُونَ
Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi, ne de geri gelmeye.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَن نُّعَمِّرۡهُ نُنَكِّسۡهُ فِي ٱلۡخَلۡقِۚ أَفَلَا يَعۡقِلُونَ
Kime uzun ömür verirsek onu yaratılışında tersine döndürürüz. Hala akletmiyorlar mı?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَا عَلَّمۡنَٰهُ ٱلشِّعۡرَ وَمَا يَنۢبَغِي لَهُۥٓۚ إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ وَقُرۡءَانٞ مُّبِينٞ
Ona şiir öğretmedik, ona yakışmaz da. Bu, yalnızca bir hatırlatma ve apaçık Kur’an’dır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لِّيُنذِرَ مَن كَانَ حَيّٗا وَيَحِقَّ ٱلۡقَوۡلُ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ
Diri olanları uyarmak ve sözün (azabın) kâfirler üzerine gerçekleşmesi içindir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّا خَلَقۡنَا لَهُم مِّمَّا عَمِلَتۡ أَيۡدِينَآ أَنۡعَٰمٗا فَهُمۡ لَهَا مَٰلِكُونَ
Kendi elimizle yaparak, onlar için yarattığımız hayvanları görmüyorlar mı? Onlara sahip olmaktadırlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَذَلَّلۡنَٰهَا لَهُمۡ فَمِنۡهَا رَكُوبُهُمۡ وَمِنۡهَا يَأۡكُلُونَ
O hayvanları onlara boyun eğdirdik, onlardan kimine biniyorlar, kiminin de etini yiyorlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَهُمۡ فِيهَا مَنَٰفِعُ وَمَشَارِبُۚ أَفَلَا يَشۡكُرُونَ
O hayvanlarda, insanlar için daha başka faydalar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ ءَالِهَةٗ لَّعَلَّهُمۡ يُنصَرُونَ
Kendilerine yardımlarını umarak Allah’tan başka ilahlar edindiler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لَا يَسۡتَطِيعُونَ نَصۡرَهُمۡ وَهُمۡ لَهُمۡ جُندٞ مُّحۡضَرُونَ
Halbuki ilahların onlara yardım etmeye güçleri yetmez. Aksine kendileri bunlar için askerlerdir (ve ateşte) hazırdırlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَلَا يَحۡزُنكَ قَوۡلُهُمۡۘ إِنَّا نَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ
Onların sözleri seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de açıkladıklarını da elbette biliyoruz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَوَلَمۡ يَرَ ٱلۡإِنسَٰنُ أَنَّا خَلَقۡنَٰهُ مِن نُّطۡفَةٖ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٞ مُّبِينٞ
İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmüyor mu? Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَضَرَبَ لَنَا مَثَلٗا وَنَسِيَ خَلۡقَهُۥۖ قَالَ مَن يُحۡيِ ٱلۡعِظَٰمَ وَهِيَ رَمِيمٞ
Kendi yaratılışını unutup, bize örnek veriyor: Bu çürümüş kemikleri kim diriltebilir? diyor.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قُلۡ يُحۡيِيهَا ٱلَّذِيٓ أَنشَأَهَآ أَوَّلَ مَرَّةٖۖ وَهُوَ بِكُلِّ خَلۡقٍ عَلِيمٌ
De ki: Onları ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُم مِّنَ ٱلشَّجَرِ ٱلۡأَخۡضَرِ نَارٗا فَإِذَآ أَنتُم مِّنۡهُ تُوقِدُونَ
Sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkaran O’dur. Nitekim siz onunla ateş yakıyorsunuz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَوَلَيۡسَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يَخۡلُقَ مِثۡلَهُمۚ بَلَىٰ وَهُوَ ٱلۡخَلَّٰقُ ٱلۡعَلِيمُ
Gökleri ve yeri yaratanın, onların benzerlerini yaratmaya gücü yetmez mi? Elbette yeter.O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
إِنَّمَآ أَمۡرُهُۥٓ إِذَآ أَرَادَ شَيۡـًٔا أَن يَقُولَ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri, ona yalnızca: “Ol!” demesidir; o da hemen oluverir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَسُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي بِيَدِهِۦ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيۡءٖ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
Her şeyin mülkü elinde olan ve sizin de kendisine döneceğiniz Allah (noksanlıklardan) münezzehtir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
 
مەنالار تەرجىمىسى سۈرە: سۈرە ياسىن
سۈرە مۇندەرىجىسى بەت نومۇرى
 
قۇرئان كەرىم مەنىلىرىنىڭ تەرجىمىسى - تۈرۈكچە تەرجىمىسى - شەئبان بىرىيتىش - تەرجىمىلەر مۇندەرىجىسى

قۇرئان كەرىمنىڭ تۈرۈكچە تەرجىمىسىنى شەئبان بىرىيتىش تەرجىمە قىلغان.ئىزاھات: پىكىر ئەركىنلىكى، باھالاش ۋە تەرەققى قىلدۇرۇش مەقسىتىدە ئەسلى تەرجىمىدىنمۇ پايدىلىنىشقا رۇخسەت قىلىش بىلەن بىرگە ئىشارەت قىلىنغان بەزى ئايەتلەرنىڭ تەرجىمىلىرى رۇۋۋاد تەرجىمە مەركىزىدە توغرىلانغان.

تاقاش