Check out the new design

Qurani Kərimin mənaca tərcüməsi - Qurani Kərimin müxtəsər tərfsiri - kitabının Türk dilinə tərcüməsi. * - Tərcumənin mündəricatı


Mənaların tərcüməsi Surə: ər-Rum   Ayə:
وَعۡدَ ٱللَّهِۖ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ وَعۡدَهُۥ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Bu zafer Allah Teâlâ'nın bir vaadidir. Yüce Allah vaadinden dönmez. Allah'ın zafer vaadinin gerçekleşmesi ile Müminlerin kesin inancı artar. Ancak insanların çoğu küfürleri sebebiyle bunu anlamazlar.
Ərəbcə təfsirlər:
يَعۡلَمُونَ ظَٰهِرٗا مِّنَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَهُمۡ عَنِ ٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ غَٰفِلُونَ
Onlar şeri hükümleri ve imanı bilmezler. Ancak geçimi kazanmak ve maddi uygarlığın inşası ile alakalı dünya hayatının zahirini bilmektedirler. Onlar, gerçek hayat diyarı olan ahiretten yüz çevirip, ona önem verip aldırış etmezler.
Ərəbcə təfsirlər:
أَوَلَمۡ يَتَفَكَّرُواْ فِيٓ أَنفُسِهِمۗ مَّا خَلَقَ ٱللَّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَأَجَلٖ مُّسَمّٗىۗ وَإِنَّ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلنَّاسِ بِلِقَآيِٕ رَبِّهِمۡ لَكَٰفِرُونَ
Yalanlayan müşrikler, Yüce Allah'ın kendi nefislerini nasıl yarattığını hiç düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri hak ile yaratmıştır. O ikisini oyun olsun diye yaratmamıştır. O ikisi için dünyada belirli bir vakit tayin etmiştir. İnsanların çoğu kıyamet günü Rablerine kavuşmayı inkâr ederler. Bundan dolayı Rableri katında razı olunan salih ameller ile yeniden diriltilecekleri vakit için hazırlık yapmazlar.
Ərəbcə təfsirlər:
أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُوٓاْ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗ وَأَثَارُواْ ٱلۡأَرۡضَ وَعَمَرُوهَآ أَكۡثَرَ مِمَّا عَمَرُوهَا وَجَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِۖ فَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيَظۡلِمَهُمۡ وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ
Onlar, kendilerinden önce yalanlayan ümmetlerin sonlarının nasıl olduğunu düşünmek için yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Bu ümmetler kuvvet olarak onlardan daha güçlü idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve imar etmişlerdi. Hatta bunlardan daha çok imar etmişlerdi. Resulleri Allah'ın birliğine delalet eden apaçık delil ve hüccetler ile onlara gelmişti, ancak onlar bunu yalanlamışlardı. Yüce Allah onları helak ettiğinde onlara zulmetmedi. Fakat onlar, küfürleri sebebiyle nefislerini helaka götürecek yerlere sürükledikleri için kendi nefislerine zulmetmişlerdir.
Ərəbcə təfsirlər:
ثُمَّ كَانَ عَٰقِبَةَ ٱلَّذِينَ أَسَٰٓـُٔواْ ٱلسُّوٓأَىٰٓ أَن كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَكَانُواْ بِهَا يَسۡتَهۡزِءُونَ
Sonra Allah'a şirk koşarak ve kötü amel işleyenlerin sonu son derece kötü oldu. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini yalanlayıp, onlarla alay ederek, dalga geçmişlerdi.
Ərəbcə təfsirlər:
ٱللَّهُ يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
Yüce Allah geçmiş bir örneği olmadan yaratmaya ilk olarak başlar. Sonra bu yarattıklarını fani kılar. Ardından onları tekrar eski hallerine döndürür. En sonun da kıyamet gününde hesaba çekilip karşılık almak için ancak O'na döndürülürsünüz.
Ərəbcə təfsirlər:
وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يُبۡلِسُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Kıyametin kopacağı gün mücrimler Allah'ın rahmetinden ümitlerini keseceklerdir. Küfürlerine karşı delilleri kalmadığı için emelleri de yok olmuştur.
Ərəbcə təfsirlər:
وَلَمۡ يَكُن لَّهُم مِّن شُرَكَآئِهِمۡ شُفَعَٰٓؤُاْ وَكَانُواْ بِشُرَكَآئِهِمۡ كَٰفِرِينَ
-Dünyada kendilerine ibadet ederek- ortak koştuklarından hiç kimse onları azaptan kurtarmak için şefaat edemeyecektir. Ortak koştuklarını inkâr edeceklerdir. Kendilerine ihtiyaç duydukları o vakit onları hayal kırıklığına uğratacaklardır. Zira onlar helak olunmakta eşittirler.
Ərəbcə təfsirlər:
وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يَوۡمَئِذٖ يَتَفَرَّقُونَ
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün insanlar dünyada yapmış oldukları amellere göre hesaplarını vermek için ayrılırlar. İlliyuna (Cennetin en yükseğine) yükseltilmek ve aşağıların en aşağısına indirilmek arasında olacaklardır.
Ərəbcə təfsirlər:
فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَهُمۡ فِي رَوۡضَةٖ يُحۡبَرُونَ
Allah'a iman eden ve O'nun katında razı olunan amelleri işleyenlere gelince, işte onlar cennette devamlı, hiç kesintiye uğramayacak nimetlere nail olmakla sevindirilirler.
Ərəbcə təfsirlər:
Bu səhifədə olan ayələrdən faydalar:
• العلم بما يصلح الدنيا مع الغفلة عما يصلح الآخرة لا ينفع.
Gaflet içinde dünya için tahsil edilen ilim, ahiretin yararı için fayda sağlamaz.

• آيات الله في الأنفس وفي الآفاق كافية للدلالة على توحيده.
Allah Teâlâ'nın nefislerde, yeryüzü ve gökyüzünün tüm köşelerinde bulunan ayetleri O'nun birliğini ispat için yeterlidir.

• الظلم سبب هلاك الأمم السابقة.
Geçmiş ümmetlerin helak edilmesinin sebebi işlemiş oldukları zulümdür.

• يوم القيامة يرفع الله المؤمنين، ويخفض الكافرين.
Yüce Allah kıyamet günü Müminleri yükseltip kâfirleri alçaltacaktır.

 
Mənaların tərcüməsi Surə: ər-Rum
Surələrin mündəricatı Səhifənin rəqəmi
 
Qurani Kərimin mənaca tərcüməsi - Qurani Kərimin müxtəsər tərfsiri - kitabının Türk dilinə tərcüməsi. - Tərcumənin mündəricatı

Tərcümə "Quran araşdırmaları Təfsir Mərkəzi" tərəfindən yayımlanmışdır.

Bağlamaq