Übersetzung der Bedeutungen von dem heiligen Quran - Türkische Übersetzung-Schaaban Britsh * - Übersetzungen

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

Übersetzung der Bedeutungen Surah / Kapitel: Az-Zumar   Vers:

Sûratu'z-Zumer

تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ
Bu Kitap izzet ve hikmet sahibi Allah katından indirilmiştir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
إِنَّآ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ فَٱعۡبُدِ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ
Biz, sana kitabı hak olarak indirdik. Öyleyse, dini ona halis kılarak Allah’a ibadet et!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَلَا لِلَّهِ ٱلدِّينُ ٱلۡخَالِصُۚ وَٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءَ مَا نَعۡبُدُهُمۡ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَآ إِلَى ٱللَّهِ زُلۡفَىٰٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ فِي مَا هُمۡ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي مَنۡ هُوَ كَٰذِبٞ كَفَّارٞ
Bil ki halis din Allah’ındır. Ondan başka veliler edinenler: Biz bunlara, ancak bizi Allah’a çokça yaklaştırmaları için ibadet ediyoruz derler. Allah, anlaşmazlığa düştükleri konuda aralarında hükmü verecektir. Şu kadar var ki Allah; yalancı, inkârcı ve kâfir kimseye hidayet etmez.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
لَّوۡ أَرَادَ ٱللَّهُ أَن يَتَّخِذَ وَلَدٗا لَّٱصۡطَفَىٰ مِمَّا يَخۡلُقُ مَا يَشَآءُۚ سُبۡحَٰنَهُۥۖ هُوَ ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ
Eğer Allah bir oğul edinmek isteseydi, yarattıkları içinden dilediğini seçerdi. O bundan münezzehtir. O birdir, Kahhar olan Allah'tır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ بِٱلۡحَقِّۖ يُكَوِّرُ ٱلَّيۡلَ عَلَى ٱلنَّهَارِ وَيُكَوِّرُ ٱلنَّهَارَ عَلَى ٱلَّيۡلِۖ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِي لِأَجَلٖ مُّسَمًّىۗ أَلَا هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّٰرُ
O, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Geceyi gündüze dolayıp, örter gündüzü de geceye örter, güneşe ve aya da boyun eğdirmiştir. Hepsi de belli bir süreye kadar akar/gider. Bilin ki O, çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
خَلَقَكُم مِّن نَّفۡسٖ وَٰحِدَةٖ ثُمَّ جَعَلَ مِنۡهَا زَوۡجَهَا وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ ٱلۡأَنۡعَٰمِ ثَمَٰنِيَةَ أَزۡوَٰجٖۚ يَخۡلُقُكُمۡ فِي بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمۡ خَلۡقٗا مِّنۢ بَعۡدِ خَلۡقٖ فِي ظُلُمَٰتٖ ثَلَٰثٖۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُصۡرَفُونَ
Sizi tek bir candan yaratmıştır. Sonra ondan da eşini meydana getirmiş ve size sekiz eş hayvan indirmiştir. Sizi analarınızın karnında, üç karanlık içinde bir yaratıştan diğer bir yaratışa geçerek (safhalardan geçirerek) yaratmıştır. İşte bu Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur Ondan başka (hak) ilah yoktur. O halde nasıl (şirke) çevriliyorsunuz?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
إِن تَكۡفُرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ عَنكُمۡۖ وَلَا يَرۡضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلۡكُفۡرَۖ وَإِن تَشۡكُرُواْ يَرۡضَهُ لَكُمۡۗ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرۡجِعُكُمۡ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَۚ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Eğer küfrederseniz, Allah’ın sizden müstağnidir. Kullarının küfrüne razı olmaz. Eğer şükrederseniz, sizin için ondan razı olur. Hiç bir günahkâr bir başkasının günahını yüklenmez. Sonra Rabbinizedir dönüşünüz. Elbette size yaptıklarınızı haber verecektir. O, kalplerde olanları çok iyi bilendir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
۞ وَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَا رَبَّهُۥ مُنِيبًا إِلَيۡهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُۥ نِعۡمَةٗ مِّنۡهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدۡعُوٓاْ إِلَيۡهِ مِن قَبۡلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادٗا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِۦۚ قُلۡ تَمَتَّعۡ بِكُفۡرِكَ قَلِيلًا إِنَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلنَّارِ
İnsana bir zarar dokununca, Rabbine yönelerek, ona dua eder. Sonra, kendisinden bir nimet verdiği zaman, daha önce ona dua ettiğini unutur da onun yolundan saptırsın diye Allah’a eşler koşar, De ki: Küfrünle biraz faydalanıp, eğlene dur. Kuşkusuz sen ateş ehlindensin!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَمَّنۡ هُوَ قَٰنِتٌ ءَانَآءَ ٱلَّيۡلِ سَاجِدٗا وَقَآئِمٗا يَحۡذَرُ ٱلۡأٓخِرَةَ وَيَرۡجُواْ رَحۡمَةَ رَبِّهِۦۗ قُلۡ هَلۡ يَسۡتَوِي ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَۗ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Yoksa gece saatlerini secde ederek ve kıyama durarak, itaatle geçiren, ahiretten çekinip, Rabb’inin rahmetini uman mı (kâfir olan mı daha hayırlıdır)? Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? de! Ancak akıl sahipleri düşünüp öğüt alır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلۡ يَٰعِبَادِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡۚ لِلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ فِي هَٰذِهِ ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٞۗ وَأَرۡضُ ٱللَّهِ وَٰسِعَةٌۗ إِنَّمَا يُوَفَّى ٱلصَّٰبِرُونَ أَجۡرَهُم بِغَيۡرِ حِسَابٖ
De ki: Ey iman eden kullarım! Rabbinizden sakının! Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah’ın arzı geniştir. Ancak sabredenlere, hesapsızca/sınırsızca karşılık verilecektir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلۡ إِنِّيٓ أُمِرۡتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ
De ki: Ben, dini Allah’a halis kılarak O'na ibadet etmekle emrolundum.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَأُمِرۡتُ لِأَنۡ أَكُونَ أَوَّلَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
Teslim olanların da ilki olmakla emrolundum.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلۡ إِنِّيٓ أَخَافُ إِنۡ عَصَيۡتُ رَبِّي عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
De ki: Eğer Rabbime karşı isyan edersem, elbette ben büyük bir günün azabından korkarım!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلِ ٱللَّهَ أَعۡبُدُ مُخۡلِصٗا لَّهُۥ دِينِي
Dinimi kendisine halis kılarak (sadece) Allah’a ibadet ederim! de.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
فَٱعۡبُدُواْ مَا شِئۡتُم مِّن دُونِهِۦۗ قُلۡ إِنَّ ٱلۡخَٰسِرِينَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَأَهۡلِيهِمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ أَلَا ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡخُسۡرَانُ ٱلۡمُبِينُ
Siz de, ondan başka dilediğinize ibadet edin. De ki: Hüsrana uğrayacaklar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana uğratanlardır. Dikkat edin, apaçık hüsran işte budur!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
لَهُم مِّن فَوۡقِهِمۡ ظُلَلٞ مِّنَ ٱلنَّارِ وَمِن تَحۡتِهِمۡ ظُلَلٞۚ ذَٰلِكَ يُخَوِّفُ ٱللَّهُ بِهِۦ عِبَادَهُۥۚ يَٰعِبَادِ فَٱتَّقُونِ
Onların üstlerinden ateşten tabakalar, altlarından da tabakalar vardır. Allah, kullarını işte bununla korkutuyor. Ey kullarım! Benden sakının!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَٱلَّذِينَ ٱجۡتَنَبُواْ ٱلطَّٰغُوتَ أَن يَعۡبُدُوهَا وَأَنَابُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ لَهُمُ ٱلۡبُشۡرَىٰۚ فَبَشِّرۡ عِبَادِ
Tağut'a ibadet etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
ٱلَّذِينَ يَسۡتَمِعُونَ ٱلۡقَوۡلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحۡسَنَهُۥٓۚ أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ هَدَىٰهُمُ ٱللَّهُۖ وَأُوْلَٰٓئِكَ هُمۡ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Onlar, sözü dinleyip en güzeline uyarlar. Onlar, Allah’ın kendilerine hidayet ettiği kimselerdir. Onlar, akıl sahibi kimselerdir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَفَمَنۡ حَقَّ عَلَيۡهِ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي ٱلنَّارِ
Üzerine azap kelimesi hak olmuş kimseye (hidayet edemezsin), ateşte olanı da sen mi kurtaracaksın?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
لَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ لَهُمۡ غُرَفٞ مِّن فَوۡقِهَا غُرَفٞ مَّبۡنِيَّةٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ ٱلۡمِيعَادَ
Oysa, Rablerinden sakınanlar için üstüste yapılmış, altlarından ırmaklar akan odalar/köşkler vardır. Bu, Allah’ın vaadidir. Allah, vaadinden dönmez.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَسَلَكَهُۥ يَنَٰبِيعَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ثُمَّ يُخۡرِجُ بِهِۦ زَرۡعٗا مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَجۡعَلُهُۥ حُطَٰمًاۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Görmedin mi? Allah gökten bir su indirdi, onu yerdeki kaynaklara yerleştirdi, sonra onunla türlü türlü renklerde ekinler yetiştiriyor. Sonra onlar kurur da sapsarı olduklarını görürsün. Sonra da Allah onları kurumuş çer çöp hâline getirir. İşte bunda akıl sahipleri için bir ibret vardır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَفَمَن شَرَحَ ٱللَّهُ صَدۡرَهُۥ لِلۡإِسۡلَٰمِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٖ مِّن رَّبِّهِۦۚ فَوَيۡلٞ لِّلۡقَٰسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ أُوْلَٰٓئِكَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Allah’ın, gönlünü İslam’a açıp, Rabbinden bir aydınlık (yol) üzerine olan kimse ile (böyle olmayan kimse bir olur mu?) Allah’ın uyarılarına karşı kalpleri katı olanların vay haline! İşte onlar, apaçık bir dalalettedirler.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
ٱللَّهُ نَزَّلَ أَحۡسَنَ ٱلۡحَدِيثِ كِتَٰبٗا مُّتَشَٰبِهٗا مَّثَانِيَ تَقۡشَعِرُّ مِنۡهُ جُلُودُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُمۡ ثُمَّ تَلِينُ جُلُودُهُمۡ وَقُلُوبُهُمۡ إِلَىٰ ذِكۡرِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ هُدَى ٱللَّهِ يَهۡدِي بِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٍ
Allah sözün en güzelini, müteşabih ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları...) ikişerli bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir, sonra derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine yumuşar. İşte bu Allah’ın hidayetidir. Onunla dilediğine hidayet eder. Allah, kimi de saptırırsa, artık ona bir hidayet edici yoktur.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَفَمَن يَتَّقِي بِوَجۡهِهِۦ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ وَقِيلَ لِلظَّٰلِمِينَ ذُوقُواْ مَا كُنتُمۡ تَكۡسِبُونَ
Kıyamet günü, yüzünü kötü azaptan korumaya çalışan kimse (ile cennete olan kimse bir olur mu?) Zalimlere "Kazandığınızı tadın!" denilir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَأَتَىٰهُمُ ٱلۡعَذَابُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَشۡعُرُونَ
Onlardan öncekiler de yalanlamışlardı da hiç farkında olmadıkları bir yerden azap onlara geliverdi.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
فَأَذَاقَهُمُ ٱللَّهُ ٱلۡخِزۡيَ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَلَعَذَابُ ٱلۡأٓخِرَةِ أَكۡبَرُۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ
Allah, onlara dünya hayatında da rezilliği tattırdı. Ahiret azabı ise çok daha büyüktür. Keşke bunu bilselerdi!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَلَقَدۡ ضَرَبۡنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانِ مِن كُلِّ مَثَلٖ لَّعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ
Biz bu Kur’an’da, insanlar için, düşünsünler diye her türlü misali verdik.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُرۡءَانًا عَرَبِيًّا غَيۡرَ ذِي عِوَجٖ لَّعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ
Sakınıp, takvalı olsunlar diye, hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur'an olarak (indirdik).
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
ضَرَبَ ٱللَّهُ مَثَلٗا رَّجُلٗا فِيهِ شُرَكَآءُ مُتَشَٰكِسُونَ وَرَجُلٗا سَلَمٗا لِّرَجُلٍ هَلۡ يَسۡتَوِيَانِ مَثَلًاۚ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Allah, birbiriyle geçinemeyen bir çok ortağa bağlı olan bir adamla, yalnız bir kişiye has/bağlı bir adamı örnek olarak vermiştir. Bu ikisinin durumu eşit midir? Hamd, Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
إِنَّكَ مَيِّتٞ وَإِنَّهُم مَّيِّتُونَ
Elbet sen de öleceksin, onlar da ölecekler.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
ثُمَّ إِنَّكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ عِندَ رَبِّكُمۡ تَخۡتَصِمُونَ
Sonra siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda mahkeme olunacaksınız.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
۞ فَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَذَبَ عَلَى ٱللَّهِ وَكَذَّبَ بِٱلصِّدۡقِ إِذۡ جَآءَهُۥٓۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡكَٰفِرِينَ
Allah hakkında yalan söyleyen ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim vardır? Küfre sapanlar için Cehennem'de bir sığınma yeri mi yok?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَٱلَّذِي جَآءَ بِٱلصِّدۡقِ وَصَدَّقَ بِهِۦٓ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ
Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler ise, işte onlar muttakilerdir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
لَهُم مَّا يَشَآءُونَ عِندَ رَبِّهِمۡۚ ذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Onlara, Rableri katında istedikleri şeyler vardır. Bu, iyilik yapanların ödülüdür.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
لِيُكَفِّرَ ٱللَّهُ عَنۡهُمۡ أَسۡوَأَ ٱلَّذِي عَمِلُواْ وَيَجۡزِيَهُمۡ أَجۡرَهُم بِأَحۡسَنِ ٱلَّذِي كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Böylece Allah, onların (dünyada) yaptıklarının en kötüsünü örtecek ve yapmakta oldukları amellerin en güzeliyle ecirlerini verecektir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِكَافٍ عَبۡدَهُۥۖ وَيُخَوِّفُونَكَ بِٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦۚ وَمَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِنۡ هَادٖ
Allah kuluna kafi değil midir? Onlar seni Allah’tan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah, kimi saptırırsa, artık ona bir hidayet edici yoktur.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَمَن يَهۡدِ ٱللَّهُ فَمَا لَهُۥ مِن مُّضِلٍّۗ أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِعَزِيزٖ ذِي ٱنتِقَامٖ
Allah kime de hidayet ederse onu da saptıracak yoktur. Allah Aziz ve intikam sahibi değil midir?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۚ قُلۡ أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ إِنۡ أَرَادَنِيَ ٱللَّهُ بِضُرٍّ هَلۡ هُنَّ كَٰشِفَٰتُ ضُرِّهِۦٓ أَوۡ أَرَادَنِي بِرَحۡمَةٍ هَلۡ هُنَّ مُمۡسِكَٰتُ رَحۡمَتِهِۦۚ قُلۡ حَسۡبِيَ ٱللَّهُۖ عَلَيۡهِ يَتَوَكَّلُ ٱلۡمُتَوَكِّلُونَ
Onlara: Gökler ve yeri kim yarattı? diye sorsan; Allah, diyeceklerdir. De ki: Allah’tan başka dua ettiklerinizi gördünüz mü, Allah bana bir zarar vermek istese onlar, onun zararını giderebilir mi? Ya da bana bir rahmet dilese, onlar, onun rahmetini engelleyebilirler mi? De ki: Allah bana yeter. Tevekkül edenler yalnız ona tevekkül etsinler.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلۡ يَٰقَوۡمِ ٱعۡمَلُواْ عَلَىٰ مَكَانَتِكُمۡ إِنِّي عَٰمِلٞۖ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ
De ki: Ey halkım, bulunduğunuz hal üzere çalışın, ben de amel edip, çalışıyorum.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
مَن يَأۡتِيهِ عَذَابٞ يُخۡزِيهِ وَيَحِلُّ عَلَيۡهِ عَذَابٞ مُّقِيمٌ
Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kalıcı azabın kimin üzerine ineceğini ilerde bileceksiniz. @Korrigiert
İlerde bileceksiniz. Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kalıcı azabın kimin üzerine ineceğini...
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
إِنَّآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ لِلنَّاسِ بِٱلۡحَقِّۖ فَمَنِ ٱهۡتَدَىٰ فَلِنَفۡسِهِۦۖ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيۡهَاۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيۡهِم بِوَكِيلٍ
Biz, kitabı sana insanlar için “hak” olarak indirdik. O halde onu kim hidayete erişirse kendisi için erişir Kim de sapıtırsa, ancak kendi aleyhine sapıtır. Sen onlara vekil değilsin.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
ٱللَّهُ يَتَوَفَّى ٱلۡأَنفُسَ حِينَ مَوۡتِهَا وَٱلَّتِي لَمۡ تَمُتۡ فِي مَنَامِهَاۖ فَيُمۡسِكُ ٱلَّتِي قَضَىٰ عَلَيۡهَا ٱلۡمَوۡتَ وَيُرۡسِلُ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمًّىۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Allah, nefisleri öldükleri zaman ve ölmeyenleri de uykularında öldürüverir. Ölümüne hüküm verilenlerinkini tutar, diğerlerini belirlenmiş bir süreye kadar salıverir. İşte bunda, düşünen bir toplum için ayetler/deliller vardır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَمِ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ شُفَعَآءَۚ قُلۡ أَوَلَوۡ كَانُواْ لَا يَمۡلِكُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَعۡقِلُونَ
Yoksa onlar Allah’tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki : Onlar hiç bir şeye sahip değillerse ve akletmiyorlarsa da mı?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُل لِّلَّهِ ٱلشَّفَٰعَةُ جَمِيعٗاۖ لَّهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
De ki: Şefaatin hepsi Allah’ındır. Göklerin ve yerin mülkü O’na aittir. Sonra O’na döndürüleceksiniz.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَإِذَا ذُكِرَ ٱللَّهُ وَحۡدَهُ ٱشۡمَأَزَّتۡ قُلُوبُ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِۖ وَإِذَا ذُكِرَ ٱلَّذِينَ مِن دُونِهِۦٓ إِذَا هُمۡ يَسۡتَبۡشِرُونَ
Allah’ın adı tek olarak anıldığı zaman, ahirete iman etmeyenlerin kalpleri tiksinir. Oysa O'ndan başkaları anıldığında ise hemen sevince kapılırlar.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلِ ٱللَّهُمَّ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ عَٰلِمَ ٱلۡغَيۡبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ أَنتَ تَحۡكُمُ بَيۡنَ عِبَادِكَ فِي مَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ
De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve görüleni bilen Allah'ım! Hakkında anlaşmazlığa düştükleri hususlarda kulların arasında hüküm verecek sensin.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَلَوۡ أَنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا وَمِثۡلَهُۥ مَعَهُۥ لَٱفۡتَدَوۡاْ بِهِۦ مِن سُوٓءِ ٱلۡعَذَابِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ وَبَدَا لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ مَا لَمۡ يَكُونُواْ يَحۡتَسِبُونَ
Yeryüzünde bulunan şeylerin hepsi ve bir katı daha o zalimlerin olsaydı, kıyamet günü, azabın en kötüsünden (kurtulmak için) onu fidye olarak verirlerdi. Zira Allah tarafından hiç de hesaba katmamış oldukları şeyler ortaya çıkıp gelmiştir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَبَدَا لَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Onların kazandıkları kötülükler ortaya çıkmış ve alay ettikleri şey çepeçevre kuşatmıştır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
فَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَانَا ثُمَّ إِذَا خَوَّلۡنَٰهُ نِعۡمَةٗ مِّنَّا قَالَ إِنَّمَآ أُوتِيتُهُۥ عَلَىٰ عِلۡمِۭۚ بَلۡ هِيَ فِتۡنَةٞ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
İnsana bir zarar dokundu mu hemen bize dua eder. Ona bizden bir rahmet verdiğimiz zaman da: "Bu bana, ilmim/bilgim dolayısıyla verilmiştir" der. Oysa o bir fitne/imtihandır. Fakat çokları bilmez.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قَدۡ قَالَهَا ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Kendilerinden önce gelenler de böyle söylemişti. Fakat kazandıkları kendilerine fayda sağlamamıştı.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
فَأَصَابَهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْۚ وَٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡ هَٰٓؤُلَآءِ سَيُصِيبُهُمۡ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُواْ وَمَا هُم بِمُعۡجِزِينَ
Nihayet kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet etmişti. İşte bunlardan zalim olanlara da kazandıkları şeylerin kötülükleri isabet edecek ve onlar aciz bırakıcılar değildir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَوَلَمۡ يَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ
Bilmiyorlar mı ki Allah, dilediğine rızkı yayar ve de daraltır. İman eden bir toplum için işte bunda deliller vardır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
۞ قُلۡ يَٰعِبَادِيَ ٱلَّذِينَ أَسۡرَفُواْ عَلَىٰٓ أَنفُسِهِمۡ لَا تَقۡنَطُواْ مِن رَّحۡمَةِ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ يَغۡفِرُ ٱلذُّنُوبَ جَمِيعًاۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلرَّحِيمُ
De ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlayıcıdır. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَأَنِيبُوٓاْ إِلَىٰ رَبِّكُمۡ وَأَسۡلِمُواْ لَهُۥ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلۡعَذَابُ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ
Azap size gelmeden önce, Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun ki sonra hiç bir yardım göremezsiniz.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَٱتَّبِعُوٓاْ أَحۡسَنَ مَآ أُنزِلَ إِلَيۡكُم مِّن رَّبِّكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلۡعَذَابُ بَغۡتَةٗ وَأَنتُمۡ لَا تَشۡعُرُونَ
Azap size, farkında olmadığınız bir anda ansızın gelmeden önce Rabbinizden indirilenin en güzeline uyun.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَن تَقُولَ نَفۡسٞ يَٰحَسۡرَتَىٰ عَلَىٰ مَا فَرَّطتُ فِي جَنۢبِ ٱللَّهِ وَإِن كُنتُ لَمِنَ ٱلسَّٰخِرِينَ
Kişi (o gün): Allah’a karşı (itaat etmede) aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَوۡ تَقُولَ لَوۡ أَنَّ ٱللَّهَ هَدَىٰنِي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُتَّقِينَ
Yahut keşke Allah bana hidayet etseydi de muttakilerden olsaydım der.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
أَوۡ تَقُولَ حِينَ تَرَى ٱلۡعَذَابَ لَوۡ أَنَّ لِي كَرَّةٗ فَأَكُونَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Veya azabı görünce; "Keşke bir kere daha hak verilse de iyi amel yapanlardan olsam" der.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
بَلَىٰ قَدۡ جَآءَتۡكَ ءَايَٰتِي فَكَذَّبۡتَ بِهَا وَٱسۡتَكۡبَرۡتَ وَكُنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Hayır, sana ayetlerim gelmişti ve sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştun.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ تَرَى ٱلَّذِينَ كَذَبُواْ عَلَى ٱللَّهِ وُجُوهُهُم مُّسۡوَدَّةٌۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡمُتَكَبِّرِينَ
Kıyamet günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Kibirlenenler için cehennemde bir sığınma yeri mi yok?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَيُنَجِّي ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ بِمَفَازَتِهِمۡ لَا يَمَسُّهُمُ ٱلسُّوٓءُ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Allah takva sahiplerini kurtuluşlarından dolayı necata erdirir. Onlara kötülük dokunmaz ve onlar hüzne kapılmayacaklardır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
ٱللَّهُ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ وَكِيلٞ
Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O her şeyin vekilidir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
لَّهُۥ مَقَالِيدُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
Göklerin ve yerin (hazine) anahtarları Onundur. Allah’ın ayetlerine küfredenler işte onlar, hüsrana uğrayacaklar, onlardır.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قُلۡ أَفَغَيۡرَ ٱللَّهِ تَأۡمُرُوٓنِّيٓ أَعۡبُدُ أَيُّهَا ٱلۡجَٰهِلُونَ
De ki: Ey cahiller! Allah’tan başkasına ibadet etmemi mi emrediyorsunuz? @Korrigiert
De ki: Allah’tan başkasına ibadet etmemi mi emrediyorsunuz ey cahiller?
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَلَقَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡكَ وَإِلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكَ لَئِنۡ أَشۡرَكۡتَ لَيَحۡبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
Sana ve senden öncekilere: Eğer şirk koşarsan yaptıkların boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun, diye vahyolunmuştur.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
بَلِ ٱللَّهَ فَٱعۡبُدۡ وَكُن مِّنَ ٱلشَّٰكِرِينَ
Öyleyse, yalnızca Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦ وَٱلۡأَرۡضُ جَمِيعٗا قَبۡضَتُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُ مَطۡوِيَّٰتُۢ بِيَمِينِهِۦۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Allah’ı hakkıyla takdir edemediler. Yer tümüyle onun avucundadır, kıyamet günü gökler de sağ elinde dürülmüş olacaktır. O, koştukları şirklerden münezzehtir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَنُفِخَ فِي ٱلصُّورِ فَصَعِقَ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا مَن شَآءَ ٱللَّهُۖ ثُمَّ نُفِخَ فِيهِ أُخۡرَىٰ فَإِذَا هُمۡ قِيَامٞ يَنظُرُونَ
Sûr’a üflenmiş, Allah’ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa ölmüştür. Sonra ona tekrar üflendiği zaman onlar ayağa kalkar ve bakıp dururlar.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَأَشۡرَقَتِ ٱلۡأَرۡضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ ٱلۡكِتَٰبُ وَجِاْيٓءَ بِٱلنَّبِيِّـۧنَ وَٱلشُّهَدَآءِ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡحَقِّ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ
Yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanır, kitap ortaya konur, peygamberler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle hüküm verilir. Onlara asla zulmedilmez.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَوُفِّيَتۡ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا عَمِلَتۡ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِمَا يَفۡعَلُونَ
Herkese, çalıştığının karşılığı tam olarak verilir. Onların ne yaptıklarını, en iyi bilen O’dur.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَسِيقَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِلَىٰ جَهَنَّمَ زُمَرًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا فُتِحَتۡ أَبۡوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمۡ خَزَنَتُهَآ أَلَمۡ يَأۡتِكُمۡ رُسُلٞ مِّنكُمۡ يَتۡلُونَ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِ رَبِّكُمۡ وَيُنذِرُونَكُمۡ لِقَآءَ يَوۡمِكُمۡ هَٰذَاۚ قَالُواْ بَلَىٰ وَلَٰكِنۡ حَقَّتۡ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ
Kâfirler bölük bölük Cehennem'e sürülür. Oraya geldikleri zaman kapıları açılmış ve oranın bekçileri onlara: Size, içinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızla ilgili uyaran peygamberler gelmedi mi? Onlar da: Evet, geldi, demişlerdir. Fakat, kâfirlerin üzerine azap kelimesi hak olmuştur.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
قِيلَ ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ
Onlara: İçinde ebedi kalmak üzere cehennem kapılarından girin içeri! Büyüklenenler için ne kötü bir yurt! denir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَسِيقَ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ زُمَرًاۖ حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءُوهَا وَفُتِحَتۡ أَبۡوَٰبُهَا وَقَالَ لَهُمۡ خَزَنَتُهَا سَلَٰمٌ عَلَيۡكُمۡ طِبۡتُمۡ فَٱدۡخُلُوهَا خَٰلِدِينَ
Rablerinden sakınan kimseler bölük bölük Cennet'e sevkedilirler. Oraya gelirler ve kapılar açılır ve onun bekçileri: Selam size, tertemiz olarak geldiniz ebedi olarak girin oraya!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَقَالُواْ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي صَدَقَنَا وَعۡدَهُۥ وَأَوۡرَثَنَا ٱلۡأَرۡضَ نَتَبَوَّأُ مِنَ ٱلۡجَنَّةِ حَيۡثُ نَشَآءُۖ فَنِعۡمَ أَجۡرُ ٱلۡعَٰمِلِينَ
(Onlar da) Derler ki: Bize verdiği vaadi doğrulayan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun. Çalışanların ödülü ne güzeldir!
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
وَتَرَى ٱلۡمَلَٰٓئِكَةَ حَآفِّينَ مِنۡ حَوۡلِ ٱلۡعَرۡشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمۡدِ رَبِّهِمۡۚ وَقُضِيَ بَيۡنَهُم بِٱلۡحَقِّۚ وَقِيلَ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Orada meleklerin Arş'ın etrafını kuşatarak, Rablerini hamd edip tesbih ederken görürsün. Aralarında hak ile hüküm verilmiş ve hamd, alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur, denilmiştir.
Arabische Interpretationen von dem heiligen Quran:
 
Übersetzung der Bedeutungen Surah / Kapitel: Az-Zumar
Suren/ Kapiteln Liste Nummer der Seite
 
Übersetzung der Bedeutungen von dem heiligen Quran - Türkische Übersetzung-Schaaban Britsh - Übersetzungen

die türkische Übersetzung der Quran-Bedeutung von Shaaban British Hinweis: Einige übersetzte Verse, korrigiert von Ruwwad Translation Center. Die Originalübersetzung steht für Anregungen, kontinuierliche Auswertung und Entwicklung zur Verfügung

Schließen