Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (96) Simoore: Simoore roɓo
قُلۡ كَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدَۢا بَيۡنِي وَبَيۡنَكُمۡۚ إِنَّهُۥ كَانَ بِعِبَادِهِۦ خَبِيرَۢا بَصِيرٗا
-Ey Resul!- De ki: Benim size bildirmek için gönderildiğim şeyi tebliğ ettiğime ve size resul olarak gönderildiğime dair benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarının bütün hallerini kuşatmıştır ve o hallerden herhangi bir şey O'na gizli kalmaz. Onların nefislerinin bütün gizli hallerini bilip görendir.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• بيَّن الله للناس في القرآن من كل ما يُعْتَبر به من المواعظ والعبر والأوامر والنواهي والقصص؛ رجاء أن يؤمنوا.
Yüce Allah, iman ederler ümidiyle Kuran'da, öğüt, ders, emir, yasak ve kıssalardan itibar edilen her bir şeyi insanlara açıklamıştır;

• القرآن كلام الله وآية النبي الخالدة، ولن يقدر أحد على المجيء بمثله.
Kur'an Allah'ın kelamıdır ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ebedî mucizesidir ve hiçbir kimsenin bu mucizenin bir benzerini getiremeye gücü yetmez.

• من رحمة الله بعباده أن أرسل إليهم بشرًا منهم، فإنهم لا يطيقون التلقي من الملائكة.
Kullarına kendi (cinslerinden) insanlardan bir (peygamber) göndermesi Yüce Allah'ın rahmetindendir. Böyle olmasaydı, Allah'ın vahyini meleklerden öğrenmeye güç yetiremezlerdi.

• من شهادة الله لرسوله ما أيده به من الآيات، ونَصْرُه على من عاداه وناوأه.
Elçisini mucizelerle/Kur'ân ayetleriyle desteklemesi, kendisine düşmanlık ve buğuz edenlere karşı ona yardım etmesi Yüce Allah'ın resulüne şahitlik etmesindendir.

 
Firo maanaaji Aaya: (96) Simoore: Simoore roɓo
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude