Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Simoore: Simoore pellon   Aaya:
قُلۡ إِنِّيٓ أُمِرۡتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱللَّهَ مُخۡلِصٗا لَّهُ ٱلدِّينَ
Ey Resul! De ki: "Şüphesiz Allah, bana dini yalnız O'na halis kılarak ibadet etmemi emretti."
Faccirooji aarabeeji:
وَأُمِرۡتُ لِأَنۡ أَكُونَ أَوَّلَ ٱلۡمُسۡلِمِينَ
"Bana, bu ümmetten kendisine ilk teslim olan ve boyun eğen olmamı emretti."
Faccirooji aarabeeji:
قُلۡ إِنِّيٓ أَخَافُ إِنۡ عَصَيۡتُ رَبِّي عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Ey Resul! De ki: "Eğer ben Allah'a isyan eder ve itaat etmezsem büyük bir günün azabından korkarım ve o gün de kıyamet günüdür."
Faccirooji aarabeeji:
قُلِ ٱللَّهَ أَعۡبُدُ مُخۡلِصٗا لَّهُۥ دِينِي
Ey Resul! De ki: "Şüphesiz ben, ibadetimi yalnızca Allah'a halis kılarak O'na ibadet ederim ve O'nunla beraber başkasına ibadet etmem."
Faccirooji aarabeeji:
فَٱعۡبُدُواْ مَا شِئۡتُم مِّن دُونِهِۦۗ قُلۡ إِنَّ ٱلۡخَٰسِرِينَ ٱلَّذِينَ خَسِرُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَأَهۡلِيهِمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ أَلَا ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡخُسۡرَانُ ٱلۡمُبِينُ
Ey müşrikler! Siz de O'ndan başka dilediğiniz putlara kulluk edin. (buradaki emir tehdit içindir) Ey Resul! De ki: "Gerçek manada hüsrana uğrayanlar, hem kendileri ve hem de ailelerini hüsrana uğratanlardır. Onlardan ayrılıp cennete girdikleri için ya da onlarla birlikte cehenneme girecekleri için orada ebedî olarak buluşamayacaklardır. İşte bu, üzerinde şüphe olmayan apaçık hüsranın ta kendisidir."
Faccirooji aarabeeji:
لَهُم مِّن فَوۡقِهِمۡ ظُلَلٞ مِّنَ ٱلنَّارِ وَمِن تَحۡتِهِمۡ ظُلَلٞۚ ذَٰلِكَ يُخَوِّفُ ٱللَّهُ بِهِۦ عِبَادَهُۥۚ يَٰعِبَادِ فَٱتَّقُونِ
Onların üstünden duman, alev ve sıcak bir tabaka ve altlarında da duman ve alev ile sıcak bir tabaka vardır. Yüce Allah kullarını işte bu zikredilen azapla korkutuyor. Ey kullarım! Emirlerime uyarak ve yasaklarımdan sakınarak benden korunun.
Faccirooji aarabeeji:
وَٱلَّذِينَ ٱجۡتَنَبُواْ ٱلطَّٰغُوتَ أَن يَعۡبُدُوهَا وَأَنَابُوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ لَهُمُ ٱلۡبُشۡرَىٰۚ فَبَشِّرۡ عِبَادِ
Putlara, Allah'tan başkasına ibadet etmekten kaçınanlara ve tövbe ederek Allah'a dönenler; ölümleri esnasında kabirde ve ahiret gününde cennet ile müjdelenirler. Ey Resul! O halde kullarımı müjdele!
Faccirooji aarabeeji:
ٱلَّذِينَ يَسۡتَمِعُونَ ٱلۡقَوۡلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحۡسَنَهُۥٓۚ أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ هَدَىٰهُمُ ٱللَّهُۖ وَأُوْلَٰٓئِكَ هُمۡ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Sözü dinleyip de sözün en güzel olanı ile kötü olanını birbirinden ayıran ve içinde bulundurduğu faydalardan dolayı en güzeline uyanlar var ya, işte onlar güzel özellikler ile vasıflanan ve Yüce Allah'ın hidayetine muvaffak olan kimselerdir. Aynı zamanda onlar aklıselim kimselerdir.
Faccirooji aarabeeji:
أَفَمَنۡ حَقَّ عَلَيۡهِ كَلِمَةُ ٱلۡعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي ٱلنَّارِ
Ey Resul! Küfründe ve sapıklığında devam eden bir kimsenin hakkında azap sözü gerçekleştiyse, onu hidayete erdirmeye ve muvaffak kılmaya vesile olman için elinde herhangi bir çaren yoktur. Ey Resul! Bu vasıfta olan bir kimseyi sen cehennem ateşinden kurtarabilir misin?
Faccirooji aarabeeji:
لَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ رَبَّهُمۡ لَهُمۡ غُرَفٞ مِّن فَوۡقِهَا غُرَفٞ مَّبۡنِيَّةٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ ٱلۡمِيعَادَ
Emirlerine uyarak ve yasaklarından sakınarak Rablerinden sakınanlar için üst üste yapılmış ve altlarından ırmaklar akan köşkler vardır ve bu Yüce Allah'ın bir vaadidir. Allah vaadinden dönmez.
Faccirooji aarabeeji:
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَسَلَكَهُۥ يَنَٰبِيعَ فِي ٱلۡأَرۡضِ ثُمَّ يُخۡرِجُ بِهِۦ زَرۡعٗا مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهُۥ ثُمَّ يَهِيجُ فَتَرَىٰهُ مُصۡفَرّٗا ثُمَّ يَجۡعَلُهُۥ حُطَٰمًاۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكۡرَىٰ لِأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Şüphesiz siz gözlerinizle müşahede ederek biliyorsunuz ki, Allah size gökten yağmur suyunu indirdi de onu yeryüzündeki su pınarlarına ve yerdeki kaynaklara yerleştirdi. Sonra bu suyla türlü türlü renklerde nebatat ve ekinler çıkarıyor. Sonra bu ekin kurur. Ey bunu görüp müşahede eden! Bu ekinlerin ve nebatatın renkleri yeşilken sonra renklerinin sapsarı olduklarını görürsün. Sonra kuruduktan sonra da onu kırıntı bir çer çöpe çeviriyor. Şüphesiz bu zikredilende aydın ve aklıselim sahipleri için bir hatırlatma ve öğüt vardır.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• إخلاص العبادة لله شرط في قبولها.
İbadeti ihlasla Allah için yapmak, kabul edilmesinin şartlarındandır.

• المعاصي من أسباب عذاب الله وغضبه.
Günahlar, Yüce Allah'ın azabının ve gazabının sebeplerindendir.

• هداية التوفيق إلى الإيمان بيد الله، وليست بيد الرسول صلى الله عليه وسلم.
İmana muvaffak kılma hidayeti Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in değil sadece Allah Teâlâ’nın elindedir.

 
Firo maanaaji Simoore: Simoore pellon
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude