Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Aaya: (118) Simoore: Simoore al-araaf
فَوَقَعَ ٱلۡحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Böylece hak ortaya çıktı ve Musa -aleyhisselam-'ın getirdiği şeyin doğruluğu açıklığa kavuştu. Aynı zamanda sihirbazların da yapmış oldukları sihrin batıllığı ayan beyan ortaya çıktı.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• من حكمة الله ورحمته أن جعل آية كل نبي مما يدركه قومه، وقد تكون من جنس ما برعوا فيه.
Her bir peygamberin mucizesini, kavminin anlayacağı dilden kılması Allah'ın hikmeti ve rahmetindendir. O mucize, kavmin kabiliyetli ve becerikli olduğu şeylerde olabilir.

• أنّ فرعون كان عبدًا ذليلًا مهينًا عاجزًا، وإلا لما احتاج إلى الاستعانة بالسحرة في دفع موسى عليه السلام.
Şüphesiz Firavun; hakir, alçak, adi, aşağılık bir kimseydi. Yoksa Musa -aleyhisselam-'ı uzaklaştırmak için sihirbazların yardımına muhtaç olmazdı.

• يدل على ضعف السحرة - مع اتصالهم بالشياطين التي تلبي مطالبهم - طلبهم الأجر والجاه عند فرعون.
İsteklerini yerine getirmeleri için şeytanlarla iletişim halinde olmalarına rağmen Firavun'dan makam ve ücret istemeleri sihirbazların acizliğine delalet etmektedir.

 
Firo maanaaji Aaya: (118) Simoore: Simoore al-araaf
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude