Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo ngoo e ɗemngal Turkish- Ñiiɓirde Ruwwad ngam Eggude. * - Tippudi firooji ɗii

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

Firo maanaaji Simoore: Simoore Annabaaɓe   Aaya:
وَكَمۡ قَصَمۡنَا مِن قَرۡيَةٖ كَانَتۡ ظَالِمَةٗ وَأَنشَأۡنَا بَعۡدَهَا قَوۡمًا ءَاخَرِينَ
Biz zulmetmekte olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka kavimler yarattık.
Faccirooji aarabeeji:
فَلَمَّآ أَحَسُّواْ بَأۡسَنَآ إِذَا هُم مِّنۡهَا يَرۡكُضُونَ
Onlar azabımızı hissedince, hemen oradan süratle kaçıyorlardı.
Faccirooji aarabeeji:
لَا تَرۡكُضُواْ وَٱرۡجِعُوٓاْ إِلَىٰ مَآ أُتۡرِفۡتُمۡ فِيهِ وَمَسَٰكِنِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تُسۡـَٔلُونَ
(Onlara): “Kaçışmayın. İçinde bulunduğunuz refaha ve evlerinize dönün. Çünkü siz sorguya çekileceksiniz” (denildi.)
Faccirooji aarabeeji:
قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَآ إِنَّا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
“Eyvah bizlere! Bizler gerçekten zalim kimseler idik.” dediler.
Faccirooji aarabeeji:
فَمَا زَالَت تِّلۡكَ دَعۡوَىٰهُمۡ حَتَّىٰ جَعَلۡنَٰهُمۡ حَصِيدًا خَٰمِدِينَ
Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar bu feryatları devam etti.
Faccirooji aarabeeji:
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا لَٰعِبِينَ
Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
Faccirooji aarabeeji:
لَوۡ أَرَدۡنَآ أَن نَّتَّخِذَ لَهۡوٗا لَّٱتَّخَذۡنَٰهُ مِن لَّدُنَّآ إِن كُنَّا فَٰعِلِينَ
Eğer biz eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Fakat biz (bunu) yapanlar değiliz.
Faccirooji aarabeeji:
بَلۡ نَقۡذِفُ بِٱلۡحَقِّ عَلَى ٱلۡبَٰطِلِ فَيَدۡمَغُهُۥ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٞۚ وَلَكُمُ ٱلۡوَيۡلُ مِمَّا تَصِفُونَ
Bilâkis, biz hakkı batılın üstüne bırakırız. O da o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsın ki batıl, yok olup gitmiştir. (Allah’ı) vasfettiğiniz sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!
Faccirooji aarabeeji:
وَلَهُۥ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَمَنۡ عِندَهُۥ لَا يَسۡتَكۡبِرُونَ عَنۡ عِبَادَتِهِۦ وَلَا يَسۡتَحۡسِرُونَ
Göklerde ve yerde kim varsa Allah'ındır. O’nun katındakiler, O'na ibadet hususunda kibirlenmez ve yorulmazlar.
Faccirooji aarabeeji:
يُسَبِّحُونَ ٱلَّيۡلَ وَٱلنَّهَارَ لَا يَفۡتُرُونَ
Gece ve gündüz durmaksızın O’nu tesbih ederler.
Faccirooji aarabeeji:
أَمِ ٱتَّخَذُوٓاْ ءَالِهَةٗ مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ هُمۡ يُنشِرُونَ
Yoksa onlar, yeryüzünde ilahlar edindiler de onlar mı ölüyü diriltecekler?
Faccirooji aarabeeji:
لَوۡ كَانَ فِيهِمَآ ءَالِهَةٌ إِلَّا ٱللَّهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ رَبِّ ٱلۡعَرۡشِ عَمَّا يَصِفُونَ
Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş’ın Rabbi Allah, onların vasfettiği sıfatlardan münezzeh ve yücedir.
Faccirooji aarabeeji:
لَا يُسۡـَٔلُ عَمَّا يَفۡعَلُ وَهُمۡ يُسۡـَٔلُونَ
O, yaptıklarından sorulmaz, oysa onlar sorguya çekilirler.
Faccirooji aarabeeji:
أَمِ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ ءَالِهَةٗۖ قُلۡ هَاتُواْ بُرۡهَٰنَكُمۡۖ هَٰذَا ذِكۡرُ مَن مَّعِيَ وَذِكۡرُ مَن قَبۡلِيۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡحَقَّۖ فَهُم مُّعۡرِضُونَ
Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: “Delilinizi getirin. İşte bu, benimle birlikte olanların zikri (kitabı) ve (bu da) benden öncekilerin zikri (kitabı)!” Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.
Faccirooji aarabeeji:
 
Firo maanaaji Simoore: Simoore Annabaaɓe
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo ngoo e ɗemngal Turkish- Ñiiɓirde Ruwwad ngam Eggude. - Tippudi firooji ɗii

Firi ɗum ko fedde hentorde kanngameeji firo e ballondiral e Ceeɗɗi Da'wa e Rabwa e Ceeɗɗi Ballondiral Ndeernde Islaam e ɗemngal.

Uddude