Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo maanaaji Kur'aana e haala Turki - Dr. Aliy Ojak e woɓɓe goo * - Tippudi firooji ɗii

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

Firo maanaaji Simoore: Simoore al-waaki'a   Aaya:
يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır;
Faccirooji aarabeeji:
بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Faccirooji aarabeeji:
لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
Faccirooji aarabeeji:
وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
(Onlara) beğendikleri meyveler,
Faccirooji aarabeeji:
وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Canlarının çektiği kuş etleri,
Faccirooji aarabeeji:
وَحُورٌ عِينٞ
iri gözlü huriler,
Faccirooji aarabeeji:
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
saklı inciler gibi
Faccirooji aarabeeji:
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
Faccirooji aarabeeji:
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Faccirooji aarabeeji:
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
Söylenen, yalnızca «selâm, selâm »dır.
Faccirooji aarabeeji:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere (amel defteri sağdan verilenlere)! @Ko feewtinaa
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Faccirooji aarabeeji:
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
Düzgün kiraz ağacı,
Faccirooji aarabeeji:
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
Faccirooji aarabeeji:
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
uzamış gölgeler,
Faccirooji aarabeeji:
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
çağlayarak akan sular,
Faccirooji aarabeeji:
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
sayısız meyveler içindedirler;
Faccirooji aarabeeji:
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
Tükenmeyen ve yasaklanmayan,
Faccirooji aarabeeji:
وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
ve kabartılmış döşekler üstündedirler.
Faccirooji aarabeeji:
إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
Gerçekten biz hurileri apayrı biçimde yeni yarattık.
Faccirooji aarabeeji:
فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
Onları, eşlerine bâkireler kıldık.
Faccirooji aarabeeji:
عُرُبًا أَتۡرَابٗا
Düşkün ve yaşıt.
Faccirooji aarabeeji:
لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Bütün bunlar sağdakiler içindir.
Faccirooji aarabeeji:
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir.
Faccirooji aarabeeji:
وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Birçoğu da sonrakilerdendir.
Faccirooji aarabeeji:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Soldakiler; ne yazık o soldakilere (amel defteri soldan verilenlere)! @Ko feewtinaa
Soldakiler; ne yazık o soldakilere!
Faccirooji aarabeeji:
فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Faccirooji aarabeeji:
وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
kapkara dumandan bir gölge altındadırlar,
Faccirooji aarabeeji:
لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
serin ve hoş olmayan.
Faccirooji aarabeeji:
إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.
Faccirooji aarabeeji:
وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
Büyük günahı işlemekte direnir dururlardı.
Faccirooji aarabeeji:
وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Ve diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?
Faccirooji aarabeeji:
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
Önceki atalarımız da mı?
Faccirooji aarabeeji:
قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
Faccirooji aarabeeji:
لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır! 
Faccirooji aarabeeji:
 
Firo maanaaji Simoore: Simoore al-waaki'a
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo maanaaji Kur'aana e haala Turki - Dr. Aliy Ojak e woɓɓe goo - Tippudi firooji ɗii

Eggi nde ko Ali Oozik e ɓe annduɓe. Nde feewnitiraa e ballal: Ñiiɓirde Ruwad fii eggo. Firo asliiwo ngoo na waawi janngeede ngam addude heen miijo e feewnitde.

Uddude