Check out the new design

Fassarar Ma'anonin Alqura'ni - Fassara da yaren Turkanci ga taƙaitaccen Tafsirin AlƘur'ani mai girma * - Teburin Bayani kan wasu Fassarori


Fassarar Ma'anoni Sura: Al'shu'araa   Aya:
لَعَلَّنَا نَتَّبِعُ ٱلسَّحَرَةَ إِن كَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Eğer Musa'ya galip gelen sihirbazlar olursa, biz de onların dinine tabi olmayı umarız.
Tafsiran larabci:
فَلَمَّا جَآءَ ٱلسَّحَرَةُ قَالُواْ لِفِرۡعَوۡنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجۡرًا إِن كُنَّا نَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Sihirbazlar; Musa ile mücadeleye geldikleri zaman Firavun'a şöyle dediler: "Eğer Musa'ya galip gelirsek, bize maddi veya manevi karşılık var mı?"
Tafsiran larabci:
قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ إِذٗا لَّمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Firavun onlara şöyle dedi: "Evet! Sizin için mükâfat vardır. Sizin Musa'ya galip gelmeniz durumunda sizlere yüksek makamlar verilerek bana yakın kimselerden olacaksınız."
Tafsiran larabci:
قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلۡقُواْ مَآ أَنتُم مُّلۡقُونَ
Musa -aleyhisselam- Allah'ın yardımdan emin olduktan ve kendisinin yanındakinin bir sihir olmadığını açıkladıktan sonra onlara şöyle dedi: "Asalarınızdan ve iplerinizden ne atacaksanız atın."
Tafsiran larabci:
فَأَلۡقَوۡاْ حِبَالَهُمۡ وَعِصِيَّهُمۡ وَقَالُواْ بِعِزَّةِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبُونَ
Bunun üzerine sihirbazlar iplerini ve asalarını attılar ve onları atarken şöyle dediler: "Firavun'un gücüyle şüphesiz biz galip geleceğiz ve Musa da mağlup olacaktır."
Tafsiran larabci:
فَأَلۡقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ
Musa da asasını attı ve hemen yılana dönüştü. Onların sihirle insanları aldattıkları şeyleri hemen yutmaya başladı.
Tafsiran larabci:
فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ
Bunun üzerine sihirbazlar Musa'nın asasının onların bütün attıkları sihirleri yuttuğunu görünce, hep birden secdeye kapandılar.
Tafsiran larabci:
قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Dediler ki: "Bütün yaratılmışların Rabbine iman ettik."
Tafsiran larabci:
رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Musa ve Harun -aleyhimesselam-'ın Rabbine.
Tafsiran larabci:
قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ
Firavun ise, sihirbazların iman etmelerini kabul etmeyerek şöyle demişti: "Ben size izin vermeden Musa'ya iman mı ettiniz? Şüphe yoktur ki Musa, size sihri öğreten bir büyüğünüzdür. Mısır ahalisini oradan çıkarmak için gizli karar aldınız. Ama şimdi size vereceğim cezayı görecek ve bileceksiniz. Her birinizin sağ ayağını sol eli ile veyahut da tersi bir şekilde çaprazlama keseceğim. Hepinizi hurma ağaçlarının gövdelerine astıracağım. Sizden hiçbirinizi sağ bırakmayacağım."
Tafsiran larabci:
قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ
Sihirbazlar Firavun'a şöyle dediler: "Bizi dünyada ellerimizi ve ayaklarımızı çaprazlamasına kesme ve asmayla tehdit etmende bir zarar yoktur. Senin azabın geçicidir, gider. Biz ise Rabbimize döneceğiz ve bizi daimî olan rahmetine sokacaktır."
Tafsiran larabci:
إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Musa'ya ilk iman edip onu tasdik eden olduğumuzdan dolayı Yüce Allah'ın daha önceden işlediğimiz günahlarımızı affetmesini umarız.
Tafsiran larabci:
۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ
Musa'ya geceleyin İsrailoğulları'yla beraber yola çıkmasını emrettik. Zira Firavun ve beraberindekiler sizi geri döndürmek için mutlaka takip edecekler diye vahyettik.
Tafsiran larabci:
فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
Bu sırada Firavun ise İsrailoğulları'nın Mısır'dan ayrılışlarını öğrenince bazı askerlerini onları geri döndürmek için asker toplayıcılar olarak şehirlere gönderdi.
Tafsiran larabci:
إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ
Firavun, İsrailoğulları'nın durumlarını küçümseyerek şöyle demişti: "Şüphesiz bunlar azınlıkta olan bir topluluktur."
Tafsiran larabci:
وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ
"Kuşkusuz onlar bizleri kızdıran hareketler yapmaktadırlar."
Tafsiran larabci:
وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ
"Biz onlara karşı hazırlıklı ve uyanık bir topluluğuz."
Tafsiran larabci:
فَأَخۡرَجۡنَٰهُم مِّن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ
Biz de Firavun'u ve kavmini zengin bahçeleri ve akan su pınarları olan Mısır topraklarından çıkardık.
Tafsiran larabci:
وَكُنُوزٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ
Firavun'u ve kavmini hazinelerden ve güzel köşklerden çıkardık.
Tafsiran larabci:
كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
Firavun'u ve kavmini bu nimetlerden mahrum ettik. Ardından onlara vermiş olduğumuz aynı nimetleri Şam diyarında bulunan İsrailoğulları'na verdik.
Tafsiran larabci:
فَأَتۡبَعُوهُم مُّشۡرِقِينَ
Firavun ve kavmi ise Güneş'in doğuş vaktinde İsrailoğulları'nın peşine düştüler.
Tafsiran larabci:
daga cikin fa'idodin Ayoyin wannan shafi:
• العلاقة بين أهل الباطل هي المصالح المادية.
Batıl ehliyle kurulan ilişkiler, maddi maslahatlar üzerine tesis edilir.

• ثقة موسى بالنصر على السحرة تصديقًا لوعد ربه.
Musa'nın sihirbazlara üstün geleceğine güvenmesi, Rabbinin vaadini tasdik etmesinden dolayıdır.

• إيمان السحرة برهان على أن الله هو مُصَرِّف القلوب يصرفها كيف يشاء.
Sihirbazların iman etmesi, Yüce Allah'ın kalpleri dilediği şekilde değiştirdiğine bir delildir.

• الطغيان والظلم من أسباب زوال الملك.
Zorbalık ve zulüm, mülkün sona ermesinin sebeplerindendir.

 
Fassarar Ma'anoni Sura: Al'shu'araa
Teburin Jerin Sunayen Surori Lambar shafi
 
Fassarar Ma'anonin Alqura'ni - Fassara da yaren Turkanci ga taƙaitaccen Tafsirin AlƘur'ani mai girma - Teburin Bayani kan wasu Fassarori

Wanda aka buga a Cibiyar Tafsiri da karatuttukan AlƘur'ani.

Rufewa