Check out the new design

Fassarar Ma'anonin Alqura'ni - Fassara da yaren Turkanci - Cibiyar fassarar ta Ruwwad * - Teburin Bayani kan wasu Fassarori

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

Fassarar Ma'anoni Sura: Al'a'raf   Aya:
قَالَ مَا مَنَعَكَ أَلَّا تَسۡجُدَ إِذۡ أَمَرۡتُكَۖ قَالَ أَنَا۠ خَيۡرٞ مِّنۡهُ خَلَقۡتَنِي مِن نَّارٖ وَخَلَقۡتَهُۥ مِن طِينٖ
Allah: “Sana emrettiğim zaman, secde etmene ne engel oldu?” dedi. İblis: “Ben, ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın.” dedi.
Tafsiran larabci:
قَالَ فَٱهۡبِطۡ مِنۡهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَن تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَٱخۡرُجۡ إِنَّكَ مِنَ ٱلصَّٰغِرِينَ
Allah ona dedi ki: "Hemen in oradan. Artık orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Hemen çık git. Zira sen, aşağılık kimselerdensin."
Tafsiran larabci:
قَالَ أَنظِرۡنِيٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ
İblis: “Öyleyse bana, onların tekrar diriltilecekleri güne kadar mühlet ver!” dedi.
Tafsiran larabci:
قَالَ إِنَّكَ مِنَ ٱلۡمُنظَرِينَ
Allah dedi ki: “O halde sen, kendisine mühlet verilenlerdensin.''
Tafsiran larabci:
قَالَ فَبِمَآ أَغۡوَيۡتَنِي لَأَقۡعُدَنَّ لَهُمۡ صِرَٰطَكَ ٱلۡمُسۡتَقِيمَ
(İblis) “ Öyleyse beni azdırmana karşılık, ben de onlar için senin dosdoğru yolunun üzerinde oturacağım.” dedi.
Tafsiran larabci:
ثُمَّ لَأٓتِيَنَّهُم مِّنۢ بَيۡنِ أَيۡدِيهِمۡ وَمِنۡ خَلۡفِهِمۡ وَعَنۡ أَيۡمَٰنِهِمۡ وَعَن شَمَآئِلِهِمۡۖ وَلَا تَجِدُ أَكۡثَرَهُمۡ شَٰكِرِينَ
"Ardından onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Böylece sen onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın."
Tafsiran larabci:
قَالَ ٱخۡرُجۡ مِنۡهَا مَذۡءُومٗا مَّدۡحُورٗاۖ لَّمَن تَبِعَكَ مِنۡهُمۡ لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكُمۡ أَجۡمَعِينَ
(Allah da ona) “Yerilmiş, kınanmış ve kovulmuş olarak çık oradan! Onlardan sana tabi olanlarla beraber hepinizi Cehennem'e dolduracağım” dedi.
Tafsiran larabci:
وَيَٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ فَكُلَا مِنۡ حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Ve: "Ey Âdem! Sen ve eşin Cennet'e yerleşin, dilediğiniz yerden bol bol yiyin. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
Tafsiran larabci:
فَوَسۡوَسَ لَهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ لِيُبۡدِيَ لَهُمَا مَا وُۥرِيَ عَنۡهُمَا مِن سَوۡءَٰتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَىٰكُمَا رَبُّكُمَا عَنۡ هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةِ إِلَّآ أَن تَكُونَا مَلَكَيۡنِ أَوۡ تَكُونَا مِنَ ٱلۡخَٰلِدِينَ
Şeytan, örtülü olan avret yerlerini onlara göstermek için ikisine de vesvese vererek “Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı.” dedi.
Tafsiran larabci:
وَقَاسَمَهُمَآ إِنِّي لَكُمَا لَمِنَ ٱلنَّٰصِحِينَ
Ve: “Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim.” diye de onlara yemin etti.
Tafsiran larabci:
فَدَلَّىٰهُمَا بِغُرُورٖۚ فَلَمَّا ذَاقَا ٱلشَّجَرَةَ بَدَتۡ لَهُمَا سَوۡءَٰتُهُمَا وَطَفِقَا يَخۡصِفَانِ عَلَيۡهِمَا مِن وَرَقِ ٱلۡجَنَّةِۖ وَنَادَىٰهُمَا رَبُّهُمَآ أَلَمۡ أَنۡهَكُمَا عَن تِلۡكُمَا ٱلشَّجَرَةِ وَأَقُل لَّكُمَآ إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لَكُمَا عَدُوّٞ مُّبِينٞ
Bu sûretle onları kandırarak aşağıya düşürdü. Ağacın meyvesinden tattıklarında, mahrem yerleri birbirine görünüverdi ve oraları Cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rableri, o ikisine: “İkinize, bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan ikinizin apaçık düşmanıdır demedim mi?” diye seslendi.
Tafsiran larabci:
 
Fassarar Ma'anoni Sura: Al'a'raf
Teburin Jerin Sunayen Surori Lambar shafi
 
Fassarar Ma'anonin Alqura'ni - Fassara da yaren Turkanci - Cibiyar fassarar ta Ruwwad - Teburin Bayani kan wasu Fassarori

Wani gungu na cibiyar fassara ta Ruwad ne suka fassarasu tare da haɗin gwiwar Ƙungiyar Da'awa ta Rabwah da Kungiyar hidimtawa abinda Musulunci ya kunsa da yaruka

Rufewa