Alkʋrãɑn wɑgellã mɑɑnɑ wã lebgre - Alkʋrãan wagellã tafsɩɩrã sẽn kʋʋg koεεga, b sẽn lebg ne Tirkiy goamã.

external-link copy
117 : 11

وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهۡلِكَ ٱلۡقُرَىٰ بِظُلۡمٖ وَأَهۡلُهَا مُصۡلِحُونَ

-Ey Peygamber!- Rabbin, halkı yeryüzünde ıslah edici kimseler olan şehirleri helak edecek değildir. O, ancak o şehir halkı küfür, zulüm ve günahlar ile bozgunculuk yaparsa helak eder. info
التفاسير: |
Sẽn be Aayar-rãmbã yõod-rãmba seb-neg-kãngã pʋgẽ:
• وجوب الاستقامة على دين الله تعالى.
Allah'ın dininde istikamet üzere olmanın farz oluşu beyan edilmiştir. info

• التحذير من الركون إلى الكفار الظالمين بمداهنة أو مودة.
Dalkavukluk ya da gönülden severek zalim olan kâfirlere meyletmekten sakındırılmıştır. info

• بيان سُنَّة الله تعالى في أن الحسنة تمحو السيئة.
Salih ameller küçük günahları siler. Bu hususun Yüce Allah'ın bir sünneti olduğu beyan edilmiştir. info

• الحث على إيجاد جماعة من أولي الفضل يأمرون بالمعروف، وينهون عن الفساد والشر، وأنهم عصمة من عذاب الله.
İyiliği emredip fesat ve kötülükten alıkoyan fazilet sahibi bir topluluğun oluşturulması teşvik edilmiştir. Onlar, Allah'ın azabından korunmuş kimselerdir. info