Alkʋrãɑn wɑgellã mɑɑnɑ wã lebgre - Alkʋrãan wagellã tafsɩɩrã sẽn kʋʋg koεεga, b sẽn lebg ne Tirkiy goamã.

external-link copy
8 : 2

وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَبِٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَمَا هُم بِمُؤۡمِنِينَ

İnsanlardan bir grup, iman ettiklerini iddia ederler. Bunu canları ve malları adına korktukları için sadece dilleri ile söylerler. Onlar içlerinden iman etmezler. info
التفاسير:
Sẽn be Aayar-rãmbã yõod-rãmba seb-neg-kãngã pʋgẽ:
• أن من طبع الله على قلوبهم بسبب عنادهم وتكذيبهم لا تنفع معهم الآيات وإن عظمت.
İnatları ve yalanlamaları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Ayetler ne kadar yüce olsa da onlara fayda vermez. info

• أن إمهال الله تعالى للظالمين المكذبين لم يكن عن غفلة أو عجز عنهم، بل ليزدادوا إثمًا، فتكون عقوبتهم أعظم.
Allah Teâlâ'nın zalim ve yalanlayanlara mühlet vermesi onların halinden gafil yahut aciz olmasından değildir. Bilakis bu günahlarının çoğalması içindir. Böylelikle cezaları da daha büyük olacaktır. info