Check out the new design

ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ * - ߘߟߊߡߌߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ


ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: (117) ߝߐߘߊ ߘߏ߫: ߕߓߊߞߘߐߣߍ߲߫
۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَلۡقِ عَصَاكَۖ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ
Yüce Allah peygamber olarak gönderdiği ve kendisi ile konuştuğu Musa -aleyhisselam-'a şöyle vahyetti: "Ey Musa! Asanı at!" Bunun üzerine o da asasını attı. Birdenbire Musa'nın asası bir yılana dönüştü. Bu yılan sihirbazların gerçek dışı yaptıkları ve insanların böylece yanılgıya kapılarak hareket eden yılanlar şeklinde gördükleri asa ve ipleri yakalayıp, yutuverdi.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• من حكمة الله ورحمته أن جعل آية كل نبي مما يدركه قومه، وقد تكون من جنس ما برعوا فيه.
Her bir peygamberin mucizesini, kavminin anlayacağı dilden kılması Allah'ın hikmeti ve rahmetindendir. O mucize, kavmin kabiliyetli ve becerikli olduğu şeylerde olabilir.

• أنّ فرعون كان عبدًا ذليلًا مهينًا عاجزًا، وإلا لما احتاج إلى الاستعانة بالسحرة في دفع موسى عليه السلام.
Şüphesiz Firavun; hakir, alçak, adi, aşağılık bir kimseydi. Yoksa Musa -aleyhisselam-'ı uzaklaştırmak için sihirbazların yardımına muhtaç olmazdı.

• يدل على ضعف السحرة - مع اتصالهم بالشياطين التي تلبي مطالبهم - طلبهم الأجر والجاه عند فرعون.
İsteklerini yerine getirmeleri için şeytanlarla iletişim halinde olmalarına rağmen Firavun'dan makam ve ücret istemeleri sihirbazların acizliğine delalet etmektedir.

 
ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: (117) ߝߐߘߊ ߘߏ߫: ߕߓߊߞߘߐߣߍ߲߫
ߝߐߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ
 
ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ - ߘߟߊߡߌߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ

ߡߍ߲ ߝߘߊߣߍ߲߫ ߞߎ߬ߙߊ߬ߣߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߕߌߙߌ߲ߠߌ߲ ߝߊ߲ߓߊ ߟߊ߫

ߘߊߕߎ߲߯ߠߌ߲