Check out the new design

ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ * - ߘߟߊߡߌߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ


ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߝߐߘߊ ߘߏ߫: ߞߐ߲ߛߐ߲ ߠߎ߬   ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫:
إِذۡ تَسۡتَغِيثُونَ رَبَّكُمۡ فَٱسۡتَجَابَ لَكُمۡ أَنِّي مُمِدُّكُم بِأَلۡفٖ مِّنَ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةِ مُرۡدِفِينَ
Ey Müminler! Bedir gününde Yüce Allah'tan düşmanınıza karşı yardım istediğiniz zamanı hatırlayın. Allah da size yardım edeceğine dair duanıza icabet etmişti. Bir de size peş peşe bin melekle yardım edeceğini bildirmişti.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
وَمَا جَعَلَهُ ٱللَّهُ إِلَّا بُشۡرَىٰ وَلِتَطۡمَئِنَّ بِهِۦ قُلُوبُكُمۡۚ وَمَا ٱلنَّصۡرُ إِلَّا مِنۡ عِندِ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Ey Müminler! Yüce Allah'ın sizleri meleklerle desteklemesi, ancak düşmanınıza karşı sizin yardımcınız olduğunun bir müjdesidir. Aynı zamanda size yardım edildiğine dair emin olmanız ve kalplerinizin yatışıp rahatlaması içindir. Hâlbuki zafer, sayının çok olmasıyla ve donanımın fazla bulunmasıyla değil; sadece ve sadece Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın katındandır. Şüphesiz Yüce Allah, mülkünde Aziz'dir, hiçbir kimse O'na galip gelemez. Kader ve koyduğu hükümlerde hikmet sahibidir.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
إِذۡ يُغَشِّيكُمُ ٱلنُّعَاسَ أَمَنَةٗ مِّنۡهُ وَيُنَزِّلُ عَلَيۡكُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ لِّيُطَهِّرَكُم بِهِۦ وَيُذۡهِبَ عَنكُمۡ رِجۡزَ ٱلشَّيۡطَٰنِ وَلِيَرۡبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمۡ وَيُثَبِّتَ بِهِ ٱلۡأَقۡدَامَ
Ey Müminler! Düşmanlarınızdan korku hasıl olduğunda Allah size kendisinden bir emniyet olmak üzere hafif bir uyku vermişti. Kendisiyle sizi temizlemek, şeytanın pisliğini ve vesveselerini sizden gidermek, bedenlerinizi düşmanla karşılaşma esnasında sabitleştirmek için kalplerinize sebat vermek ve ayaklarınızı da kumlu yerde batmaması ve üstünde sabit kalması için size gökten bir de yağmur indiriyordu.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
إِذۡ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى ٱلۡمَلَٰٓئِكَةِ أَنِّي مَعَكُمۡ فَثَبِّتُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ سَأُلۡقِي فِي قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلرُّعۡبَ فَٱضۡرِبُواْ فَوۡقَ ٱلۡأَعۡنَاقِ وَٱضۡرِبُواْ مِنۡهُمۡ كُلَّ بَنَانٖ
Ey Peygamber! Bedir'de Müminlerin yardımına göndermiş olduğu meleklere Rabbin şöyle vahyetmişti: "Ey melekler! Şüphesiz ki yardım ve desteğim ile sizinle birlikteyim. Müminlerin azimlerini ve kararlılıklarını düşmanlarıyla savaşmalarını kuvvetlendirin. Ben küfredenlerin kalplerine şiddetli korku salacağım. Ey Müminler! Kâfirlerin ölmesi için onların boyunlarını vurun, onların mafsallarına ve parmak uçlarına sizinle savaşamayacak hale gelmeleri için vurun.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ شَآقُّواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥۚ وَمَن يُشَاقِقِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ
Kâfirler ile savaşılması, onların parmak uçlarının vurulması, Allah ve resulüne muhalefet edip, yapılmasını emrettiği şeylere uymamak ve yasak ettiklerinden de sakınmamak sebebiyledir. Kim bu hususlarda Allah'a ve resulüne muhalefet ederse, kuşkusuz Allah o kimseyi dünyada ölümle ve esaretle, ahirette de cehennemin şiddetli azabıyla cezalandırır.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
ذَٰلِكُمۡ فَذُوقُوهُ وَأَنَّ لِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابَ ٱلنَّارِ
Ey Allah'a ve resulüne muhalefet edenler! Zikredilen o azap sizindir. Dünya hayatında bir an önce gelen bu azabı tadın. Küfür ve inadınız üzere ölürseniz ahirette sizin için bir de cehennem azabı vardır.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا لَقِيتُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ زَحۡفٗا فَلَا تُوَلُّوهُمُ ٱلۡأَدۡبَارَ
Ey Allah'a iman edip, resulüne tabi olanlar! Savaş esnasında müşriklerle yakın mesafede karşılaştığınız zaman, onlara arkanızı dönüp , korkarak kaçmayınız. Onlara karşı sabit durunuz ve onlarla savaşmada sabırlı davranın. Yüce Allah, yardım ve desteği ile sizlerle beraberdir.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
وَمَن يُوَلِّهِمۡ يَوۡمَئِذٖ دُبُرَهُۥٓ إِلَّا مُتَحَرِّفٗا لِّقِتَالٍ أَوۡ مُتَحَيِّزًا إِلَىٰ فِئَةٖ فَقَدۡ بَآءَ بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَمَأۡوَىٰهُ جَهَنَّمُۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ
Kim savaş taktiği olarak savaş esnasında arkasını dönüp kaçıyormuş gibi gösterip, tuzağa düşürmek için hile yaparsa veya Müslümanların başka bir birliğine katılmak veya onlardan yardım istemek dışında savaştan firar ederse, Allah'ın gazabını hak etmiş olur. Ahiretteki kalacağı yer cehennemdir. Orası, varılacak ve dönülecek ne kötü yerdir.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• في الآيات اعتناء الله العظيم بحال عباده المؤمنين، وتيسير الأسباب التي بها ثبت إيمانهم، وثبتت أقدامهم، وزال عنهم المكروه والوساوس الشيطانية.
Ayetlerde Yüce Allah'ın Mümin kullarının haline itina göstermesi, imanlarının ve ayaklarının sabit kalması için gerekli sebepleri kolaylaştırması, kerih görülen ve Şeytanın vesveselerini yok etmesi açıklanmıştır.

• أن النصر بيد الله، ومن عنده سبحانه، وهو ليس بكثرة عَدَدٍ ولا عُدَدٍ مع أهمية هذا الإعداد.
Şüphesiz zafer ve galibiyet, Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın katındandır. Zafer, harp için yapılan hazırlıkların önemli olmasına rağmen ne sayı çokluğuyla ve ne de donanım ve silah bolluğu ile kazanılır.

• الفرار من الزحف من غير عذر من أكبر الكبائر.
Savaştan herhangi bir mazeret olmadan kaçmak en büyük günahlardandır.

• في الآيات تعليم المؤمنين قواعد القتال الحربية، ومنها: طاعة الله والرسول، والثبات أمام الأعداء، والصبر عند اللقاء، وذِكْر الله كثيرًا.
Ayetlerde Müminlere harp yöntemleri öğretilmiştir. Allah'a ve resulüne itaat etmek, düşmana karşı sabit durmak, düşmanla karşılaşma esnasında sabretmek ve Allah'ı çok zikretmek bunlardandır.

 
ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߝߐߘߊ ߘߏ߫: ߞߐ߲ߛߐ߲ ߠߎ߬
ߝߐߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ
 
ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ - ߘߟߊߡߌߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ

ߡߍ߲ ߝߘߊߣߍ߲߫ ߞߎ߬ߙߊ߬ߣߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߕߌߙߌ߲ߠߌ߲ ߝߊ߲ߓߊ ߟߊ߫

ߘߊߕߎ߲߯ߠߌ߲