قۇرئان كەرىم مەنىلىرىنىڭ تەرجىمىسى - تۈرۈكچە تەرجىمىسى - شەئبان بىرىيتىش * - تەرجىمىلەر مۇندەرىجىسى

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

مەنالار تەرجىمىسى سۈرە: سۈرە رۇم   ئايەت:

Sûratu'r-Rûm

الٓمٓ
Elif Lâm Mîm.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
غُلِبَتِ ٱلرُّومُ
Rumlar yenilgiye uğradılar. @تەكشۈرگۈچى
Rumlar pek yakın yerde yenilgiye uğradılar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فِيٓ أَدۡنَى ٱلۡأَرۡضِ وَهُم مِّنۢ بَعۡدِ غَلَبِهِمۡ سَيَغۡلِبُونَ
Pek yakın yerde yenilgiden sonra galip geleceklerdir. @تەكشۈرگۈچى
Yenilgiden sonra galip geleceklerdir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فِي بِضۡعِ سِنِينَۗ لِلَّهِ ٱلۡأَمۡرُ مِن قَبۡلُ وَمِنۢ بَعۡدُۚ وَيَوۡمَئِذٖ يَفۡرَحُ ٱلۡمُؤۡمِنُونَ
Birkaç yıl içinde... Bundan önce de bundan sonra da emir Allah'ındır. O gün, müminler sevinecektir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
بِنَصۡرِ ٱللَّهِۚ يَنصُرُ مَن يَشَآءُۖ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Allah’ın yardımıyla... Allah, dilediğine yardım eder. O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَعۡدَ ٱللَّهِۖ لَا يُخۡلِفُ ٱللَّهُ وَعۡدَهُۥ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Bu Allah’ın vaadidir. Allah, vaadinden asla dönmez. Fakat, insanların çoğu bunu bilmez.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
يَعۡلَمُونَ ظَٰهِرٗا مِّنَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَهُمۡ عَنِ ٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ غَٰفِلُونَ
Onlar, dünya hayatının görünen zahirini bilirler. Onlar, ahiretten gafil kimselerdir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَوَلَمۡ يَتَفَكَّرُواْ فِيٓ أَنفُسِهِمۗ مَّا خَلَقَ ٱللَّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَأَجَلٖ مُّسَمّٗىۗ وَإِنَّ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلنَّاسِ بِلِقَآيِٕ رَبِّهِمۡ لَكَٰفِرُونَ
Kendi nefislerinde (olanları) hiç düşünmüyorlar mı? Allah gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri ancak hak ile ve belirli bir süre için yaratmıştır. İnsanların çoğu, Rabblerine kavuşma hakkında kâfirdirler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَوَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَانُوٓاْ أَشَدَّ مِنۡهُمۡ قُوَّةٗ وَأَثَارُواْ ٱلۡأَرۡضَ وَعَمَرُوهَآ أَكۡثَرَ مِمَّا عَمَرُوهَا وَجَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِۖ فَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيَظۡلِمَهُمۡ وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ
Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden önceki kimselerin akibetinin nasıl olduğuna bir baksınlar? Onlardan daha güçlü idiler, toprağı sürmüşler. Onu, bunların (Mekke halkının) imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara peygamberleri apaçık delillerle gelmişlerdi. Allah, onlara zulmetmiş değildir. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ثُمَّ كَانَ عَٰقِبَةَ ٱلَّذِينَ أَسَٰٓـُٔواْ ٱلسُّوٓأَىٰٓ أَن كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَكَانُواْ بِهَا يَسۡتَهۡزِءُونَ
Sonra, Allah’ın ayetlerini yalanlayarak ve onu eğlence edinerek kötülükler yapanların akibeti de kötü olmuştur.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱللَّهُ يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
Allah, yaratmayı (yoktan) başlatır, sonra onu (öldükten sonra) tekrardan yaratır, sonra da O'na döndürülürsünüz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يُبۡلِسُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Kıyametin koptuğu gün, suçlular ümitsizlik içinde susup kalacaklardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَمۡ يَكُن لَّهُم مِّن شُرَكَآئِهِمۡ شُفَعَٰٓؤُاْ وَكَانُواْ بِشُرَكَآئِهِمۡ كَٰفِرِينَ
Onların ortak koştuklarından kendilerine şefaat edecek kimse olmayacak ve ortaklarını da inkâr edeceklerdir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يَوۡمَئِذٖ يَتَفَرَّقُونَ
Kıyametin kopacağı gün, (müminlerle küfre sapanlar birbirlerinden) ayrılırlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَهُمۡ فِي رَوۡضَةٖ يُحۡبَرُونَ
İman edip salih amellerde bulunanlara gelince, artık onlar cennet içinde neşelenirler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَلِقَآيِٕ ٱلۡأٓخِرَةِ فَأُوْلَٰٓئِكَ فِي ٱلۡعَذَابِ مُحۡضَرُونَ
Kâfirler, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlamış olanlar ise; işte onlar da azap içinde hazır tutulurlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَسُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ حِينَ تُمۡسُونَ وَحِينَ تُصۡبِحُونَ
Akşama girerken ve sabaha ererken Allah’ı tesbih edin.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَهُ ٱلۡحَمۡدُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَعَشِيّٗا وَحِينَ تُظۡهِرُونَ
Göklerde ve yerde hamd O'na aittir. Günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de (O'nu tesbih edin).
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
يُخۡرِجُ ٱلۡحَيَّ مِنَ ٱلۡمَيِّتِ وَيُخۡرِجُ ٱلۡمَيِّتَ مِنَ ٱلۡحَيِّ وَيُحۡيِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۚ وَكَذَٰلِكَ تُخۡرَجُونَ
O, ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarır. Ölümünden sonra toprağa hayat verir. İşte siz de böyle çıkartılacaksınız.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَنۡ خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ إِذَآ أَنتُم بَشَرٞ تَنتَشِرُونَ
Sizi topraktan yaratmış olması O’nun ayetlerindendir. Sonra siz, insan olarak (yeryüzünde) yayılırsınız.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَنۡ خَلَقَ لَكُم مِّنۡ أَنفُسِكُمۡ أَزۡوَٰجٗا لِّتَسۡكُنُوٓاْ إِلَيۡهَا وَجَعَلَ بَيۡنَكُم مَّوَدَّةٗ وَرَحۡمَةًۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَفَكَّرُونَ
Onda sükûn bulup huzura ermeniz için size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da O'nun ayetlerindendir. Bunda, düşünen toplum için ayetler vardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦ خَلۡقُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَٱخۡتِلَٰفُ أَلۡسِنَتِكُمۡ وَأَلۡوَٰنِكُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّلۡعَٰلِمِينَ
Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da onun ayetlerindendir. Bunda da bilenler için gerçekten ayetler vardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦ مَنَامُكُم بِٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱبۡتِغَآؤُكُم مِّن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَسۡمَعُونَ
Geceleyin ve gündüzün uyumanız ve O'nun lütfünden aramanız da O'nun ayetlerindendir. Bunda da kulak veren bir toplum için işaretler vardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦ يُرِيكُمُ ٱلۡبَرۡقَ خَوۡفٗا وَطَمَعٗا وَيُنَزِّلُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَيُحۡيِۦ بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَآۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ
Size korku ve ümit veren şimşeği göstermesi, gökten su indirmesi, onunla yeryüzünü kurduktan sonra tekrar canlandırması da O'nun ayetlerindendir. Bunda da akleden bir toplum için ayetler vardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَن تَقُومَ ٱلسَّمَآءُ وَٱلۡأَرۡضُ بِأَمۡرِهِۦۚ ثُمَّ إِذَا دَعَاكُمۡ دَعۡوَةٗ مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ إِذَآ أَنتُمۡ تَخۡرُجُونَ
Emri ile göğün ve yerin ayakta durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi topraktan bir çağırdı mı hemen (kabirlerinizden) çıkıverirsiniz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَهُۥ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ كُلّٞ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ
Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Hepsi O’na boyun eğmiştir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَهُوَ ٱلَّذِي يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ وَهُوَ أَهۡوَنُ عَلَيۡهِۚ وَلَهُ ٱلۡمَثَلُ ٱلۡأَعۡلَىٰ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
O, yaratmayı (yoktan) başlatır, sonra onu (öldükten sonra) tekrardan yaratır. Bu O’na çok kolaydır. Göklerde ve yerde en üstün sıfatlar O’nundur. O, çok güçlüdür, Hakim'dir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ضَرَبَ لَكُم مَّثَلٗا مِّنۡ أَنفُسِكُمۡۖ هَل لَّكُم مِّن مَّا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُكُم مِّن شُرَكَآءَ فِي مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ فَأَنتُمۡ فِيهِ سَوَآءٞ تَخَافُونَهُمۡ كَخِيفَتِكُمۡ أَنفُسَكُمۡۚ كَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ
(Ey müşrikler) Allah, size kendi nefislerinizden şöyle örnek verir: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? İşte ayetleri akleden bir toplum için böyle açıklıyoruz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
بَلِ ٱتَّبَعَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَهۡوَآءَهُم بِغَيۡرِ عِلۡمٖۖ فَمَن يَهۡدِي مَنۡ أَضَلَّ ٱللَّهُۖ وَمَا لَهُم مِّن نَّٰصِرِينَ
Hayır! O zalimler bilgisizce kendi arzularına uymuşlardır. Allah’ın saptırdığı kimseye, kim hidayet edebilir? Onların hiç bir yardımcısı yoktur.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَأَقِمۡ وَجۡهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفٗاۚ فِطۡرَتَ ٱللَّهِ ٱلَّتِي فَطَرَ ٱلنَّاسَ عَلَيۡهَاۚ لَا تَبۡدِيلَ لِخَلۡقِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ ٱلدِّينُ ٱلۡقَيِّمُ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Hanif olarak yönünü (İslam'a) dine çevir. Allah'ın, insanları onun üzerine yarattığı (İslam) fıtratına. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din! Fakat, insanların çoğu bilmezler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
۞ مُنِيبِينَ إِلَيۡهِ وَٱتَّقُوهُ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ
O’na ihlasla yönelin. O’ndan sakının ve namazı ikame edin ve müşriklerden olmayın.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
مِنَ ٱلَّذِينَ فَرَّقُواْ دِينَهُمۡ وَكَانُواْ شِيَعٗاۖ كُلُّ حِزۡبِۭ بِمَا لَدَيۡهِمۡ فَرِحُونَ
Dinlerini parçalayan ve kendileri de grup grup/cemaat olanlardan. Her grup/cemaat kendi yanında olanlarla sevinir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِذَا مَسَّ ٱلنَّاسَ ضُرّٞ دَعَوۡاْ رَبَّهُم مُّنِيبِينَ إِلَيۡهِ ثُمَّ إِذَآ أَذَاقَهُم مِّنۡهُ رَحۡمَةً إِذَا فَرِيقٞ مِّنۡهُم بِرَبِّهِمۡ يُشۡرِكُونَ
İnsanların başına bir sıkıntı gelse, Rablerine dönüp yalvarırlar, sonra onlara rahmetinden tattırınca, onlardan bır kısmı hemen Rablerine şirk koşarlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لِيَكۡفُرُواْ بِمَآ ءَاتَيۡنَٰهُمۡۚ فَتَمَتَّعُواْ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler bakalım. Haydi biraz daha geçinip, faydalanın. Yakında bilip anlayacaksınız.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَمۡ أَنزَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ سُلۡطَٰنٗا فَهُوَ يَتَكَلَّمُ بِمَا كَانُواْ بِهِۦ يُشۡرِكُونَ
Yoksa onlara bir kesin delil indirdik de, o delil müşrik olmalarını mı söylüyor?
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِذَآ أَذَقۡنَا ٱلنَّاسَ رَحۡمَةٗ فَرِحُواْ بِهَاۖ وَإِن تُصِبۡهُمۡ سَيِّئَةُۢ بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡ إِذَا هُمۡ يَقۡنَطُونَ
İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, ona sevinirler ve eğer kendi elleriyle yaptıkları yüzünden bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşerler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ
Görmüyorlar mı ki, Allah dilediğinin rızkını genişletiyor, dilediğininkini daraltıyor. İman eden bir toplum için bunda ayetler vardır
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَـَٔاتِ ذَا ٱلۡقُرۡبَىٰ حَقَّهُۥ وَٱلۡمِسۡكِينَ وَٱبۡنَ ٱلسَّبِيلِۚ ذَٰلِكَ خَيۡرٞ لِّلَّذِينَ يُرِيدُونَ وَجۡهَ ٱللَّهِۖ وَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bu, Allah’ın yüzünü dileyenler için çok daha hayırlıdır. Kurtuluşa erenler işte onlardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَآ ءَاتَيۡتُم مِّن رِّبٗا لِّيَرۡبُوَاْ فِيٓ أَمۡوَٰلِ ٱلنَّاسِ فَلَا يَرۡبُواْ عِندَ ٱللَّهِۖ وَمَآ ءَاتَيۡتُم مِّن زَكَوٰةٖ تُرِيدُونَ وَجۡهَ ٱللَّهِ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُضۡعِفُونَ
İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Fakat, Allah’ın yüzünü dileyerek verdiğiniz zekata gelince, işte (bu amelin sahipleri, Allah tarafından sevapları) kat kat arttıranlardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ ثُمَّ رَزَقَكُمۡ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡۖ هَلۡ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَفۡعَلُ مِن ذَٰلِكُم مِّن شَيۡءٖۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Allah, sizi yarattı, sonra rızıklandırdı, sonra sizi öldürecek, sonra sizi diriltecektir. Şirk koştuklarınızdan, bunlardan herhangi birşeyi yapan var mıdır? O, onların şirk koştuklarından üstündür, münezzehtir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ظَهَرَ ٱلۡفَسَادُ فِي ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِ بِمَا كَسَبَتۡ أَيۡدِي ٱلنَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعۡضَ ٱلَّذِي عَمِلُواْ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ
İnsanların kendi elleriyle kazandıkları yüzünden karada ve denizde fesat çıkmıştır. Bu, belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmının azabını tattırmak içindir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
قُلۡ سِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلُۚ كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّشۡرِكِينَ
De ki: Yeryüzünde gezin de daha öncekilerin akibeti nasıl olmuş, bir bakın! Onların çoğu müşrik idi.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَأَقِمۡ وَجۡهَكَ لِلدِّينِ ٱلۡقَيِّمِ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا مَرَدَّ لَهُۥ مِنَ ٱللَّهِۖ يَوۡمَئِذٖ يَصَّدَّعُونَ
Öyleyse Allah tarafından, o geri dönüşü mümkün olmayan gün gelmeden önce, sen yüzünü dosdoğru dine (İslam'a) dön. O gün insanlar (Cennet ve Cehennem halkı olarak) gruplara ayrılacaklardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
مَن كَفَرَ فَعَلَيۡهِ كُفۡرُهُۥۖ وَمَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا فَلِأَنفُسِهِمۡ يَمۡهَدُونَ
Kim küfrederse, kâfirliği kendisinedir. Salih amel işleyenler ise, kendilerine (Cennet'i) hazırlamış olurlar.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
لِيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ لَا يُحِبُّ ٱلۡكَٰفِرِينَ
(Bu, Allah'ın) Kendi fazlından iman edip salih amellerde bulunanları ödüllendirmesi içindir. Şüphesiz O, kâfirleri sevmez.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَن يُرۡسِلَ ٱلرِّيَاحَ مُبَشِّرَٰتٖ وَلِيُذِيقَكُم مِّن رَّحۡمَتِهِۦ وَلِتَجۡرِيَ ٱلۡفُلۡكُ بِأَمۡرِهِۦ وَلِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ
Onun ayetlerinden birisi de, size rahmetinden tattırması emri ile gemileri yüzdürüp, lütfundan aramanız için rüzgarları müjdeci olararak göndermedisidir, ola ki şükredesiniz. @تەكشۈرگۈچى
Onun ayetlerinden birisi de, size rahmetinden tattırması emri ile gemileri yüzdürüp, lütfundan aramanız için rüzgarları müjdeci olararak göndermedisidir ki ola ki şükredesiniz.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ رُسُلًا إِلَىٰ قَوۡمِهِمۡ فَجَآءُوهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَٱنتَقَمۡنَا مِنَ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْۖ وَكَانَ حَقًّا عَلَيۡنَا نَصۡرُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Senden önce de nice peygamberleri toplumlarına göndermiştik de onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Suç işleyenlerden intikam almıştık. Müminlere yardım etmek üzerimize bir haktır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
ٱللَّهُ ٱلَّذِي يُرۡسِلُ ٱلرِّيَٰحَ فَتُثِيرُ سَحَابٗا فَيَبۡسُطُهُۥ فِي ٱلسَّمَآءِ كَيۡفَ يَشَآءُ وَيَجۡعَلُهُۥ كِسَفٗا فَتَرَى ٱلۡوَدۡقَ يَخۡرُجُ مِنۡ خِلَٰلِهِۦۖ فَإِذَآ أَصَابَ بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦٓ إِذَا هُمۡ يَسۡتَبۡشِرُونَ
Rüzgarları gönderip, bulutları hareket ettiren, onu gökte istediği gibi yayan ve küme küme eden Allah’tır. Sonunda sen aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Kullarından dilediğine yağmuru indirdiği zaman onlar hemen sevinirler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَإِن كَانُواْ مِن قَبۡلِ أَن يُنَزَّلَ عَلَيۡهِم مِّن قَبۡلِهِۦ لَمُبۡلِسِينَ
Halbuki onlar yağmur yağmadan önce iyice ümitlerini kesmişlerdi.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ ءَاثَٰرِ رَحۡمَتِ ٱللَّهِ كَيۡفَ يُحۡيِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَآۚ إِنَّ ذَٰلِكَ لَمُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Allah’ın rahmetinin eserinlerine bir bak! Yeryüzünü öldükten/kuruduktan sonra nasıl canlandırıyor. İşte ölüleri de böyle diriltecektir. O’nun herşeye gücü yeter.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَئِنۡ أَرۡسَلۡنَا رِيحٗا فَرَأَوۡهُ مُصۡفَرّٗا لَّظَلُّواْ مِنۢ بَعۡدِهِۦ يَكۡفُرُونَ
Şüphesiz, bir rüzgar göndersek de onu (ekini yeşil olduktan sonra) sararmış görseler, ardından muhakkak küfrederler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَإِنَّكَ لَا تُسۡمِعُ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَلَا تُسۡمِعُ ٱلصُّمَّ ٱلدُّعَآءَ إِذَا وَلَّوۡاْ مُدۡبِرِينَ
Sen, ölülere duyuramazsın, arkasını dönüp gittiği zaman sağırlara davetini duyuramazsın.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَمَآ أَنتَ بِهَٰدِ ٱلۡعُمۡيِ عَن ضَلَٰلَتِهِمۡۖ إِن تُسۡمِعُ إِلَّا مَن يُؤۡمِنُ بِـَٔايَٰتِنَا فَهُم مُّسۡلِمُونَ
Körleri de sapıklıklarından doğru yola iletemezsin. Sen, ancak ayetlerimize iman edenlere sesini duyurabilirsin. Çünkü onlar teslim olmuşlardır.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
۞ ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن ضَعۡفٖ ثُمَّ جَعَلَ مِنۢ بَعۡدِ ضَعۡفٖ قُوَّةٗ ثُمَّ جَعَلَ مِنۢ بَعۡدِ قُوَّةٖ ضَعۡفٗا وَشَيۡبَةٗۚ يَخۡلُقُ مَا يَشَآءُۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡقَدِيرُ
Allah, sizi zayıf olarak yaratmış, sonra bu zayıflığın ardından güç vermiş, sonra gücün ardından zayıflık ve ihtiyarlık vermiştir. O, dilediğini yaratır. O, herşeyi bilendir ve herşeye Kadir'dir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ يُقۡسِمُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ مَا لَبِثُواْ غَيۡرَ سَاعَةٖۚ كَذَٰلِكَ كَانُواْ يُؤۡفَكُونَ
Kıyamet saatinin geldiği gün, suçlular, tek bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, (haktan) böyle çevriliyor.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَقَالَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡعِلۡمَ وَٱلۡإِيمَٰنَ لَقَدۡ لَبِثۡتُمۡ فِي كِتَٰبِ ٱللَّهِ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡبَعۡثِۖ فَهَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡبَعۡثِ وَلَٰكِنَّكُمۡ كُنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar: Siz, Allah’ın kitabında yazılı olan diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu diriliş günüdür. Fakat siz, bilmiyordunuz, derler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يَنفَعُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَعۡذِرَتُهُمۡ وَلَا هُمۡ يُسۡتَعۡتَبُونَ
İşte o gün, zulüm edenlerin mazeretleri bir fayda sağlamaz. Ne de onlardan (Allah'ı râzı edecek şeyleri yapmaları) istenir.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
وَلَقَدۡ ضَرَبۡنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانِ مِن كُلِّ مَثَلٖۚ وَلَئِن جِئۡتَهُم بِـَٔايَةٖ لَّيَقُولَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا مُبۡطِلُونَ
Gerçekten bu Kur’an’da insanlar için her türlü örneği verdik. Onlara bir ayet/delil getirsen bile, kâfirler: "Siz, ancak batıl şeyleri ortaya atmaktasınız" derler. @تەكشۈرگۈچى
Gerçekten bu Kur’an’da insanlar için her türlü örneği verdik. Onlara bir ayet/delil getirsen bile, kâfirler: Siz, ancak batıl şeyleri Siz ancak batıl şeyler ortaya atmaktasınız. derler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
كَذَٰلِكَ يَطۡبَعُ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ
Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle mühürler.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۖ وَلَا يَسۡتَخِفَّنَّكَ ٱلَّذِينَ لَا يُوقِنُونَ
Öyleyse sen sabret! Kuşkusuz Allah’ın vaadi haktır. İman etmeyenler sakın seni hafife almaya/gevşemeye sürüklemesin.
ئەرەپچە تەپسىرلەر:
 
مەنالار تەرجىمىسى سۈرە: سۈرە رۇم
سۈرە مۇندەرىجىسى بەت نومۇرى
 
قۇرئان كەرىم مەنىلىرىنىڭ تەرجىمىسى - تۈرۈكچە تەرجىمىسى - شەئبان بىرىيتىش - تەرجىمىلەر مۇندەرىجىسى

قۇرئان كەرىمنىڭ تۈرۈكچە تەرجىمىسىنى شەئبان بىرىيتىش تەرجىمە قىلغان.ئىزاھات: پىكىر ئەركىنلىكى، باھالاش ۋە تەرەققى قىلدۇرۇش مەقسىتىدە ئەسلى تەرجىمىدىنمۇ پايدىلىنىشقا رۇخسەت قىلىش بىلەن بىرگە ئىشارەت قىلىنغان بەزى ئايەتلەرنىڭ تەرجىمىلىرى رۇۋۋاد تەرجىمە مەركىزىدە توغرىلانغان.

تاقاش