Check out the new design

የቅዱስ ቁርዓን ይዘት ትርጉም - የቁርአን ተፍሲር ሙኽተሰር ትርጉም በቱርክኛ ቋንቋ * - የትርጉሞች ማዉጫ


የይዘት ትርጉም ምዕራፍ: ዩሱፍ   አንቀጽ:
قَالَ مَعَاذَ ٱللَّهِ أَن نَّأۡخُذَ إِلَّا مَن وَجَدۡنَا مَتَٰعَنَا عِندَهُۥٓ إِنَّآ إِذٗا لَّظَٰلِمُونَ
Yusuf -aleyhisselam- dedi ki: "Zalimin suçundan dolayı suçsuz bir kimseye zulmetmekten Allah'a sığınırız. Hükümdarın kabını yükünün arasında bulduğumuz kimseden başkasını alıkoyarsak, işte biz o zaman suçluyu bırakıp suçsuz kişiyi cezalandırarak zalimlerden oluruz."
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
فَلَمَّا ٱسۡتَيۡـَٔسُواْ مِنۡهُ خَلَصُواْ نَجِيّٗاۖ قَالَ كَبِيرُهُمۡ أَلَمۡ تَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ أَبَاكُمۡ قَدۡ أَخَذَ عَلَيۡكُم مَّوۡثِقٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَمِن قَبۡلُ مَا فَرَّطتُمۡ فِي يُوسُفَۖ فَلَنۡ أَبۡرَحَ ٱلۡأَرۡضَ حَتَّىٰ يَأۡذَنَ لِيٓ أَبِيٓ أَوۡ يَحۡكُمَ ٱللَّهُ لِيۖ وَهُوَ خَيۡرُ ٱلۡحَٰكِمِينَ
Yusuf'un taleplerine icabet etmesinden ümitlerini kestiklerinde istişare etmek için insanlardan uzaklaştılar. En büyük kardeşleri dedi ki: Def etmeye güç yetiremediğiniz ölümün sizi kuşatması hariç, babanızın oğlunu (Bünyamin'i) ona geri götürmeniz için Allah adına sizden sapa sağlam aldığı sözü hatırlatırım. Bundan önce de Yusuf hakkında işlediğiniz kusuru biliyorsunuz. Babanıza verdiğiniz sözü yerine getirmediniz. Babam bana geri dönmem için müsaade edene kadar ya da kardeşimi alma hususunda Allah hükmedene kadar Mısır topraklarını terk etmeyeceğim. Allah hükmedenlerin en hayırlısıdır. O, hak ve adalet ile hükmeder.
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
ٱرۡجِعُوٓاْ إِلَىٰٓ أَبِيكُمۡ فَقُولُواْ يَٰٓأَبَانَآ إِنَّ ٱبۡنَكَ سَرَقَ وَمَا شَهِدۡنَآ إِلَّا بِمَا عَلِمۡنَا وَمَا كُنَّا لِلۡغَيۡبِ حَٰفِظِينَ
En büyük kardeşleri şöyle dedi: Babanıza dönün ve deyin ki: Oğlun hırsızlık yaptı ve bu hırsızlığının cezası olarak Mısır'ın Aziz'i onu köle edindi. Biz ancak yükü arasında çıkan kabı gördüğümüze şahitlik edip onu haber verdik. Biz onun hırsızlık yapacağını bilmiyorduk. Eğer bunu bilseydik onu geri getirmek için sana söz vermezdik.
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
وَسۡـَٔلِ ٱلۡقَرۡيَةَ ٱلَّتِي كُنَّا فِيهَا وَٱلۡعِيرَ ٱلَّتِيٓ أَقۡبَلۡنَا فِيهَاۖ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ
-Ey Babamız!- Doğru söylediğimizden emin olman için içinde olduğumuz Mısır halkına ve beraber geldiğimiz kafileye sor, bizim sana haber verdiğimiz şeyi haber vereceklerdir. Gerçekten biz, (Bünyamin'in) hırsızlık yaptığını söylediğimiz hususta doğru söyleyenleriz.
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
قَالَ بَلۡ سَوَّلَتۡ لَكُمۡ أَنفُسُكُمۡ أَمۡرٗاۖ فَصَبۡرٞ جَمِيلٌۖ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَأۡتِيَنِي بِهِمۡ جَمِيعًاۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
Babaları onlara dedi ki: Onun hırsızlık yapması ile ilgili anlattığınız iş öyle değil, bilakis nefisleriniz sizi aldatıp daha önceden kardeşi Yusuf'a yaptığınızın aynısını ona yapmaya sürüklemiş. Artık bana düşen güzel bir sabırdır. Ben şikayetimi ancak Allah'a arz ediyorum. Umulur ki Allah onların hepsini; Yusufu, öz kardeşini (Bünyamin'i) ve en büyük kardeşlerini bana döndürecektir. Şüphesiz ki O Allah -Subhanehu ve Teâlâ- içinde bulunduğum hali hakkıyla bilen ve işlerimi yönetmede hikmet sahibidir.
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
وَتَوَلَّىٰ عَنۡهُمۡ وَقَالَ يَٰٓأَسَفَىٰ عَلَىٰ يُوسُفَ وَٱبۡيَضَّتۡ عَيۡنَاهُ مِنَ ٱلۡحُزۡنِ فَهُوَ كَظِيمٞ
(Yakup) Onlardan yüz çevirerek uzaklaştı ve dedi ki: Ey Yusuf'a olan şiddetli hüznüm diyordu. Göz bebeklerinin siyahlığı ağlamaktan dolayı beyaza büründü. O hüzün ve keder dolu olmasına rağmen bunu insanlardan gizliyordu.
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
قَالُواْ تَٱللَّهِ تَفۡتَؤُاْ تَذۡكُرُ يُوسُفَ حَتَّىٰ تَكُونَ حَرَضًا أَوۡ تَكُونَ مِنَ ٱلۡهَٰلِكِينَ
Yusuf'un kardeşleri babalarına şöyle dediler: "Vallahi -Ey Babamız!- Yusuf'u hatırlayıp duruyorsun. Onun yokluğundan dolayı ona acıyıp dertleniyorsun ve bu yüzden kendini perişan edip hastalanacak ya da gerçekten öleceksin."
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
قَالَ إِنَّمَآ أَشۡكُواْ بَثِّي وَحُزۡنِيٓ إِلَى ٱللَّهِ وَأَعۡلَمُ مِنَ ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Babaları onlara dedi ki: Bana isabet eden hüzün ve kederimi yalnızca yüce Allah'a arz ederim. Yüce Allah'ın lütuf ve ihsanını, darda olanın duasına icabet etmesini ve musibete uğrayana vereceği mükâfatı sizden daha iyi bilirim.
የአረብኛ ቁርኣን ማብራሪያ:
ከአንቀጾቹ የምንማራቸዉ ቁም ነገሮች:
• لا يجوز أخذ بريء بجريرة غيره، فلا يؤخذ مكان المجرم شخص آخر.
Masum olan kimsenin başkasının işlediği suçtan dolayı alıkonulması caiz değildir. Aynı şekilde suçlu olan kimsenin yerine başka birisi de alıkonulmaz.

• الصبر الجميل هو ما كانت فيه الشكوى لله تعالى وحده.
Eğer şikayetler yalnızca Allah Teâlâ'ya arz ediliyorsa işte güzel sabır budur.

• على المؤمن أن يكون على تمام يقين بأن الله تعالى يفرج كربه.
Mümin olan kimsenin Allah Teâlâ'nın onun sıkıntısını gidereceğine dair kesin bir imana sahip olması gerekir.

 
የይዘት ትርጉም ምዕራፍ: ዩሱፍ
የምዕራፎች ማውጫ የገፅ ቁጥር
 
የቅዱስ ቁርዓን ይዘት ትርጉም - የቁርአን ተፍሲር ሙኽተሰር ትርጉም በቱርክኛ ቋንቋ - የትርጉሞች ማዉጫ

ከቁርአን ተፍሲር ጥናት ማዕከል የተገኘ

መዝጋት