للإطلاع على الموقع بحلته الجديدة

ترجمة معاني القرآن الكريم - الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم * - فهرس التراجم


ترجمة معاني سورة: غافر   آية:
هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن تُرَابٖ ثُمَّ مِن نُّطۡفَةٖ ثُمَّ مِنۡ عَلَقَةٖ ثُمَّ يُخۡرِجُكُمۡ طِفۡلٗا ثُمَّ لِتَبۡلُغُوٓاْ أَشُدَّكُمۡ ثُمَّ لِتَكُونُواْ شُيُوخٗاۚ وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّىٰ مِن قَبۡلُۖ وَلِتَبۡلُغُوٓاْ أَجَلٗا مُّسَمّٗى وَلَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ
O; babanız Âdem'i topraktan yaratan, sonra onun ardından sizin yaratılışınızı meniden, meniden sonra kan pıhtısından sonra da annelerinizin karınlarından küçük bebekler olarak çıkarandır. Sonra bedenin güçlü kuvvetli olduğu bir yaşa ulaşırsınız. Sonra ihtiyarlayana kadar yaşayıp büyürsünüz. Aranızdan bazıları bundan önce de vefat eder. Allah'ın ilminde belirli bir zamana ulaşırsınız, bundan bir şey eksiltip artıramazsınız. Umulur ki, Allah'ın kudretine ve birliğine delalet eden bu apaçık delil ve hüccetlerden istifade edersiniz.
التفاسير العربية:
هُوَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُۖ فَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
O, yaşatma ve öldürme yalnızca kendi elinde olan Allah'tır. Herhangi bir işin olmasını dilediği zaman sadece ol der, o da oluverir.
التفاسير العربية:
أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يُجَٰدِلُونَ فِيٓ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ أَنَّىٰ يُصۡرَفُونَ
-Ey Resul!- Apaçık olmasına rağmen Allah'ın ayetlerini yalanlayıp, bu ayetler hakkında tartışanları görmedin mi? Onlar, apaçık olmasına rağmen haktan yüz çeviriyorlar ve onların haline şaşırıyorsun.
التفاسير العربية:
ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِٱلۡكِتَٰبِ وَبِمَآ أَرۡسَلۡنَا بِهِۦ رُسُلَنَاۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ
Kur'an'ı ve elçilerimizle birlikte hak olarak gönderdiklerimizi yalanlayanlar, bu yalanlamalarının neticesinin ne olacağını öğrenecek ve kötü sonu göreceklerdir.
التفاسير العربية:
إِذِ ٱلۡأَغۡلَٰلُ فِيٓ أَعۡنَٰقِهِمۡ وَٱلسَّلَٰسِلُ يُسۡحَبُونَ
Boyunlarında zincir ve ayaklarında prangalar olduğu halde nereye varacaklarını çok iyi bilirler. Azap Zebaniler'i (Melekleri) onları çekip sürüklerler.
التفاسير العربية:
فِي ٱلۡحَمِيمِ ثُمَّ فِي ٱلنَّارِ يُسۡجَرُونَ
Kaynaması şiddetli olan suya doğru sürüklenirler, sonra da ateşte yakılacaklardır.
التفاسير العربية:
ثُمَّ قِيلَ لَهُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡ تُشۡرِكُونَ
Sonra onları azarlamak ve kınamak için şöyle denilir: Kendilerine ibadet ederek ortak koştuğunuz sözde ilahlarınız nerede?
التفاسير العربية:
مِن دُونِ ٱللَّهِۖ قَالُواْ ضَلُّواْ عَنَّا بَل لَّمۡ نَكُن نَّدۡعُواْ مِن قَبۡلُ شَيۡـٔٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Allah'tan başka edindiğiniz hani o fayda ya da zarar veremeyen putlarınız (nerede)? Kâfirler şöyle cevap verirler: "Bizden uzaklaştılar, onları göremiyoruz. Bilakis dünyada ibadeti hak eden şeye ibadet etmiyormuşuz." Bunların saptırması gibi Yüce Allah da her zaman ve mekânda kâfirleri haktan böyle saptırır.
التفاسير العربية:
ذَٰلِكُم بِمَا كُنتُمۡ تَفۡرَحُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّ وَبِمَا كُنتُمۡ تَمۡرَحُونَ
Onlara şöyle denilir: "Çarptırıldığınız o azap, içinde bulunduğunuz şirke sevinmeniz ve sevinçte aşırıya gitmeniz sebebiyledir."
التفاسير العربية:
ٱدۡخُلُوٓاْ أَبۡوَٰبَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَاۖ فَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلۡمُتَكَبِّرِينَ
"İçinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Hakka karşı büyüklük taslayanların yatacağı yer ne kötüdür!"
التفاسير العربية:
فَٱصۡبِرۡ إِنَّ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقّٞۚ فَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعۡضَ ٱلَّذِي نَعِدُهُمۡ أَوۡ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيۡنَا يُرۡجَعُونَ
-Ey Resul!- Kavminin seni yalanlamasına ve eziyetlerine sabret. Allah'ın sana vadettiği üzerinde şüphe olmayan haktır. Bedir'de olduğu gibi onlara vadettiğimiz bazı şeyleri sen hayatta iken sana göstereceğiz ya da bundan önce seni vefat ettireceğiz. Kıyamet günü yalnız bize döndürülecekler. Yapmış oldukları amellerin karşılığını onlara vereceğiz. Ve onları içinde ebedî kalacakları ateşe sokacağız.
التفاسير العربية:
من فوائد الآيات في هذه الصفحة:
• التدرج في الخلق سُنَّة إلهية يتعلم منها الناس التدرج في حياتهم.
Yüce Allah'ın mahlukatı aşama aşama yaratması ilahi bir kanundur. İnsanlar, bu kanundan hayatlarındaki evreleri görüp, öğrenirler.

• قبح الفرح بالباطل.
Batıl ile sevinmek çok kötü tutumdur.

• أهمية الصبر في حياة الناس، وبخاصة الدعاة منهم.
Sabır; insanların, özellikle de davetçilerin hayatında çok önemli bir özelliktir.

 
ترجمة معاني سورة: غافر
فهرس السور رقم الصفحة
 
ترجمة معاني القرآن الكريم - الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم - فهرس التراجم

صادرة عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

إغلاق