ترجمة معاني القرآن الكريم - الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم * - فهرس التراجم


ترجمة معاني آية: (40) سورة: التوبة
إِلَّا تَنصُرُوهُ فَقَدۡ نَصَرَهُ ٱللَّهُ إِذۡ أَخۡرَجَهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ ٱثۡنَيۡنِ إِذۡ هُمَا فِي ٱلۡغَارِ إِذۡ يَقُولُ لِصَٰحِبِهِۦ لَا تَحۡزَنۡ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَنَاۖ فَأَنزَلَ ٱللَّهُ سَكِينَتَهُۥ عَلَيۡهِ وَأَيَّدَهُۥ بِجُنُودٖ لَّمۡ تَرَوۡهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلسُّفۡلَىٰۗ وَكَلِمَةُ ٱللَّهِ هِيَ ٱلۡعُلۡيَاۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
-Ey Müminler!- Eğer sizler Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e yardım etmez ve onun Allah yolunda cihat çağrısına icabet etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani, müşrikler onu ve beraberinde olan Ebu Bekir -radıyallahu anh-'ı yanlarında üçüncü bir kimse yokken iki kişiden biri olarak çıkarmışlardı. O ikisi mağaradaydı. Onları arayan kâfirlerden saklanıyorlardı. Ebu Bekir -radıyallahu anh-, müşriklerin Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i yakalamalarından korktuğunda, Rasûlullah -sallallahu aleyhive sellem-, arkadaşı Ebu Bekir'e: "Üzülme! Çünkü Yüce Allah yardımı ve desteği ile bizimle beraberdir." diyordu. Bunun üzerine Allah, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kalbine sükûnet/huzur vermiş ve onu meleklerden oluşan görmediğiniz ordularını indirerek desteklemişti. Allah, böylece müşriklerin sözünü alçaltmış ve İslam'ı yücelterek Allah'ın kelimesini üstün kılmıştır. Allah Teâlâ, zatında üstünlüğü ve mülkü ile yücedir. İşleri çekip çevirmesinde, takdirinde ve dininde hikmet sahibidir.
التفاسير العربية:
من فوائد الآيات في هذه الصفحة:
• العادات المخالفة للشرع بالاستمرار عليها دونما إنكار لها يزول قبحها عن النفوس، وربما ظُن أنها عادات حسنة.
İnkâr etmeksizin dine muhalif olan adetleri yapmaya devam etmek, dine muhalif olan o şeye karşı nefislerde duyulan tiksintiyi ortadan kaldırır. Belki de o kötü adetler (zamanla) iyi zannedilebilir.

• عدم النفير في حال الاستنفار من كبائر الذنوب الموجبة لأشد العقاب، لما فيها من المضار الشديدة.
(Cihada çıkılması için) seferberlik ilan edildiği zaman sefere çıkmamak, ihtiva ettiği büyük zararlardan dolayı şiddetle cezalandırılmayı gerektiren büyük günahlardandır.

• فضيلة السكينة، وأنها من تمام نعمة الله على العبد في أوقات الشدائد والمخاوف التي تطيش فيها الأفئدة، وأنها تكون على حسب معرفة العبد بربه، وثقته بوعده الصادق، وبحسب إيمانه وشجاعته.
Sükûnetin fazileti beyan edilmiştir. O, zorluk ve korku zamanlarında kalplerin şaştığı zamanda, Allah Teâlâ'nın kuluna olan nimetlerini tam vermesindendir. O da kulun Rabbini bilmesi, vadettiği doğruya güvenmesi, imanına ve cesaretine göredir.

• أن الحزن قد يعرض لخواص عباد الله الصدِّيقين وخاصة عند الخوف على فوات مصلحة عامة.
Hüzün genel yararın kaybedilmesi korkusunun yaşandığı anlarda Allah'ın sıddık kullarında da meydana gelebilmekte, başlarına gelebilmektedir.

 
ترجمة معاني آية: (40) سورة: التوبة
فهرس السور رقم الصفحة
 
ترجمة معاني القرآن الكريم - الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم - فهرس التراجم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

إغلاق