Check out the new design

আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ - আল-মুখতাচাৰ ফী তাফছীৰিল কোৰআনিল কাৰীমৰ তুৰ্কী অনুবাদ * - অনুবাদসমূহৰ সূচীপত্ৰ


অৰ্থানুবাদ ছুৰা: ইব্ৰাহীম   আয়াত:
وَءَاتَىٰكُم مِّن كُلِّ مَا سَأَلۡتُمُوهُۚ وَإِن تَعُدُّواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ لَا تُحۡصُوهَآۗ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَظَلُومٞ كَفَّارٞ
O'ndan isteyip, talep ettiğiniz ve talep etmediğiniz her şeyi size vermiştir. Yüce Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışsanız, sayılarının çokluğu sebebiyle sayıp belirlemeye güç yetiremezsiniz. Sizlere sadece bunlardan bazı örnekler vermiştir. Şüphesiz ki insan, kendi nefsine çokça zulmeden, Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın nimetlerine çokça nankörlük edendir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِيمُ رَبِّ ٱجۡعَلۡ هَٰذَا ٱلۡبَلَدَ ءَامِنٗا وَٱجۡنُبۡنِي وَبَنِيَّ أَن نَّعۡبُدَ ٱلۡأَصۡنَامَ
-Ey Resul!- İbrahim, oğlu İsmail'i ve hanımı Hacer'i Mekke'deki vadiye yerleştirdikten sonra: "Ey Rabbim! Ailemi yerleştirdiğim beldeyi (Mekke'yi) güvenli bir belde kıl. Orada kan dökülmesin, kimseye zulüm edilmesin. Beni ve evlatlarımı putlara ibadet etmekten uzak tut." dediği zamanı hatırla.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
رَبِّ إِنَّهُنَّ أَضۡلَلۡنَ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلنَّاسِۖ فَمَن تَبِعَنِي فَإِنَّهُۥ مِنِّيۖ وَمَنۡ عَصَانِي فَإِنَّكَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey Rabbim! Şüphesiz ki putlar birçok insanı saptırdılar. İnsanlar onların kendilerine şefaat edeceklerini zannedip fitneye düştüler. Allah'a ibadeti bırakıp putlara ibadet ettiler. İnsanlardan kim Allah'ı birleyip, O'na itaat etmede bana tabi olursa, o benim destekçim ve benim yolum üzeredir. Kim de bana karşı gelip Allah'ı birleme ve O'na itaat etmede bana tabi olmazsa, şüphesiz ki sen -Ey Rabbim!- günahını bağışlamak istediğin kullarının günahlarını bağışlar ve onlara merhamet edersin.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
رَّبَّنَآ إِنِّيٓ أَسۡكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيۡرِ ذِي زَرۡعٍ عِندَ بَيۡتِكَ ٱلۡمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ فَٱجۡعَلۡ أَفۡـِٔدَةٗ مِّنَ ٱلنَّاسِ تَهۡوِيٓ إِلَيۡهِمۡ وَٱرۡزُقۡهُم مِّنَ ٱلثَّمَرَٰتِ لَعَلَّهُمۡ يَشۡكُرُونَ
Rabbimiz! Zürriyetimden olan oğlum İsmail ve oğullarını ekin bitmeyen, su çıkmayan Beytu'l Haram'ın yanında bir vadiye (Mekke'ye) yerleştirdim. Rabbimiz! Namazlarını dosdoğru kılmaları için bunu böyle yaptım. -Ey Rabbim!- İnsanların kalplerini onlara çevir ki, onları ve bu beldeyi sevsinler. Onları ürünlerle rızıklandır, umulur ki onlara vermiş olduğun nimetlerden dolayı sana şükrederler.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
رَبَّنَآ إِنَّكَ تَعۡلَمُ مَا نُخۡفِي وَمَا نُعۡلِنُۗ وَمَا يَخۡفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِن شَيۡءٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِي ٱلسَّمَآءِ
Rabbimiz! Gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz her şeyi hakkıyla bilirsin. Göklerde ve yerde hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz. Bilakis Allah her şeyi bilir. Aynı zamanda muhtaç olduğumuz şeyler ve kendisine olan ihtiyacımız O'na gizli kalmaz.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى ٱلۡكِبَرِ إِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَۚ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ ٱلدُّعَآءِ
Şükür ve sena bana salihlerden vermesi için ettiğim duama icabet eden Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'ya aittir. Bana ilerlemiş yaşıma rağmen Hacer'den İsmail'i, Sâre'den de İshak'ı verdi. Şüphesiz ki benim Rabbim Allah -Subhânehu ve Teâlâ- kendisine dua edenin duasını işitip kabul edendir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
رَبِّ ٱجۡعَلۡنِي مُقِيمَ ٱلصَّلَوٰةِ وَمِن ذُرِّيَّتِيۚ رَبَّنَا وَتَقَبَّلۡ دُعَآءِ
Ey Rabbim! Beni, namazı en kamil şekilde eda edenlerden kıl. Aynı şekilde zürriyetimi de namazı böyle eda edenlerden eyle. Ey Rabbimiz! Duama icabet et! Katında makbul olan dualardan eyle.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
رَبَّنَا ٱغۡفِرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيَّ وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ يَوۡمَ يَقُومُ ٱلۡحِسَابُ
Rabbimiz! Benim, ana babamın günahlarını bağışla. (İbrahim -aleyhisselâm- bu duayı babasının Allah'ın düşmanı olduğunu bilmeden önce yapmıştır. Babasının Allah'ın düşmanı olduğunu anladığında ondan beri olup uzaklaşmıştır). Ve insanlar Rablerinin huzuruna hesap vermek için tekrardan dirilip, geldiği gün Müminlerin günahlarını da bağışla.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَلَا تَحۡسَبَنَّ ٱللَّهَ غَٰفِلًا عَمَّا يَعۡمَلُ ٱلظَّٰلِمُونَۚ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمۡ لِيَوۡمٖ تَشۡخَصُ فِيهِ ٱلۡأَبۡصَٰرُ
-Ey Resul!- Yüce Allah'ın zalimlere azabını geciktirmesini asla onların yalanlamaları, Allah'ın yolundan alıkoymaları ve diğer yaptıkları şeylerden habersiz olduğu için sanma. Bilakis O, bunu hakkıyla bilmektedir. Bunlardan hiçbirisi O'na gizli kalmaz. Ancak onların azabını kıyamet gününe erteliyor. O gün öyle bir gündür ki, gördüğü dehşet verici şeyden korktuğu için gözler yerinden fırlar.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
এই পৃষ্ঠাৰ আয়াতসমূহৰ পৰা সংগৃহীত কিছুমান উপকাৰী তথ্য:
• بيان فضيلة مكة التي دعا لها نبي الله إبراهيم عليه الصلاة والسلام.
İbrahim -aleyhisselatu vesselam-'ın hakkında dua ettiği Mekke'nin fazileti beyan edilmiştir.

• أن الإنسان مهما ارتفع شأنه في مراتب الطاعة والعبودية ينبغي له أن يخاف على نفسه وذريته من جليل الشرك ودقيقه.
Şüphesiz ki insanın itaat ve kulluk mertebelerindeki makamı ne kadar yükselirse yükselsin, kendi nefsi ve zürriyeti için şirkin büyüğünden ve küçüğünden korkması gerekir.

• دعاء إبراهيم عليه الصلاة والسلام يدل على أن العبد مهما ارتفع شأنه يظل مفتقرًا إلى الله تعالى ومحتاجًا إليه.
İbrahim -aleyhisselatu vesselam-'ın duası, kulun makamı ne kadar yükselirse yükselsin, Allah'ın katında fakir ve O'na muhtaç olarak kalmaya devam ettiğine delalet eder.

• من أساليب التربية: الدعاء للأبناء بالصلاح وحسن المعتقد والتوفيق في إقامة شعائر الدين.
Eğitim metotlarından biri de; çocukların salih olmaları, doğru inanca sahip olmaları, dinin emir ve yasaklarını yerine getirmede muvaffak olmaları için dua etmektir.

 
অৰ্থানুবাদ ছুৰা: ইব্ৰাহীম
ছুৰাৰ তালিকা পৃষ্ঠা নং
 
আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ - আল-মুখতাচাৰ ফী তাফছীৰিল কোৰআনিল কাৰীমৰ তুৰ্কী অনুবাদ - অনুবাদসমূহৰ সূচীপত্ৰ

তাফছীৰ চেণ্টাৰ ফৰ কোৰানিক ষ্টাডিজৰ ফালৰ পৰা প্ৰচাৰিত।

বন্ধ