Check out the new design

আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ - আল-মুখতাচাৰ ফী তাফছীৰিল কোৰআনিল কাৰীমৰ তুৰ্কী অনুবাদ * - অনুবাদসমূহৰ সূচীপত্ৰ


অৰ্থানুবাদ ছুৰা: আল-হিজৰ   আয়াত:
إِذۡ دَخَلُواْ عَلَيۡهِ فَقَالُواْ سَلَٰمٗا قَالَ إِنَّا مِنكُمۡ وَجِلُونَ
Onun yanına girdikleri zaman ona şöyle dediler: "Sana selam olsun!" O da, onların verdiği selamdan daha güzel bir selamla onlara karşılık verdi ve onları beşer zannederek yemeleri için onlara kızarmış bir buzağı sundu. Ondan yemediklerini gördüğü zaman onlara şöyle dedi: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالُواْ لَا تَوۡجَلۡ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ عَلِيمٖ
Elçi olan melekler ona şöyle dedi: "Korkma! Biz sana seni sevindirecek bir haber vereceğiz. Muhakkak senin ilim sahibi erkek bir evladın olacak.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالَ أَبَشَّرۡتُمُونِي عَلَىٰٓ أَن مَّسَّنِيَ ٱلۡكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ
-Kendisine bir erkek çocuk müjdelemelerine şaşıran- İbrahim onlara şöyle dedi: "Benim yaşım geçtiği ve yaşlılık bana gelip çattığı halde mi beni bir erkek çocukla müjdeliyorsunuz? Beni ne yönden müjdelemektesiniz?''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالُواْ بَشَّرۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ فَلَا تَكُن مِّنَ ٱلۡقَٰنِطِينَ
Elçi melekler İbrahim’e şöyle dediler: "Sana içinde hiçbir şüphe bulunmayan gerçeğin müjdesini verdik. Sakın sana müjdelediğimiz konuda ümitsizliğe kapılanlardan olma!''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالَ وَمَن يَقۡنَطُ مِن رَّحۡمَةِ رَبِّهِۦٓ إِلَّا ٱلضَّآلُّونَ
İbrahim şöyle dedi: "Allah’ın dosdoğru yolundan sapmış olandan başkası, Rabbinin rahmetinden hiç ümit keser mi?"
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالَ فَمَا خَطۡبُكُمۡ أَيُّهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ
İbrahim onlara şöyle dedi: "Ey Allah Teâlâ tarafından gönderilen elçiler! O halde sizi buraya getiren nedir?''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالُوٓاْ إِنَّآ أُرۡسِلۡنَآ إِلَىٰ قَوۡمٖ مُّجۡرِمِينَ
Meleklerden olan elçiler şöyle dediler: "Allah bizi, fesadı ve kötülüğü çok büyük bir topluluk olan Lût'un kavmini helak etmek için gönderdi.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
إِلَّآ ءَالَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمۡ أَجۡمَعِينَ
Ancak Lût ailesi ve ona tabi olan müminler ise bunun dışındadır. Helak onları kapsamayacaktır. Muhakkak ki biz onların hepsini helak olmaktan kurtaracağız.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
إِلَّا ٱمۡرَأَتَهُۥ قَدَّرۡنَآ إِنَّهَا لَمِنَ ٱلۡغَٰبِرِينَ
Bundan yalnız karısı müstesnadır. Onun helakın kapsadığı (kurtarılmayıp) kalan kimselerden olmasına hükmettik.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَلَمَّا جَآءَ ءَالَ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلُونَ
Gönderilmiş (elçi) melekler erkek suretinde Lût'un ailesinin yanına geldikleri zaman...
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالَ إِنَّكُمۡ قَوۡمٞ مُّنكَرُونَ
Lût -aleyhisselam- onlara şöyle dedi: "Sizler tanınmayan bir topluluksunuz.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالُواْ بَلۡ جِئۡنَٰكَ بِمَا كَانُواْ فِيهِ يَمۡتَرُونَ
Elçi melekler Lût'a şöyle dediler: "Korkma ey Lût! Biz sana, kavminin hakkında şüphe içinde oldukları helak edici azabı getirdik.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَأَتَيۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ
Sana içinde bir şaka olmayan hakikati getirdik. Şüphesiz biz sana verdiğimiz haberde doğru söylüyoruz.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَأَسۡرِ بِأَهۡلِكَ بِقِطۡعٖ مِّنَ ٱلَّيۡلِ وَٱتَّبِعۡ أَدۡبَٰرَهُمۡ وَلَا يَلۡتَفِتۡ مِنكُمۡ أَحَدٞ وَٱمۡضُواْ حَيۡثُ تُؤۡمَرُونَ
Gecenin bir bölümü geçtikten sonra aileni gönder ve sen de onların arkasından git. Sizlerden hiç kimse onların başına ne geldiğini görmek için arkasına da bakmasın. Allah’ın size gitmenizi emrettiği yere kadar da ilerleyin gidin.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَقَضَيۡنَآ إِلَيۡهِ ذَٰلِكَ ٱلۡأَمۡرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰٓؤُلَآءِ مَقۡطُوعٞ مُّصۡبِحِينَ
Lût -aleyhisselam-'a vahiy yoluyla takdir ettiğimiz şu durumu da öğrettik. Sabaha girdiklerinde (sabahladıklarında) o kavmin en sonuncusu da helak edilerek kökü kurutulacaktır.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَجَآءَ أَهۡلُ ٱلۡمَدِينَةِ يَسۡتَبۡشِرُونَ
Sedum halkı, Lût'un misafirleriyle çirkin fiili (erkeklerin erkekler ile yaptığı) yapma umuduyla sevinerek geldiler.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالَ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ ضَيۡفِي فَلَا تَفۡضَحُونِ
Lût ise onlara şöyle dedi: "Bu topluluk benim misafirimdir. Onlara yapmak istediğiniz şeyle beni rezil rüsva etmeyin.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلَا تُخۡزُونِ
"Bu çirkin ameli terk ederek Allah’tan korkun ve bu iğrenç davranışınızla beni küçük düşürmeyin.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ نَنۡهَكَ عَنِ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Kavmi ona şöyle dedi: "Biz sana herhangi bir kimseyi misafir etmeni yasaklamamış mıydık?''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
এই পৃষ্ঠাৰ আয়াতসমূহৰ পৰা সংগৃহীত কিছুমান উপকাৰী তথ্য:
• تعليم أدب الضيف بالتحية والسلام حين القدوم على الآخرين.
Başkalarına misafir olarak gidildiğinde kutlama ve selamlama adabı öğretilmiştir.

• من أنعم الله عليه بالهداية والعلم العظيم لا سبيل له إلى القنوط من رحمة الله.
Allah’ın hidayet ve büyük bir ilimle nimetlendirdiği kimselerin, Allah’ın rahmetinden ümit kesmelerinin hiçbir yolu yoktur.

• نهى الله تعالى لوطًا وأتباعه عن الالتفات أثناء نزول العذاب بقوم لوط حتى لا تأخذهم الشفقة عليهم.
Allah Teâlâ, Lût’a ve ona tabi olanlara, Lût kavmine azabın indiği esnada, onlara karşı merhamet ve acıma duygusu hissetmesinler diye dönüp bakmalarını yasakladı.

• تصميم قوم لوط على ارتكاب الفاحشة مع هؤلاء الضيوف دليل على طمس فطرتهم، وشدة فحشهم.
Lût kavminin bu misafirlerle zina etmeyi tasarlaması, onların fıtratının bozulduğunun ve azgınlıklarının ne kadar kuvvetli olduğunun bir delilidir.

 
অৰ্থানুবাদ ছুৰা: আল-হিজৰ
ছুৰাৰ তালিকা পৃষ্ঠা নং
 
আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ - আল-মুখতাচাৰ ফী তাফছীৰিল কোৰআনিল কাৰীমৰ তুৰ্কী অনুবাদ - অনুবাদসমূহৰ সূচীপত্ৰ

তাফছীৰ চেণ্টাৰ ফৰ কোৰানিক ষ্টাডিজৰ ফালৰ পৰা প্ৰচাৰিত।

বন্ধ