আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ - তুৰ্কী অনুবাদ- মৰকজ ৰুওৱাদুত তাৰ্জামা * - অনুবাদসমূহৰ সূচীপত্ৰ

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

অৰ্থানুবাদ ছুৰা: ছুৰা আল-মুদ্দাচ্ছিৰ   আয়াত:

Sûretu'l-Muddessir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡمُدَّثِّرُ
Ey elbisesine bürünen!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قُمۡ فَأَنذِرۡ
Kalk ve uyar!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَرَبَّكَ فَكَبِّرۡ
Rabbini tekbir et (yücelt).
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَثِيَابَكَ فَطَهِّرۡ
Elbiseni de temizle/Rabbini tekbir et (yücelt).
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَٱلرُّجۡزَ فَٱهۡجُرۡ
Pisliklerden de uzak dur!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَلَا تَمۡنُن تَسۡتَكۡثِرُ
(Yaptığını) çok görerek minnet etme!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَلِرَبِّكَ فَٱصۡبِرۡ
Rabbin için sabret!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَإِذَا نُقِرَ فِي ٱلنَّاقُورِ
Sûr’a üflendiği zaman.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَذَٰلِكَ يَوۡمَئِذٖ يَوۡمٌ عَسِيرٌ
İşte o gün, çok zor bir gündür.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ غَيۡرُ يَسِيرٖ
Kâfirler için hiç kolay değildir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ذَرۡنِي وَمَنۡ خَلَقۡتُ وَحِيدٗا
Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَجَعَلۡتُ لَهُۥ مَالٗا مَّمۡدُودٗا
Ona ardı arkası kesilmeyen bir servet verdim.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَبَنِينَ شُهُودٗا
Gözlerinin önünde duran oğullar verdim.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمۡهِيدٗا
Kendisi için (dünya nimetlerini) yaydıkça yaydım.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ثُمَّ يَطۡمَعُ أَنۡ أَزِيدَ
Daha da artırmamı umuyor.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
كَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِأٓيَٰتِنَا عَنِيدٗا
Asla! Çünkü o ayetlerimize karşı çok inatçıdır.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
سَأُرۡهِقُهُۥ صَعُودًا
Onu sarp bir yokuşa zorlayıp süreceğim.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ
Çünkü o; düşündü, ölçtü, biçti.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ
Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ
Sonra (yine o) kahrolası, nasıl (da) ölçtü, biçti!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ثُمَّ نَظَرَ
Sonra şöyle bir baktı.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ
Sonra da kaşlarını çatıp, surat astı.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ
Sonra da arkasını dönüp büyüklendi.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ
Ve şöyle dedi: Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ
"Bu, insan sözünden başka bir şey değildir.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ
Ben onu Sekar’a (Cehennem'e) sokacağım.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ
Sekar’ın ne olduğunu bilir misin sen?
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ
O geride bir şey koymaz ve bırakmaz.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
لَوَّاحَةٞ لِّلۡبَشَرِ
İnsan derisini yakıp kavurur.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
عَلَيۡهَا تِسۡعَةَ عَشَرَ
Üzerinde on dokuz (melek) vardır.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَمَا جَعَلۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلنَّارِ إِلَّا مَلَٰٓئِكَةٗۖ وَمَا جَعَلۡنَا عِدَّتَهُمۡ إِلَّا فِتۡنَةٗ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ لِيَسۡتَيۡقِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَيَزۡدَادَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِيمَٰنٗا وَلَا يَرۡتَابَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَ وَلِيَقُولَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ وَٱلۡكَٰفِرُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۚ وَمَا يَعۡلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَۚ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكۡرَىٰ لِلۡبَشَرِ
Biz; kendilerine kitap verilenler kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin imanları artsın, kendilerine kitap verilenler ile iman edenler şüpheye kapılmasın, kalplerinde bir hastalık olanlar ile küfre sapanlar da, “Allah, bu örnekle (on dokuz sayısı ile) neyi anlatmak istedi?” desin diye o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık ve onların sayısını da kâfirler için yalnızca bir fitne/imtihan yaptık. Allah; dilediğini işte böyle saptırır, dilediğine de hidayet eder. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilemez. Bu, insanlar için bir öğütten başka bir şey değildir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
كَلَّا وَٱلۡقَمَرِ
Hayır! And olsun Ay’a!
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَٱلَّيۡلِ إِذۡ أَدۡبَرَ
Dönüp gittiği zaman geceye,
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَٱلصُّبۡحِ إِذَآ أَسۡفَرَ
Ve ağarmakta olan sabaha,
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
إِنَّهَا لَإِحۡدَى ٱلۡكُبَرِ
Şüphesiz o (Sekar), büyük (musibetlerden) biridir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
نَذِيرٗا لِّلۡبَشَرِ
İnsanlar için bir uyarıcıdır.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
لِمَن شَآءَ مِنكُمۡ أَن يَتَقَدَّمَ أَوۡ يَتَأَخَّرَ
Sizden ileri gitmek ya da geri kalmak isteyen kimseler için.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡ رَهِينَةٌ
Her nefis kazandığına karşılık bir rehindir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
إِلَّآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡيَمِينِ
Ancak Ashab-ı Yemin (sağ ehli) başkadır.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فِي جَنَّٰتٖ يَتَسَآءَلُونَ
(Onlar) cennetlerdedirler. Birbirlerine sorarlar.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
عَنِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
Suçlulardan.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
مَا سَلَكَكُمۡ فِي سَقَرَ
“Sizi Sekara/Cehennem'e sokan nedir?''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
قَالُواْ لَمۡ نَكُ مِنَ ٱلۡمُصَلِّينَ
Onlar derler ki; "Biz namaz kılan kimseler değildik."
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَلَمۡ نَكُ نُطۡعِمُ ٱلۡمِسۡكِينَ
“Yoksulları da doyurmazdık.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلۡخَآئِضِينَ
"(Batıla) Dalanlarla beraber biz de dalıp gitmiştik."
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ
“Hesap gününü de yalanlıyorduk.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
حَتَّىٰٓ أَتَىٰنَا ٱلۡيَقِينُ
“Nihayet ölüm bize gelip çatıncaya dek.''
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَمَا تَنفَعُهُمۡ شَفَٰعَةُ ٱلشَّٰفِعِينَ
Artık şefaat edenlerin şefaatleri onlara yarar sağlamaz.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَمَا لَهُمۡ عَنِ ٱلتَّذۡكِرَةِ مُعۡرِضِينَ
Öyleyse onlara ne oluyor da öğütten yüz çeviriyorlar?
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
كَأَنَّهُمۡ حُمُرٞ مُّسۡتَنفِرَةٞ
Onlar adeta ürkütülmüş yaban eşekleri gibidir.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَرَّتۡ مِن قَسۡوَرَةِۭ
Aslandan ürküp, kaçan.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
بَلۡ يُرِيدُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُؤۡتَىٰ صُحُفٗا مُّنَشَّرَةٗ
Hayır; her biri önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini ister.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
كَلَّاۖ بَل لَّا يَخَافُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ
Asla! Doğrusu onlar ahiretten korkmuyorlar.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
كَلَّآ إِنَّهُۥ تَذۡكِرَةٞ
Hayır! Şüphesiz o (Kur'an) ancak bir öğüttür.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
Artık dileyen kimse ondan öğüt alır.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
وَمَا يَذۡكُرُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ هُوَ أَهۡلُ ٱلتَّقۡوَىٰ وَأَهۡلُ ٱلۡمَغۡفِرَةِ
Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar. Kendisinden korkulmaya layık olan da, bağışlayıcı olan da O’dur.
আৰবী তাফছীৰসমূহ:
 
অৰ্থানুবাদ ছুৰা: ছুৰা আল-মুদ্দাচ্ছিৰ
ছুৰাৰ তালিকা পৃষ্ঠা নং
 
আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ - তুৰ্কী অনুবাদ- মৰকজ ৰুওৱাদুত তাৰ্জামা - অনুবাদসমূহৰ সূচীপত্ৰ

তুৰ্কী ভাষাত আল-কোৰআনুল কাৰীমৰ অৰ্থানুবাদ। অনুবাদ কৰিছে ইছলাম হাউছ ৱেবছাইট www.islamhouse.com ৰ সহায়ত মৰকজ ৰুওৱাদুত তাৰ্জামাৰ অনুবাদ গোষ্ঠীয়ে। ১৪৪০ চন।

বন্ধ