Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish Translation of Al-Mukhtasar in Interpreting the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Ayah: (104) Surah: Al-Isrā’
وَقُلۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِۦ لِبَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٱسۡكُنُواْ ٱلۡأَرۡضَ فَإِذَا جَآءَ وَعۡدُ ٱلۡأٓخِرَةِ جِئۡنَا بِكُمۡ لَفِيفٗا
Firavun ve askerlerini helak ettikten sonra İsrailoğulları'na şöyle dedik: "Şam topraklarında oturun, kıyamet günü geldiği zaman (Mümin, kâfir) hesap için hepinizi bir araya toplayacağım."
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• الله تعالى هو المنفرد بالهداية والإضلال، فمن يهده فهو المهتدي على الحقيقة، ومن يضلله ويخذله فلا هادي له.
Sadece Allah Teâla hidayet edip, saptırabilir. Yüce Allah kime hidayet etmişse o hakikat üzerinedir, kimi de saptırıp yardımsız bırakırsa onu hiçbir kimse hidayete erdiremez.

• مأوى الكفار ومستقرهم ومقامهم جهنم، كلما سكنت نارها زادها الله نارًا تلتهب.
Kâfirlerin barınakları (yerleşip yaşayacakları yerler) ve dâimi makamları cehennemdir. Ateşleri her azaldığında Allah Teâlâ, ateşin alevini arttırır.

• وجوب الاعتصام بالله عند تهديد الطغاة والمُسْتَبدين.
Zalim ve zorbalar çevrelerine tehdit savurdukları zaman Yüce Allah'a sığınmak gerekir.

• الطغاة والمُسْتَبدون يلجؤون إلى استخدام السلطة والقوة عندما يواجهون أهل الحق؛ لأنهم لا يستطيعون مواجهتهم بالحجة والبيان.
Zalim ve zorbalar, hak ehliyle karşılaştıklarında iktidar ve kuvvet kullanmaya yönelirler. Çünkü onlar hak ehliyle delil ve beyan ile yüzleşmeye güç yetiremezler.

 
Translation of the meanings Ayah: (104) Surah: Al-Isrā’
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish Translation of Al-Mukhtasar in Interpreting the Noble Quran - Translations’ Index

Turkish Translation of Al-Mukhtasar in Interpreting the Noble Quran, issued by Tafsir Center

close