Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Surah: At-Talāq   Ayah:
أَسۡكِنُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ سَكَنتُم مِّن وُجۡدِكُمۡ وَلَا تُضَآرُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُواْ عَلَيۡهِنَّۚ وَإِن كُنَّ أُوْلَٰتِ حَمۡلٖ فَأَنفِقُواْ عَلَيۡهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعۡنَ حَمۡلَهُنَّۚ فَإِنۡ أَرۡضَعۡنَ لَكُمۡ فَـَٔاتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ وَأۡتَمِرُواْ بَيۡنَكُم بِمَعۡرُوفٖۖ وَإِن تَعَاسَرۡتُمۡ فَسَتُرۡضِعُ لَهُۥٓ أُخۡرَىٰ
-Ey kocalar!- Boşadığınız kadınları, gücünüz ölçüsünde (iddet süresince) oturduğunuz yerde oturtun. Allah, sizi bundan başkası ile sorumlu tutmaz. Onları sıkıntıya düşürmek için nafaka, oturacakları yer ve diğer hususlarda onlara zarar vermeye kalkışmayın. Eğer boşamış olduğunuz kadınlar hamile iseler doğuruncaya kadar onlara nafakalarını verin. Eğer sizin çocuklarınızı ücretle emzirirlerse, onlara emzirmelerinin karşılığı olarak ücretlerini verin. Ücret hususunda aranızda adaletli bir şekilde hareket edin. Eğer koca, eşin istediği ücreti vermek hususunda cimrilik eder ve eşi de istediği ücretten başkasına razı olmazsa bu durumda baba, ücretiyle çocuğunu emzirecek başka bir kadın tutabilir.
Arabic explanations of the Qur’an:
لِيُنفِقۡ ذُو سَعَةٖ مِّن سَعَتِهِۦۖ وَمَن قُدِرَ عَلَيۡهِ رِزۡقُهُۥ فَلۡيُنفِقۡ مِمَّآ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُۚ لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِلَّا مَآ ءَاتَىٰهَاۚ سَيَجۡعَلُ ٱللَّهُ بَعۡدَ عُسۡرٖ يُسۡرٗا
Mal bakımından imkânı geniş olan, boşadığı kadına ve çocuğuna imkânının genişliğine göre nafaka versin. Rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah, hiç kimseyi kendisine verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü tutmaz. Yüce Allah, onun zor durumunun ardından ona bir kolaylık ve bolluk verir.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَكَأَيِّن مِّن قَرۡيَةٍ عَتَتۡ عَنۡ أَمۡرِ رَبِّهَا وَرُسُلِهِۦ فَحَاسَبۡنَٰهَا حِسَابٗا شَدِيدٗا وَعَذَّبۡنَٰهَا عَذَابٗا نُّكۡرٗا
Yüce Rabbinin ve O'nun elçilerinin -Allah'ın selâmı onların üzerine olsun- emrine isyan eden nice memleketler vardır ki, kötü amelleri sebebi ile biz onları çetin bir hesaba çekmişizdir. Onları dünyada ve ahirette çok korkunç bir azaba çarptırmışızdır.
Arabic explanations of the Qur’an:
فَذَاقَتۡ وَبَالَ أَمۡرِهَا وَكَانَ عَٰقِبَةُ أَمۡرِهَا خُسۡرًا
Böylece işledikleri kötü amellerinin cezasını tattılar ve dünyada da ahirette de onların sonu hüsran oldu.
Arabic explanations of the Qur’an:
أَعَدَّ ٱللَّهُ لَهُمۡ عَذَابٗا شَدِيدٗاۖ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ يَٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ قَدۡ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيۡكُمۡ ذِكۡرٗا
Allah, onlar için güçlü bir azap hazırlamıştır. -Ey emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınarak Allah'a ve O'nun resulüne iman eden akıl sahipleri! Allah'tan korkun ki, onların başına gelen sizin de başınıza gelmesin. Allah, size kendisine isyan edenin kötü akıbetini ve taatte bulunanın ulaşacağı güzel sonucu hatırlattığı bir zikir indirmiştir.
Arabic explanations of the Qur’an:
رَّسُولٗا يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ مُبَيِّنَٰتٖ لِّيُخۡرِجَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۚ وَمَن يُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعۡمَلۡ صَٰلِحٗا يُدۡخِلۡهُ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۖ قَدۡ أَحۡسَنَ ٱللَّهُ لَهُۥ رِزۡقًا
Bu zikir, Allah tarafından gönderilen bir elçidir. O elçi, Allah'a iman edip O'nun peygamberini tasdik eden ve salih amel işleyenleri sapıklığın karanlıklarından hidayetin nuruna çıkarmak için size içerisinde karışıklığın olmadığı apaçık ayetleri okur. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse Allah onu, içinde ebedî olarak kalacakları, sarayları ve ağaçları altından ırmaklar akan cennetlere koyar. Allah o kimseyi nimetleri kesilmek bilmeyen cennete koyarak ona gerçekten güzel bir rızık vermiştir.
Arabic explanations of the Qur’an:
ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ وَمِنَ ٱلۡأَرۡضِ مِثۡلَهُنَّۖ يَتَنَزَّلُ ٱلۡأَمۡرُ بَيۡنَهُنَّ لِتَعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ وَأَنَّ ٱللَّهَ قَدۡ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عِلۡمَۢا
Allah, yedi kat göğü yaratandır. Yedi kat yeri de yedi kat gök gibi yaratmıştır. Allah'ın kevnî ve şeri emri bunların arasında inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu, hiçbir şeyin O'nu aciz bırakamayacağını ve O -Subhanehu ve Teâlâ-'nın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz. Göklerde ve yerde hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• عدم وجوب الإرضاع على الحامل إذا طلقت.
Hamile kadın eğer boşanmış ise çocuğunu emzirmesi vacip değildir.

• التكليف لا يكون إلا بالمستطاع.
Sorumluluk ancak güç yetirilebilen şeylerde olur.

• الإيمان بقدرة الله وإحاطة علمه بكل شيء سبب للرضا وسكينة القلب.
Allah'ın kudretine ve O'nun ilminin her şeyi kuşattığına olan iman, O'ndan hoşnut olmaya ve kalbin huzur bulmasına vesiledir.

 
Translation of the meanings Surah: At-Talāq
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Translations’ Index

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

close