Traducción de los significados del Sagrado Corán - Traducción Turca - Shaaban Britsh * - Índice de traducciones

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

Traducción de significados Capítulo: Sura An-Naba   Versículo:

Sûretu'n-Nebe

عَمَّ يَتَسَآءَلُونَ
Neyi soruşturup duruyorlar?
Las Exégesis Árabes:
عَنِ ٱلنَّبَإِ ٱلۡعَظِيمِ
Büyük haberi mi?
Las Exégesis Árabes:
ٱلَّذِي هُمۡ فِيهِ مُخۡتَلِفُونَ
Onlar ki, hakkında ihtilaf ediyorlar.
Las Exégesis Árabes:
كَلَّا سَيَعۡلَمُونَ
Hayır, yakında öğrenecekler.
Las Exégesis Árabes:
ثُمَّ كَلَّا سَيَعۡلَمُونَ
Sonra, Hayır! Yakında öğrenecekler.
Las Exégesis Árabes:
أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ مِهَٰدٗا
Yeri bir döşek kılmadık mı?
Las Exégesis Árabes:
وَٱلۡجِبَالَ أَوۡتَادٗا
Dağları da birer kazık.
Las Exégesis Árabes:
وَخَلَقۡنَٰكُمۡ أَزۡوَٰجٗا
Sizi de çift çift yarattık.
Las Exégesis Árabes:
وَجَعَلۡنَا نَوۡمَكُمۡ سُبَاتٗا
Uykunuzu dinlenme kıldık.
Las Exégesis Árabes:
وَجَعَلۡنَا ٱلَّيۡلَ لِبَاسٗا
Geceyi örtü kıldık.
Las Exégesis Árabes:
وَجَعَلۡنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشٗا
Gündüzü de geçimlik kıldık.
Las Exégesis Árabes:
وَبَنَيۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعٗا شِدَادٗا
Üstünüze de sapasağlam yedi kat bina ettik.
Las Exégesis Árabes:
وَجَعَلۡنَا سِرَاجٗا وَهَّاجٗا
Işık saçan bir de lamba yarattık.
Las Exégesis Árabes:
وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡمُعۡصِرَٰتِ مَآءٗ ثَجَّاجٗا
Ve o sıkıştıranlardan/bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.
Las Exégesis Árabes:
لِّنُخۡرِجَ بِهِۦ حَبّٗا وَنَبَاتٗا
Onunla taneler ve bitkiler çıkaralım diye.
Las Exégesis Árabes:
وَجَنَّٰتٍ أَلۡفَافًا
Ve birbirine girmiş sarmaş dolaş bahçeler...
Las Exégesis Árabes:
إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ كَانَ مِيقَٰتٗا
Ayırım/fasl günü belirlenmiş bir vakittir.
Las Exégesis Árabes:
يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِ فَتَأۡتُونَ أَفۡوَاجٗا
Sur’a üflendiği gün bölük bölük geleceksiniz.
Las Exégesis Árabes:
وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ أَبۡوَٰبٗا
(O gün) gök açılıp, kapı kapı olmuştur.
Las Exégesis Árabes:
وَسُيِّرَتِ ٱلۡجِبَالُ فَكَانَتۡ سَرَابًا
Dağlar yürütülüp, serap olmuştur.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتۡ مِرۡصَادٗا
Cehennem de gözlemektedir.
Las Exégesis Árabes:
لِّلطَّٰغِينَ مَـَٔابٗا
Azgınların varacağı sığınak,
Las Exégesis Árabes:
لَّٰبِثِينَ فِيهَآ أَحۡقَابٗا
Orada çağlar boyu kalacaklardır.
Las Exégesis Árabes:
لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرۡدٗا وَلَا شَرَابًا
Orada ne serinlik tadacaklar, ne de bir içecek.
Las Exégesis Árabes:
إِلَّا حَمِيمٗا وَغَسَّاقٗا
Kaynar su ve irinden başka...
Las Exégesis Árabes:
جَزَآءٗ وِفَاقًا
Uygun bir ceza!
Las Exégesis Árabes:
إِنَّهُمۡ كَانُواْ لَا يَرۡجُونَ حِسَابٗا
Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Las Exégesis Árabes:
وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كِذَّابٗا
Ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Las Exégesis Árabes:
وَكُلَّ شَيۡءٍ أَحۡصَيۡنَٰهُ كِتَٰبٗا
Her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır.
Las Exégesis Árabes:
فَذُوقُواْ فَلَن نَّزِيدَكُمۡ إِلَّا عَذَابًا
İşte, tadına bakın, size azaptan başka bir şey artırmayacağız.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ مَفَازًا
Muttakiler için kurtuluş...
Las Exégesis Árabes:
حَدَآئِقَ وَأَعۡنَٰبٗا
Bahçeler ve bağlar,
Las Exégesis Árabes:
وَكَوَاعِبَ أَتۡرَابٗا
Göğüsleri olgun, yaşıt kızlar,
Las Exégesis Árabes:
وَكَأۡسٗا دِهَاقٗا
Dolu dolu kadehler.
Las Exégesis Árabes:
لَّا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا كِذَّٰبٗا
Orada boş ve yalan söz işitmezler.
Las Exégesis Árabes:
جَزَآءٗ مِّن رَّبِّكَ عَطَآءً حِسَابٗا
(Bunlar) Rabbinden bir karşılık, bol bir bağıştır.
Las Exégesis Árabes:
رَّبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلرَّحۡمَٰنِۖ لَا يَمۡلِكُونَ مِنۡهُ خِطَابٗا
(Bunlar) göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbindendir. O, Rahman'dır. Ona hitap etmeye güç yetiremezler.
Las Exégesis Árabes:
يَوۡمَ يَقُومُ ٱلرُّوحُ وَٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ صَفّٗاۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَقَالَ صَوَابٗا
Ruh/Cebrail ve meleklerin saf halinde durdukları gün, ancak Rahman’ın kendisine izin verdiği konuşabilir. O da doğruyu konuşur.
Las Exégesis Árabes:
ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمُ ٱلۡحَقُّۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ مَـَٔابًا
İşte bu, hak olan gündür. Dileyen Rabbine dönüş yolu tutar.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّآ أَنذَرۡنَٰكُمۡ عَذَابٗا قَرِيبٗا يَوۡمَ يَنظُرُ ٱلۡمَرۡءُ مَا قَدَّمَتۡ يَدَاهُ وَيَقُولُ ٱلۡكَافِرُ يَٰلَيۡتَنِي كُنتُ تُرَٰبَۢا
Biz, sizi yakın bir azap ile uyardık. Kişi o gün, elleri ile ne sunduğuna bakar. Kâfir olan da: "Keşke toprak olsaydım!" der.
Las Exégesis Árabes:
 
Traducción de significados Capítulo: Sura An-Naba
Índice de Capítulos Número de página
 
Traducción de los significados del Sagrado Corán - Traducción Turca - Shaaban Britsh - Índice de traducciones

Traducción de los significados del Sagrado Corán al idioma Turco, Traducida por Shaaban Britsh. Observación: La Traducción de unos versículos fue corregida por el Centro Rowad Al-Taryamah. Y se puede tener acceso a la traducción original con el propósito de sugerencia, evaluación y desarrollo constante.

Cerrar