Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Simoore: Simoore Yuusuf   Aaya:
قَالَ يَٰبُنَيَّ لَا تَقۡصُصۡ رُءۡيَاكَ عَلَىٰٓ إِخۡوَتِكَ فَيَكِيدُواْ لَكَ كَيۡدًاۖ إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ لِلۡإِنسَٰنِ عَدُوّٞ مُّبِينٞ
Yakup -aleyhisselam-, oğlu Yusuf -aleyhisselam-'a; şöyle dedi: "Yavrucuğum! Sakın rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra rüyanı anlarlar ve kıskançlıklarından dolayı sana bir tuzak kurarlar! Muhakkak ki şeytan insana karşı düşmanlığı apaçık olan bir düşmandır."
Faccirooji aarabeeji:
وَكَذَٰلِكَ يَجۡتَبِيكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِن تَأۡوِيلِ ٱلۡأَحَادِيثِ وَيُتِمُّ نِعۡمَتَهُۥ عَلَيۡكَ وَعَلَىٰٓ ءَالِ يَعۡقُوبَ كَمَآ أَتَمَّهَا عَلَىٰٓ أَبَوَيۡكَ مِن قَبۡلُ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡحَٰقَۚ إِنَّ رَبَّكَ عَلِيمٌ حَكِيمٞ
-Ey Yusuf!- Tıpkı gördüğün rüyadaki gibi Rabbin seni seçecek, sana rüya yorumunu öğretecek ve iki atan İbrahim ve İshak'ın üzerinde nimetini tamamladığı gibi senin üzerindeki nimetini de nübüvvet (peygamberlik) ile tamamlayacaktır. Şüphesiz Rabbin, kullarını hakkıyla bilendir ve yönetmesinde hikmet sahibidir.
Faccirooji aarabeeji:
۞ لَّقَدۡ كَانَ فِي يُوسُفَ وَإِخۡوَتِهِۦٓ ءَايَٰتٞ لِّلسَّآئِلِينَ
Ant olsun ki Yusuf ve kardeşlerinin haberlerinde, onlar hakkında soranlar için ibret ve öğütler vardır.
Faccirooji aarabeeji:
إِذۡ قَالُواْ لَيُوسُفُ وَأَخُوهُ أَحَبُّ إِلَىٰٓ أَبِينَا مِنَّا وَنَحۡنُ عُصۡبَةٌ إِنَّ أَبَانَا لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Kardeşleri o vakit kendi aralarında şöyle dediler: Biz kalabalık bir topluluk olduğumuz halde Yusuf ve onun öz kardeşi, babamızın yanında bizden daha sevimlidir. Nasıl olur da babamız o ikisini bizden üstün tutar? Şüphesiz biz, hiçbir sebep olmamasına rağmen o ikisini bize karşı üstün tutmasından dolayı onu apaçık bir yanılgı içinde görüyoruz.
Faccirooji aarabeeji:
ٱقۡتُلُواْ يُوسُفَ أَوِ ٱطۡرَحُوهُ أَرۡضٗا يَخۡلُ لَكُمۡ وَجۡهُ أَبِيكُمۡ وَتَكُونُواْ مِنۢ بَعۡدِهِۦ قَوۡمٗا صَٰلِحِينَ
Yusuf’u öldürün veya onu ıssız bir yere atın ki babanızın sevgisi size kalsın ve sizi tam bir sevgiyle sevsin. Onu öldürdükten yahut uzak bir yere attıktan sonra günahınızdan tövbe ettiğiniz zaman salih bir topluluk olursunuz.
Faccirooji aarabeeji:
قَالَ قَآئِلٞ مِّنۡهُمۡ لَا تَقۡتُلُواْ يُوسُفَ وَأَلۡقُوهُ فِي غَيَٰبَتِ ٱلۡجُبِّ يَلۡتَقِطۡهُ بَعۡضُ ٱلسَّيَّارَةِ إِن كُنتُمۡ فَٰعِلِينَ
Kardeşlerden biri şöyle dedi: Yusuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Geçen yolculardan biri onu bulup, alsın. Bu şekilde yapmak, onu öldürmekten daha az zararlıdır. Eğer onun durumu hakkında söylediğinizi yapmaya karar verdiyseniz böyle yapın.
Faccirooji aarabeeji:
قَالُواْ يَٰٓأَبَانَا مَا لَكَ لَا تَأۡمَ۬نَّا عَلَىٰ يُوسُفَ وَإِنَّا لَهُۥ لَنَٰصِحُونَ
Kardeşleri Yusuf'u yanlarından uzaklaştırmak konusunda anlaştıktan sonra babaları Yakup -aleyhisselam-'a şöyle dediler: Ey babamız! Yusuf hakkında bize neden güvenmiyorsun? Hâlbuki bizler, ona karşı çok şefkatli kimseleriz ve zararlı şeylerden onu koruruz. Biz, Yusuf'un koruması ve sana sağ salim geri dönmesi için iyilik yapan kimseleriz. Onu bizimle göndermene engel olan şey nedir?
Faccirooji aarabeeji:
أَرۡسِلۡهُ مَعَنَا غَدٗا يَرۡتَعۡ وَيَلۡعَبۡ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ
Yarın onu, bizimle birlikte gönder. Yesin ve oynasın. Mutlaka biz, onu başına gelecek olan her türlü kötülükten koruruz, dediler.
Faccirooji aarabeeji:
قَالَ إِنِّي لَيَحۡزُنُنِيٓ أَن تَذۡهَبُواْ بِهِۦ وَأَخَافُ أَن يَأۡكُلَهُ ٱلذِّئۡبُ وَأَنتُمۡ عَنۡهُ غَٰفِلُونَ
Yakup -aleyhisselam- oğullarına şöyle dedi: Muhakkak ki sizin onu götürmeniz beni kaygılandırıyor. Çünkü ben, onun ayrılığına dayanamam. Siz gezip dolaşırken ve oyun oynarken onu kurdun yemesinden endişe duyuyorum.
Faccirooji aarabeeji:
قَالُواْ لَئِنۡ أَكَلَهُ ٱلذِّئۡبُ وَنَحۡنُ عُصۡبَةٌ إِنَّآ إِذٗا لَّخَٰسِرُونَ
Babalarına şöyle dediler: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer Yusuf'u kurt yerse, o zaman biz kendilerinde bir hayır olmayan kimseleriz. Eğer onu bir kurttan koruyamazsak o halde bizler aciz kimseler sayılırız.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• ثبوت الرؤيا شرعًا، وجواز تعبيرها.
Rüyaya bakılarak yorumlanması dinen caizdir.

• مشروعية كتمان بعض الحقائق إن ترتب على إظهارها شيءٌ من الأذى.
Açıklanması halinde eziyet görmeye sebebiyet verecek bazı hakikatlerin gizlenmesinin meşru olduğu beyan edilmiştir.

• بيان فضل ذرية آل إبراهيم واصطفائهم على الناس بالنبوة.
İbrahim -aleyhisselam-'ın zürriyetinin fazileti ve onların nübüvvet ile diğer insanlara üstün kılındığı beyan edilmiştir.

• الميل إلى أحد الأبناء بالحب يورث العداوة والحسد بين الإِخوة.
Çocuklardan birini diğerlerinden daha çok sevmek kardeşler arasında düşmanlık ve akli meydana getirebilir.

 
Firo maanaaji Simoore: Simoore Yuusuf
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude