Check out the new design

Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. * - Tippudi firooji ɗii


Firo maanaaji Simoore: Simoore nagge   Aaya:
ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡرِفُونَهُۥ كَمَا يَعۡرِفُونَ أَبۡنَآءَهُمۡۖ وَإِنَّ فَرِيقٗا مِّنۡهُمۡ لَيَكۡتُمُونَ ٱلۡحَقَّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ
Kendilerine kitap indirdiğimiz Yahudi ve Hristiyan âlimlerinden bazıları kendileri katında, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in peygamberlik alametlerinden biri olan kıblenin değiştirilmesi meselesini, kendi çocuklarını bildikleri ve çocuklarını başka çocuklardan ayırt edebildikleri gibi kesin olarak biliyorlar. Bununla beraber onlardan bazıları, içlerinde bulunan haset sebebiyle bunu yapıyorlar ve bunun hak olduğunu bildikleri halde Peygamber'in getirdiği hakkı gizliyorlar.
Faccirooji aarabeeji:
ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ
İşte bu senin Rabbinden gelen gerçektir. -Ey Peygamber!- Sakın onun doğruluğunda şüphe eden kimselerden olma!
Faccirooji aarabeeji:
وَلِكُلّٖ وِجۡهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَاۖ فَٱسۡتَبِقُواْ ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ أَيۡنَ مَا تَكُونُواْ يَأۡتِ بِكُمُ ٱللَّهُ جَمِيعًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
Her bir topluluğun yöneldiği maddi veya manevi bir yön vardır. Bunlardan biri de her bir topluluğun kıblelerinin farklı olması ve Allah'ın onlara koyduğu kanunlardır. Yöneldikleri yönler Allah'ın emri ve dini ise, farklı olması onlara bir zarar vermez. Ey Müminler! Sizler yapılması emredilen iyilikleri yapmak üzere yarışın. Muhakkak Allah, kıyamet günü nerede olursanız olun sizleri bir araya toplayacak ve amellerinize göre sizlerin karşılıklarınızı verecektir. Muhakkak Allah, her şeyi yapmaya kadirdir. Sizleri bir araya getirmekten ve karşılıklarınızı vermekten aciz değildir.
Faccirooji aarabeeji:
وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۖ وَإِنَّهُۥ لَلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ
Ey Peygamber! Nereden yola çıkarsan çık, nerede olursan ol, sen ve sana tabi olanlar namaz kılmak istediğinizde Mescid-i Haram yönüne dönün. Hiç şüphesiz bu, Rabbinden sana vahyedilen bir gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. Bilakis hepsinden haberdardır ve sizlere amellerinizin karşılığını verecektir.
Faccirooji aarabeeji:
وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيۡكُمۡ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡهُمۡ فَلَا تَخۡشَوۡهُمۡ وَٱخۡشَوۡنِي وَلِأُتِمَّ نِعۡمَتِي عَلَيۡكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ
Ey Peygamber! Nereden yola çıkarsan çık, namaz kılmak istediğinde Mescid-i Haram'a doğru yönel. Ey müminler! Sizler de nerede olursanız olun, namaz kılmak istediğinizde ona doğru yüzlerinizi çevirin. Böylece, zalim kimseler dışında, insanların size karşı getirecekleri bir delilleri olmasın. Onlar inat ettikleri üzerine kalacaklar ve en zayıf delilleri dahi size karşı delil getireceklerdir. Onlardan korkmayın, emirlerine uyarak ve yasaklarından kaçınarak bir tek Rabbinizden korkun. Muhakkak ki Allah, sizi diğer ümmetlerden ayırarak, sizin üzerinize olan nimetini tamamlamak ve insanların en değerli kıblesi Kâbe’ye yönelmenize hükmetmiştir.
Faccirooji aarabeeji:
كَمَآ أَرۡسَلۡنَا فِيكُمۡ رَسُولٗا مِّنكُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمۡ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ
Nitekim size ayetlerimizi okuyan, fazilet ve iyilikleri emrederek, rezillikleri ve kötülükleri yasaklayarak sizi temizleyen, Kur'an'ı, sünneti, din ve dünya meselelerinizden bilmediklerinizi size öğreten, kendi içinizden bir peygamber göndererek sizi başka bir nimetle nimetlendirdik.
Faccirooji aarabeeji:
فَٱذۡكُرُونِيٓ أَذۡكُرۡكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِي وَلَا تَكۡفُرُونِ
Beni kalpleriniz ve azalarınızla zikredin ki, ben de, överek ve muhafaza ederek sizleri anayım. Her amelin karşılığı, o amelin türüne göre verilir. Size verdiğim nimetlerimden ötürü bana şükredin ve sakın bunları inkâr ederek veya size haram kılınan işlerde kullanarak nankörlük etmeyin.
Faccirooji aarabeeji:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ
Ey İman edenler! Bana itaat etmek ve emirlerimi yerine getirmek suretiyle sabrederek ve namaz kılarak benden yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir. Onları muvaffak kılar ve onlara yardım eder.
Faccirooji aarabeeji:
Ina jeyaa e nafoore aayeeje ɗee e ngol hello:
• إطالة الحديث في شأن تحويل القبلة؛ لما فيه من الدلالة على نبوة محمد صلى الله عليه وسلم.
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in peygamberliğine delalet etmesi sebebiyle kıblenin değiştirilmesi konusu hakkında uzunca bahsedilmiştir.

• ترك الجدال والاشتغالُ بالطاعات والمسارعة إلى الله أنفع للمؤمن عند ربه يوم القيامة.
Tartışmayı bırakarak, mümin kul için Allah'a itaat etmek ve O'na doğru yarışmakla meşgul olmak, kıyamet günü Rabbinin katında daha faydalıdır.

• أن الأعمال الصالحة الموصلة إلى الله متنوعة ومتعددة، وينبغي للمؤمن أن يسابق إلى فعلها؛ طلبًا للأجر من الله تعالى.
Allah'a ulaştıran salih ameller çeşitli ve çoktur. Mümine yakışan yüce Allah'tan sevabını ümit ederek bu amelleri yapmasıdır.

• عظم شأن ذكر الله -جلّ وعلا- حيث يكون ثوابه ذكر العبد في الملأ الأعلى.
Sevabının, kulun en yüce topluluğun içinde anılması olacağından, Allah -Azze ve Celle-'yi zikretmenin ne kadar büyük bir amel olduğu.

 
Firo maanaaji Simoore: Simoore nagge
Tippudi cimooje Tonngoode hello ngoo
 
Firo maanaaji al-quraan tedduɗo oo - Eggo e ɗmngal Turki wonande firo Alkur'aana Teddunde nde raɓɓinaango. - Tippudi firooji ɗii

iwde e galle Firo jaŋdeeji Alkur'aana.

Uddude