Check out the new design

Terjemahan makna Alquran Alkarim - Terjemahan Al-Mukhtaṣar fī Tafsīr Al-Qur`ān Al-Karīm ke bahasa Turki * - Daftar isi terjemahan


Terjemahan makna Surah: Al-A'rāf   Ayah:
وَلَقَدۡ ذَرَأۡنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلۡجِنِّ وَٱلۡإِنسِۖ لَهُمۡ قُلُوبٞ لَّا يَفۡقَهُونَ بِهَا وَلَهُمۡ أَعۡيُنٞ لَّا يُبۡصِرُونَ بِهَا وَلَهُمۡ ءَاذَانٞ لَّا يَسۡمَعُونَ بِهَآۚ أُوْلَٰٓئِكَ كَٱلۡأَنۡعَٰمِ بَلۡ هُمۡ أَضَلُّۚ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡغَٰفِلُونَ
Onların, cehennem ehlinin ameli ile amel edeceklerini bildiğimiz için cehennem için pek çok cin ve insan yarattık. Onların kalpleri vardır, fakat onlarla kendilerine faydalı olanı ve zararlı olanı anlamazlar. Onların gözleri vardır, fakat onlarla kendi nefislerinde ve Yüce Allah'ın yarattıklarındaki ayetlerini görüp onlardan ibret almazlar. Onların kulakları da vardır, onlarla Yüce Allah'ın ayetlerini duyup düşünmezler. İşte bu sıfatlarla nitelenenler akıllarını kaybetmeleri bakımından tıpkı hayvanlar gibidirler. Bilakis hayvanlardan daha çok sapıktırlar. İşte Allah'a ve ahiret gününe iman etmekten asıl gafiller onlardır.
Tafsir berbahasa Arab:
وَلِلَّهِ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰ فَٱدۡعُوهُ بِهَاۖ وَذَرُواْ ٱلَّذِينَ يُلۡحِدُونَ فِيٓ أَسۡمَٰٓئِهِۦۚ سَيُجۡزَوۡنَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın celâline ve kemaline delalet eden güzel isimleri vardır. İstediğiniz taleplerinizi bu isimlerle Allah'a tevessül ederek isteyiniz ve bunlarla Allah'ı övüp methediniz. Bu isimleri Yüce Allah'tan başkasına sarf ederek, O'ndan nefyederek, manasını tahrif ederek veya başkasını bu isimlerle Allah'a benzeterek haktan meyledip, sapanlardan uzak dur. Bu isimlerle haktan meyledenleri yaptıklarından dolayı elem verici azapla cezalandıracağız.
Tafsir berbahasa Arab:
وَمِمَّنۡ خَلَقۡنَآ أُمَّةٞ يَهۡدُونَ بِٱلۡحَقِّ وَبِهِۦ يَعۡدِلُونَ
Yarattıklarımız içinde bir cemaat vardır ki, kendileri hak ile hidayet bulurlar ve başkalarını da ona davet ederler. Onlar da o hakla hidayet bulurlar, adaletle hükmederler ve zulmetmezler.
Tafsir berbahasa Arab:
وَٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا سَنَسۡتَدۡرِجُهُم مِّنۡ حَيۡثُ لَا يَعۡلَمُونَ
Ayetlerimizi yalanlayıp onlara iman etmediler, hatta inkâr ettiler. Biz ise, onlara rızkın kapılarını açacağız ama bu onlara ikram olarak değil; bilakis onların üzerinde oldukları sapıklıklara devam etmeleri için bunu yapacağız. Sonra bizim azabımız aniden başlarına gelecektir.
Tafsir berbahasa Arab:
وَأُمۡلِي لَهُمۡۚ إِنَّ كَيۡدِي مَتِينٌ
Benim, onları cezalandırmayacağım zannına kapılıncaya kadar onlara göndereceğim azabı ertelerim. Üzerlerine azap katlanıncaya kadar yalanlamalarına ve küfürlerine devam edecekler. Elbette tuzağım kuvvetlidir. Ben onlara açık nimetler bahşederim. Ancak bunlarla onları hayal kırıklığına ve hüsrana uğratırım.
Tafsir berbahasa Arab:
أَوَلَمۡ يَتَفَكَّرُواْۗ مَا بِصَاحِبِهِم مِّن جِنَّةٍۚ إِنۡ هُوَ إِلَّا نَذِيرٞ مُّبِينٌ
Allah'ın ayetlerini ve resulünü yalanlayanlar, akıllarını kullanıp Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e bakarak onda delilikten hiçbir eser olmadığını görüp, düşünmediler mi? O, Yüce Allah'ın azabından apaçık bir şekilde uyaran ve Allah tarafından gönderilmiş bir resuldür.
Tafsir berbahasa Arab:
أَوَلَمۡ يَنظُرُواْ فِي مَلَكُوتِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا خَلَقَ ٱللَّهُ مِن شَيۡءٖ وَأَنۡ عَسَىٰٓ أَن يَكُونَ قَدِ ٱقۡتَرَبَ أَجَلُهُمۡۖ فَبِأَيِّ حَدِيثِۭ بَعۡدَهُۥ يُؤۡمِنُونَ
Bunlar göklerde ve yerdeki Yüce Allah'ın mülküne ibret almak için bakmazlar mı? Yüce Allah'ın her ikisinde yaratmış olduğu hayvan, nebatat ve diğer mahlukatına hiç bakmazlar mı? Hayatlarının sonu olan ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakıp, hiç vakit kaybetmeden hemen tövbe etmeyecekler mi? Eğer Kur'an'a ve içinde bulunan vaatlere ve tehditlere iman etmiyorlar ise, o halde başka hangi kitaba iman edecekler?
Tafsir berbahasa Arab:
مَن يُضۡلِلِ ٱللَّهُ فَلَا هَادِيَ لَهُۥۚ وَيَذَرُهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ
Allah, kimi hakkı bulmakta muvaffak etmeyip, doğru yoldan saptırırsa; onu doğru yola irşat edecek hiçbir kimse yoktur. Yüce Allah, onları küfürleri ve sapıklıkları içerisinde hiçbir şeye yönelmeden bir o yana bir bu yana şaşkın olarak bırakır.
Tafsir berbahasa Arab:
يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرۡسَىٰهَاۖ قُلۡ إِنَّمَا عِلۡمُهَا عِندَ رَبِّيۖ لَا يُجَلِّيهَا لِوَقۡتِهَآ إِلَّا هُوَۚ ثَقُلَتۡ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ لَا تَأۡتِيكُمۡ إِلَّا بَغۡتَةٗۗ يَسۡـَٔلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِيٌّ عَنۡهَاۖ قُلۡ إِنَّمَا عِلۡمُهَا عِندَ ٱللَّهِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَعۡلَمُونَ
Bu inatçı yalancılar sana kıyametin ne zaman gelip çatacağı hakkındaki ilmi soruyorlar. Ey Muhammed! De ki: "Onun ilmi ne bende ve ne de bir başkasındadır. Onun ilmi ancak Allah'ın katındadır. Onun takdir edilen vaktini Allah'tan başkası açıklayamaz. Onun vakti göklerde ve yerde bulunanların hepsinden gizlenmiştir ve o sizin başınıza ancak ansızın gelir. Sen, sanki onun vaktini bilmek için çok hevesliymişsin gibi onun vaktinin ne zaman olduğunu sana soruyorlar. Hâlbuki sen, Rabbin hakkındaki ilminin kemalinden dolayı böyle bir şey sormuyorsun." Ey Muhammed! Onlara de ki: "Kıyametin vaktinin ilmi sadece bir tek olan Allah'ın katındadır. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler."
Tafsir berbahasa Arab:
Beberapa Faedah Ayat-ayat di Halaman Ini:
• خلق الله للبشر آلات الإدراك والعلم - القلوب والأعين والآذان - لتحصيل المنافع ودفع المضار.
Yüce Allah, beşer için ilme ulaşıp, idrak etmenin araçları olan kalp, göz ve kulakları yaratmıştır ki, faydalı şeyleri elde edip zararlı olan şeyleri de kendilerinden def edebilsinler.

• الدعاء بأسماء الله الحسنى سبب في إجابة الدعاء، فيُدْعَى في كل مطلوب بما يناسب ذلك المطلوب، مثل: اللهمَّ تب عَلَيَّ يا تواب.
Yüce Allah'ın güzel isimleri ile dua etmek, yapılan duanın kabul edilmesinin sebeplerindendir. Her talep edilen şey, kendisine uygun olan isim ile dua edilerek istenir. Örneğin: "Ey çokça bağışlayan Allah'ım! tövbemi kabul et ve beni bağışla!" diyerek dua etmek gibi.

• التفكر في عظمة السماوات والأرض، والتوصل بهذا التفكر إلى أن الله تعالى هو المستحق للألوهية دون غيره؛ لأنه المنفرد بالصنع.
Göklerin ve yerin büyüklüğü tefekkür edilmelidir. Bu tefekkürle başkasının değil, sadece Allah Teâlâ'nın uluhiyeti hak ettiği inancına varılır. Çünkü O, tek başına her şeyi yaratıp, yapandır.

 
Terjemahan makna Surah: Al-A'rāf
Daftar surah Nomor Halaman
 
Terjemahan makna Alquran Alkarim - Terjemahan Al-Mukhtaṣar fī Tafsīr Al-Qur`ān Al-Karīm ke bahasa Turki - Daftar isi terjemahan

Diterbitkan oleh Markaz Tafsīr Li Ad-Dirasāt Al-Qur`āniyyah.

Tutup