Check out the new design

Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca dell'Abbreviata Esegesi del Nobile Corano * - Indice Traduzioni


Traduzione dei significati Sura: Al-Ahzâb   Versetto:
تَحِيَّتُهُمۡ يَوۡمَ يَلۡقَوۡنَهُۥ سَلَٰمٞۚ وَأَعَدَّ لَهُمۡ أَجۡرٗا كَرِيمٗا
Müminlerin Rablerine kavuşacakları gün selamları, her türlü kötülükten uzak olan güven ve selamette olmaktır. Allah, onlara kendisine olan taatlerinden ve isyan etmekten uzak olmalarına karşılık çok değerli bir mükâfat hazırlamıştır ki o cennettir.
Esegesi in lingua araba:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ شَٰهِدٗا وَمُبَشِّرٗا وَنَذِيرٗا
Ey Peygamber! Muhakkak ki biz, seni kendilerine gönderilmiş olan şeyi tebliğ etmen için insanlara karşı bir şahit, Allah'ın hazırlamış olduğu cennetleri Müminlere müjdeleyici ve Allah'ın kendileri için hazırlamış olduğu azabı ile kâfirleri korkutman için gönderdik.
Esegesi in lingua araba:
وَدَاعِيًا إِلَى ٱللَّهِ بِإِذۡنِهِۦ وَسِرَاجٗا مُّنِيرٗا
Seni; Allah'ı birlemeye ve O'na taatte bulunmaya çağıran bir davetçi olarak gönderdik. Ve yine seni; hidayeti isteyen her kimsenin kendisi ile aydınlandığı nur saçan bir kandil olarak gönderdik.
Esegesi in lingua araba:
وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ بِأَنَّ لَهُم مِّنَ ٱللَّهِ فَضۡلٗا كَبِيرٗا
Yüce Allah'ın kendilerine gönderdiği din ile amel eden Müminleri, büyük bir lütufla müjdele! Bu lütuf, Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın dünyada onlara yardım etmesi, ahirette de cennete sokmasıdır.
Esegesi in lingua araba:
وَلَا تُطِعِ ٱلۡكَٰفِرِينَ وَٱلۡمُنَٰفِقِينَ وَدَعۡ أَذَىٰهُمۡ وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱللَّهِۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلٗا
Allah'ın dininden alıkoymaya çağıran kâfirlere ve münafıklara itaat etme ve onlardan yüz çevir. Umulur ki bu; onların senin getirdiklerine iman etmeleri için daha faydalı olur. Her işinde Allah'a güvenip dayan. Düşmanlarına karşı zafer kazanman Yüce Allah'a dayanman gereken işlerdendir. Kulların, dünya ve ahiret işlerinde kendisine itimat etmeleri için vekil olarak Allah yeter.
Esegesi in lingua araba:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا نَكَحۡتُمُ ٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ ثُمَّ طَلَّقۡتُمُوهُنَّ مِن قَبۡلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ فَمَا لَكُمۡ عَلَيۡهِنَّ مِنۡ عِدَّةٖ تَعۡتَدُّونَهَاۖ فَمَتِّعُوهُنَّ وَسَرِّحُوهُنَّ سَرَاحٗا جَمِيلٗا
Ey Allah'a iman edip, kendilerine gönderdiği din ile amel edenler! Eğer Mümin kadınları nikahlar, sonra da onları kendilerine ilişmeden/cinsel ilişkiye girmeden önce boşarsanız; bu durumda sizin için üzerlerine sayacağınız bir iddet yoktur. Gördükleri hayızın ya da ayların sayısının hesabını yaparak iddet beklemelerine gerek yoktur. Çünkü onlarla ilişkiye girilmediği için rahimlerinde çocuk olmadığı kesin olarak bilinmektedir. O halde onların boşanma sebebi ile kırılan hatırlarını onarmak için mallarınızdan gücünüzün elverdiği kadarını verin. Sonra da onlara zarar vermeden iyilikle yollarını açarak gitmelerine izin verin.
Esegesi in lingua araba:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ إِنَّآ أَحۡلَلۡنَا لَكَ أَزۡوَٰجَكَ ٱلَّٰتِيٓ ءَاتَيۡتَ أُجُورَهُنَّ وَمَا مَلَكَتۡ يَمِينُكَ مِمَّآ أَفَآءَ ٱللَّهُ عَلَيۡكَ وَبَنَاتِ عَمِّكَ وَبَنَاتِ عَمَّٰتِكَ وَبَنَاتِ خَالِكَ وَبَنَاتِ خَٰلَٰتِكَ ٱلَّٰتِي هَاجَرۡنَ مَعَكَ وَٱمۡرَأَةٗ مُّؤۡمِنَةً إِن وَهَبَتۡ نَفۡسَهَا لِلنَّبِيِّ إِنۡ أَرَادَ ٱلنَّبِيُّ أَن يَسۡتَنكِحَهَا خَالِصَةٗ لَّكَ مِن دُونِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَۗ قَدۡ عَلِمۡنَا مَا فَرَضۡنَا عَلَيۡهِمۡ فِيٓ أَزۡوَٰجِهِمۡ وَمَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُمۡ لِكَيۡلَا يَكُونَ عَلَيۡكَ حَرَجٞۗ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا
Ey Peygamber! Biz sana, kendilerine mehirlerini vermiş olduğun hanımlarını helal kıldık. Allah'ın sana, esirlerden ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri helal kıldık. Aynı şekilde sana; eğer nikâhlamak istersen seninle birlikte Mekke'den Medine'ye hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını nikâhlamayı da helal kıldık. Eğer evlenmek istersen mehirsiz bir şekilde kendisini sana hibe eden o Mümine kadın ile evlenmeyi de sana helal kıldık. Hibe nikâhı (Bir kadının kendisini hibe ederek evlenmesi) Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e özel bir hükümdür ve onun dışında hiç kimse için caiz değildir. Kuşkusuz biz, hanımlar hakkında Müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. Mümin erkeklerin aynı anda dört hür hanımdan fazlası ile evli olmaları caiz değildir. Mümin erkeklerin ellerinin altında bulunan ve kendilerinden istifade etmek istedikleri cariyelerin sayısını da sınırlı kılmadık. Sana bir meşakkat ve sıkıntı olmasın diye; senin dışındaki kimselere helal kılmadığımız bazı şeyleri sana helal kıldık. Allah tövbe eden kullarına karşı (günahları) çokça örtüp, bağışlayandır. Onlara karşı çok merhametlidir.
Esegesi in lingua araba:
Alcuni insegnamenti da trarre da questi versi sono:
• الصبر على الأذى من صفات الداعية الناجح.
Eziyet ve sıkıntılara karşı sabır göstermek başarılı davetçinin özelliklerindendir.

• يُنْدَب للزوج أن يعطي مطلقته قبل الدخول بها بعض المال جبرًا لخاطرها.
Kocanın kendisiyle cinsel ilişkiye girmeden önce boşadığı hanımına, hatırı için malından biraz vermesi menduptur.

• خصوصية النبي صلى الله عليه وسلم بجواز نكاح الهبة، وإن لم يحدث منه.
Kendisini hibe eden bir kadınla nikâh kıyıp, evlenmesi Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e özel olarak caiz kılınmıştır. Ancak Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bu şekilde nikâh kıyıp, hiç evlenmemiştir.

 
Traduzione dei significati Sura: Al-Ahzâb
Indice delle Sure Numero di pagina
 
Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca dell'Abbreviata Esegesi del Nobile Corano - Indice Traduzioni

Emesso dal Tafseer Center per gli Studi Coranici.

Chiudi