Check out the new design

Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca dell'Abbreviata Esegesi del Nobile Corano * - Indice Traduzioni


Traduzione dei significati Sura: Az-Zumar   Versetto:
خَلَقَكُم مِّن نَّفۡسٖ وَٰحِدَةٖ ثُمَّ جَعَلَ مِنۡهَا زَوۡجَهَا وَأَنزَلَ لَكُم مِّنَ ٱلۡأَنۡعَٰمِ ثَمَٰنِيَةَ أَزۡوَٰجٖۚ يَخۡلُقُكُمۡ فِي بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمۡ خَلۡقٗا مِّنۢ بَعۡدِ خَلۡقٖ فِي ظُلُمَٰتٖ ثَلَٰثٖۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَأَنَّىٰ تُصۡرَفُونَ
Ey insanlar! Rabbiniz sizi bir nefisten yarattı ve o da Âdem'dir. Sonra Âdem'den eşi Havva'yı yarattı. Sizin için deve, sığır, koyun ve keçiden sekiz çeşit yarattı ve her çeşitten de bir erkek ve dişi yarattı. Allah -Subhanehu ve Teâlâ- sizi analarınızın karnında, karın, döl yatağı ve çocuk kesesi gibi üç karanlık içinde bir yaratılıştan sonra öbür yaratılışa geçirerek yarattı. Bunların hepsini yaratan Rabbiniz Allah'ır. Mülk yalnız O'nundur. O'ndan başka hak mabut yoktur. O halde, nasıl oluyor da Allah'a ibadet etmekten, hiçbir şey yaratamayan ve kendileri yaratılmış olanların ibadetine çevriliyorsunuz?
Esegesi in lingua araba:
إِن تَكۡفُرُواْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ عَنكُمۡۖ وَلَا يَرۡضَىٰ لِعِبَادِهِ ٱلۡكُفۡرَۖ وَإِن تَشۡكُرُواْ يَرۡضَهُ لَكُمۡۗ وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّكُم مَّرۡجِعُكُمۡ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَۚ إِنَّهُۥ عَلِيمُۢ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ
Ey insanlar! Eğer Rabbinizi küfrederseniz, Yüce Allah'ın sizin iman etmenize ihtiyacı yoktur ve sizin O'nu küfretmeniz O'na zarar vermez. Ne var ki, küfrünüzün zararı size döner. Kullarının kendisini küfretmesinden razı olmaz ve onlara küfrü emretmez. Çünkü Allah, fuhşiyatı ve münkeri emretmez. Eğer Allah'ın size vermiş olduğu nimetlerine şükrederseniz ve O'na iman ederseniz; şükrünüzü kabul eder ve sizi ona karşılık sevaplandırır. Hiçbir nefis başka bir nefsin günahını yüklenmez. Hatta her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir. Sonra kıyamet gününde dönüşünüz yalnız Rabbinize olacaktır. Dünyada yaptıklarınızı size O haber verecektir. Amellerinize göre karşılığınızı verecektir. Şüphesiz Allah -Subhanehu ve Teâlâ- kullarının kalplerinde olanları hakkıyla bilir ve bu husus ile alakalı hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
Esegesi in lingua araba:
۞ وَإِذَا مَسَّ ٱلۡإِنسَٰنَ ضُرّٞ دَعَا رَبَّهُۥ مُنِيبًا إِلَيۡهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُۥ نِعۡمَةٗ مِّنۡهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدۡعُوٓاْ إِلَيۡهِ مِن قَبۡلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَندَادٗا لِّيُضِلَّ عَن سَبِيلِهِۦۚ قُلۡ تَمَتَّعۡ بِكُفۡرِكَ قَلِيلًا إِنَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلنَّارِ
Kâfire; hastalık, mal kaybı, boğulma korkusu gibi bir zarar isabet ettiğinde, tüm noksanlıklardan münezzeh olan Rabbine kendisinden bu zararı defetmesi için dua ederek yalnızca O'na yönelir. Sonra Rabbi ona kendi katından başına gelen o zararı kaldırma nimetini verdiği zaman daha önce Allah'a yalvardığını unutur. Başkalarını da Allah'a ulaştıran yolundan saptırmak için Allah'tan başka kendisine ibadet ettiği ortaklar edinir. Ey Resul! Hali böyle olana de ki: "Ömrünün geri kalan kısmını küfrünle yaşayıp geçir, o az bir süredir. Kesinlikle sen kıyamet gününde sıkı arkadaşın arkadaşından ayrılmadığı gibi cehennemden hiç ayrılmayan cehennem ehlinden olacaksın."
Esegesi in lingua araba:
أَمَّنۡ هُوَ قَٰنِتٌ ءَانَآءَ ٱلَّيۡلِ سَاجِدٗا وَقَآئِمٗا يَحۡذَرُ ٱلۡأٓخِرَةَ وَيَرۡجُواْ رَحۡمَةَ رَبِّهِۦۗ قُلۡ هَلۡ يَسۡتَوِي ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَۗ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
(O mu) Yoksa Allah'a itaat etmiş, gece vakitlerini Rabbine secde ederek ve kıyama durarak ahiretin azabından korkan ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? Yoksa Allah'a sadece sıkıntılı şiddetli vakitlerde ibadet eden ve rahat olduğu zamanda küfredip O'na ortaklar koşan mı daha hayırlıdır? Ey Resulüm! De ki: "Allah'ı tanımaları sebebiyle Allah'ın onların üzerlerine gerekli kıldıklarını bilenlerle ve bundan hiçbir şey bilmeyenler bir olur mu? Ancak aklıselim sahipleri bu iki grubun arasındaki farkı anlar."
Esegesi in lingua araba:
قُلۡ يَٰعِبَادِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡۚ لِلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ فِي هَٰذِهِ ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٞۗ وَأَرۡضُ ٱللَّهِ وَٰسِعَةٌۗ إِنَّمَا يُوَفَّى ٱلصَّٰبِرُونَ أَجۡرَهُم بِغَيۡرِ حِسَابٖ
Ey Resul! Bana ve resullerime iman eden kullarıma de ki: "Allah'ın emirlerine uyarak ve yasaklarından sakınarak Rabbinizden sakının. Sizden dünyada iyi amel işleyenler için dünyada zafer, sıhhat ve mal gibi bir iyilik, ahirette de cennet ile mükâfatlandırma vardır. Allah'ın arzı geniştir. Kendinize Allah'a ibadet edeceğiniz bir yer bulmak için hicret edin. Hiçbir engel sizi bundan alıkoymasın. Sabredenlerin sevabı kıyamet gününde çok çeşitli olduğundan dolayı sayısız ve sınırsız verilir."
Esegesi in lingua araba:
Alcuni insegnamenti da trarre da questi versi sono:
• رعاية الله للإنسان في بطن أمه.
Yüce Allah, insanı anasının karnındayken himaye etmektedir.

• ثبوت صفة الغنى وصفة الرضا لله.
Allah'ın zenginlik ve razı olma sıfatları ispat edilmiştir.

• تعرّف الكافر إلى الله في الشدة وتنكّره له في الرخاء، دليل على تخبطه واضطرابه.
Kâfirin, zor ve sıkıntılı durumlara düştüğünde Allah'ı tanıması, rahatlıkta ve bollukta da inkâr etmesi, doğru yolu kaybettiğinin ve bocaladığının delilidir.

• الخوف والرجاء صفتان من صفات أهل الإيمان.
Korku ve ümit etmek, iman ehlinin özelliklerinden iki özelliktir.

 
Traduzione dei significati Sura: Az-Zumar
Indice delle Sure Numero di pagina
 
Traduzione dei Significati del Sacro Corano - Traduzione turca dell'Abbreviata Esegesi del Nobile Corano - Indice Traduzioni

Emesso dal Tafseer Center per gli Studi Coranici.

Chiudi