Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: ម៉ារយុាំ   អាយ៉ាត់:
أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي كَفَرَ بِـَٔايَٰتِنَا وَقَالَ لَأُوتَيَنَّ مَالٗا وَوَلَدًا
-Ey Resul!- Delillerimiz ve tehdidimiz hakkında kâfir olup: "Ben ölüp yeniden diriltildiğimde bana çok mal ve evlat verilecek!" diyen kimseyi gördün mü?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَطَّلَعَ ٱلۡغَيۡبَ أَمِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا
O gaybı bildi de elinde bir kanıt olduğu için mi böyle söyledi? Yoksa Rabbinden kendisini cennete girdireceğine, mal ve evlat verileceğine dair bir söz mü aldı?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
كَلَّاۚ سَنَكۡتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُۥ مِنَ ٱلۡعَذَابِ مَدّٗا
İş onun iddia ettiği gibi değildir. Onun söylediklerini de yaptıklarını da yazacağız. Batıl bir iddiada bulunduğu için azabına azap katacağız.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَنَرِثُهُۥ مَا يَقُولُ وَيَأۡتِينَا فَرۡدٗا
Biz onu helak ettikten sonra bıraktığı malının ve evlatlarının mirasçısı olacağız. Kıyamet günü keyif sürdüğü malı ve makamı kendisinden alınmış bir şekilde tek başına bize gelecektir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ ءَالِهَةٗ لِّيَكُونُواْ لَهُمۡ عِزّٗا
Kendilerine yardım edip destekçi olsunlar diye müşrikler, Allah'tan başka ilahlar edindiler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
كَلَّاۚ سَيَكۡفُرُونَ بِعِبَادَتِهِمۡ وَيَكُونُونَ عَلَيۡهِمۡ ضِدًّا
İş onların iddia ettiği gibi değildir. Allah'tan başka ibadet ettikleri bu ilahları, kıyamet günü müşriklerin kendilerine yaptığı ibadeti inkâr edecek, onlardan uzak olacaklar ve onların düşmanı olacaklardır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَلَمۡ تَرَ أَنَّآ أَرۡسَلۡنَا ٱلشَّيَٰطِينَ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ تَؤُزُّهُمۡ أَزّٗا
-Ey Resul!- Şeytanları kâfirlere gönderdiğimizi bilmez misin? Onları kâfirlere musallat ettik. Böylece onları günah işlemeye kışkırtıp, Allah'ın dininden uzaklaştırmak için harekete geçirdiler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَلَا تَعۡجَلۡ عَلَيۡهِمۡۖ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمۡ عَدّٗا
-Ey Resul!- Onların helak edilmelerini Allah Teâlâ'dan istemede aceleci davranma. Biz onların günlerini sayıyor ve onlara verilen müddet bittiğinde hak ettikleri cezayı vereceğiz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
يَوۡمَ نَحۡشُرُ ٱلۡمُتَّقِينَ إِلَى ٱلرَّحۡمَٰنِ وَفۡدٗا
-Ey Rasûl!- Rablerinin emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınan müttakileri, kıyamet günü ikram edilip hürmet edilen konuklar olarak Rablerinin huzurunda toplayacağımız günü hatırla.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَنَسُوقُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ وِرۡدٗا
Günahkârları ise susamış oldukları halde cehenneme süreriz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
لَّا يَمۡلِكُونَ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَنِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا
Kâfirler kıyamet gününde birbirlerine şefaat etme yetkisine sahip olamayacaklar. Ancak dünyada Allah'a ve resullerine iman etmelerinden dolayı kendilerine söz verilenlere bu yetki verilecektir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَلَدٗا
Yahudiler, Hristiyanlar ve bazı müşrikler: "Rahman, çocuk edindi." dediler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
لَّقَدۡ جِئۡتُمۡ شَيۡـًٔا إِدّٗا
- Ey bu sözü söyleyenler!- Çok büyük bir şey ile geldiniz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
تَكَادُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ يَتَفَطَّرۡنَ مِنۡهُ وَتَنشَقُّ ٱلۡأَرۡضُ وَتَخِرُّ ٱلۡجِبَالُ هَدًّا
Bu kötü sözden dolayı neredeyse gök parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَن دَعَوۡاْ لِلرَّحۡمَٰنِ وَلَدٗا
Bunların hepsi Rahman'a çocuk isnat etmelerinden dolayıdır. Allah Teâlâ onların bu söylediklerinin ötesindedir, yücedir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَمَا يَنۢبَغِي لِلرَّحۡمَٰنِ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا
Bundan münezzeh olduğu için Rahman'ın çocuk edinmesi O'na yakışmaz
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِن كُلُّ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ إِلَّآ ءَاتِي ٱلرَّحۡمَٰنِ عَبۡدٗا
Göklerde ve yerde bulunan melek, insan ve cinlerden herkes kıyamet günü boyun eğerek Rabbinin huzuruna gelecektir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
لَّقَدۡ أَحۡصَىٰهُمۡ وَعَدَّهُمۡ عَدّٗا
Allah Teâlâ, onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır. Onlar ile alakalı hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَكُلُّهُمۡ ءَاتِيهِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فَرۡدًا
Onlardan her biri kıyamet günü malı ve kendisine yardım edecek birisi olmadan tek başına gelecektir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• تدل الآيات على سخف الكافر وسَذَاجة تفكيره، وتَمَنِّيه الأماني المعسولة، وهو سيجد نقيضها تمامًا في عالم الآخرة.
Ayetler kâfirin akılsızlığına ve düşüncesindeki saflığına ve tatlı hayaller içinde olduklarına delalet etmektedir. O, ahiret hayatında bunun tam tersini bulacaktır.

• سلَّط الله الشياطين على الكافرين بالإغواء والإغراء بالشر، والإخراج من الطاعة إلى المعصية.
Allah Teâlâ, kötülük ile kışkırtıp aldatmaları ve itaatten çıkarıp günahlara sürüklemeleri için şeytanları, kâfirlerin üzerine musallat etmiştir.

• أهل الفضل والعلم والصلاح يشفعون بإذن الله يوم القيامة.
İlim, fazilet ve takva sahipleri Allah'ın izniyle kıyamet gününde şefaat edeceklerdir.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: ម៉ារយុាំ
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ