Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាហ្សហ្សុខរ៉ហ្វ   អាយ៉ាត់:
وَٱلَّذِي نَزَّلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءَۢ بِقَدَرٖ فَأَنشَرۡنَا بِهِۦ بَلۡدَةٗ مَّيۡتٗاۚ كَذَٰلِكَ تُخۡرَجُونَ
Sizler için ve hayvanlarınıza ve ekinlerinize yetecek ölçüde gökten suyu indiren O'dur. Biz, kupkuru olup içinde hiçbir bitki bulunmayan memlekete hayat verdik. İşte Allah, o kupkuru yeri bitkilerle dirilttiği gibi sizi de tekrar öldükten sonra böyle diriltir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱلَّذِي خَلَقَ ٱلۡأَزۡوَٰجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ ٱلۡفُلۡكِ وَٱلۡأَنۡعَٰمِ مَا تَرۡكَبُونَ
Yüce Allah, bütün mahlukatın sınıflarını ve türlerini, gece ve gündüzü, erkek ve dişi ile diğerlerini de yaratandır. Sizin için yolculuklarınızda bineceğiniz gemilerden ve hayvanlardan bineceğiniz şeyleri var edendir. Gemilere denizde ve hayvanlara da karada binersiniz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
لِتَسۡتَوُۥاْ عَلَىٰ ظُهُورِهِۦ ثُمَّ تَذۡكُرُواْ نِعۡمَةَ رَبِّكُمۡ إِذَا ٱسۡتَوَيۡتُمۡ عَلَيۡهِ وَتَقُولُواْ سُبۡحَٰنَ ٱلَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُۥ مُقۡرِنِينَ
Yüce Allah bütün binek ve taşıma araçlarının hepsini yarattı ve sizin yolculuklarınızda onların sırtlarına binmeniz, sonra üzerine yerleştiğiniz zaman Rabbinizin nimetini anıp dillerinizle şöyle söylemeniz için kolay hale getirdi: "Bizlere bu bineği hazır hale getirip hizmetimize veren ve ona istediğimiz gibi yönetmemizi hazırlayan ve kolaylaştıran Allah'ı tespih ve tenzih ederiz. Yüce Allah bunları emrimize vermemiş olsaydı, biz ona güç yetirmezdik."
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَإِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا لَمُنقَلِبُونَ
Ölümden sonra şüphesiz biz, hesaba çekilmek ve karşılık bulmak için bir olan Rabbimize döneceğiz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَجَعَلُواْ لَهُۥ مِنۡ عِبَادِهِۦ جُزۡءًاۚ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَكَفُورٞ مُّبِينٌ
Müşrikler her noksanlıktan münezzeh olan Yüce Allah'ın bazı kullarının kendisinden doğduğunu iddia etmişlerdi. Şöyle dediler: "Melekler Allah'ın kızlarıdır." Şüphesiz bunun gibi sözleri söyleyen insan, gerçekten apaçık küfür ve sapıklık içerisindedir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَمِ ٱتَّخَذَ مِمَّا يَخۡلُقُ بَنَاتٖ وَأَصۡفَىٰكُم بِٱلۡبَنِينَ
-Ey müşrikler!- Yüce Allah, yarattıklarından kendisine evlat olarak kızları ve size de erkek çocukları tahsis mi etti diyorsunuz? Bu iddia ettiğiniz taksim nasıl bir taksimdir?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَإِذَا بُشِّرَ أَحَدُهُم بِمَا ضَرَبَ لِلرَّحۡمَٰنِ مَثَلٗا ظَلَّ وَجۡهُهُۥ مُسۡوَدّٗا وَهُوَ كَظِيمٌ
Onlardan birisine kendisinin bir kız evladı doğduğu müjdesi verildiği zaman aşırı üzüntüden ve kederi sebebi ile yüzü simsiyah kesilir, öfkeyle dolar. Nasıl olur da doğum haberi kendisine haber verildiği zaman üzülüp kederlendiği kız çocuğunu Rabbine nispet eder?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَوَمَن يُنَشَّؤُاْ فِي ٱلۡحِلۡيَةِ وَهُوَ فِي ٱلۡخِصَامِ غَيۡرُ مُبِينٖ
Ziynet içinde yetiştirilen ve tartışma esnasında bayan olduğundan dolayı istediğini apaçık söylemeyecek olanı mı Yüce Rablerine isnat ediyorlar?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَجَعَلُواْ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةَ ٱلَّذِينَ هُمۡ عِبَٰدُ ٱلرَّحۡمَٰنِ إِنَٰثًاۚ أَشَهِدُواْ خَلۡقَهُمۡۚ سَتُكۡتَبُ شَهَٰدَتُهُمۡ وَيُسۡـَٔلُونَ
Her noksanlıktan münezzeh olan Rahman'ın kulları olan melekleri dişi olarak isimlendirdiler. Yüce Allah, melekleri yarattığında müşrikler hazır bulunuyorlardı da melekler onlara bariz şekilde dişi olarak mı göründüler? Elbette melekler müşriklerin bu ifadelerini yazacaktır. Kıyamet gününde bundan sorulacaklar ve yalanları sebebi ile azap göreceklerdir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَقَالُواْ لَوۡ شَآءَ ٱلرَّحۡمَٰنُ مَا عَبَدۡنَٰهُمۗ مَّا لَهُم بِذَٰلِكَ مِنۡ عِلۡمٍۖ إِنۡ هُمۡ إِلَّا يَخۡرُصُونَ
Onlar kaderi bahane ederek şöyle derler: "Eğer Allah, bizim meleklere ibadet etmememizi isteseydi, biz onlara ibadet etmezdik. O'nun bizden meleklere ibadet etmemizi istemesi O'nun rızasına delildir." Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُمۡ كِتَٰبٗا مِّن قَبۡلِهِۦ فَهُم بِهِۦ مُسۡتَمۡسِكُونَ
Yoksa biz Kur'an'dan önce, bu müşriklere, onlara Allah'tan başkasına ibadet etmeyi mübah kılan bir kitap mı verdik de, onlar, o kitaba tutunarak, onu kendilerine delil getiriyorlar?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
بَلۡ قَالُوٓاْ إِنَّا وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا عَلَىٰٓ أُمَّةٖ وَإِنَّا عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِم مُّهۡتَدُونَ
Hayır! Böyle bir şey gerçekleşmemiştir. Bilakis taklitçiliklerini delil olarak öne sürerek şöyle demişlerdir: "Biz atalarımızı bir din ve millet üzerine bulduk. Onlar putlara tapıyorlar idi ve biz de onların izinden gidiyoruz ve putlara ibadet etmeye devam ediyoruz.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• كل نعمة تقتضي شكرًا.
Her nimet, şükretmeyi gerektirir.

• جور المشركين في تصوراتهم عن ربهم حين نسبوا الإناث إليه، وكَرِهوهنّ لأنفسهم.
Kız çocukları Rablerine nispet edip onları kendileri için hoş görmemeleri müşriklerin haddi aşmalarıdır.

• بطلان الاحتجاج على المعاصي بالقدر.
Günah işlemenin kaderde var olmasını bahane etmek geçersizdir.

• المشاهدة أحد الأسس لإثبات الحقائق.
Müşahade etmek, gerçeklerin ispat edilmesinin temel esaslarındandır.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាហ្សហ្សុខរ៉ហ្វ
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ