Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាល់ជិន   អាយ៉ាត់:
وَأَنَّا مِنَّا ٱلۡمُسۡلِمُونَ وَمِنَّا ٱلۡقَٰسِطُونَۖ فَمَنۡ أَسۡلَمَ فَأُوْلَٰٓئِكَ تَحَرَّوۡاْ رَشَدٗا
Şüphesiz aramızdan Allah’a itaat ederek itaatkâr olanlar da var, içimizden maksadından ve doğruluk yolundan sapmış olanlar da var. Kim itaat ederek ve salih amel işleyerek Allah’a boyun eğerse; işte onlar hidayeti ve doğru yolu hedeflemiş kimselerdir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَمَّا ٱلۡقَٰسِطُونَ فَكَانُواْ لِجَهَنَّمَ حَطَبٗا
Fakat orta yoldan ve doğruluk yolundan sapmış olanlara gelince, onlar insanlardan benzerleriyle beraber cehennem için tutuşturulan odun olurlar.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ لَأَسۡقَيۡنَٰهُم مَّآءً غَدَقٗا
Cinlerden bir topluluğun onu dinlediğini vahyettiği gibi, eğer cinler ve insanlar İslam yolu üzerine dosdoğru olurlarsa ve içindekilerle amel ederlerse, Allah’ın da onları bolca su vererek sulayacağını ve onlara çeşit çeşit nimetlerle yardım edeceğini de vahyetti.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
لِّنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَمَن يُعۡرِضۡ عَن ذِكۡرِ رَبِّهِۦ يَسۡلُكۡهُ عَذَابٗا صَعَدٗا
“Allah’ın nimetlerine şükür mü ediyorlar? Yoksa onları inkâr mı ediyorlar?” diye orada muhakkak onları imtihan ederiz. Kim Kur’an’dan ve içinde bulunan öğütlerden yüz çeviriyorsa, Rabbi onu tahammül edemeyeceği ağır bir azaba sokar.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَنَّ ٱلۡمَسَٰجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدۡعُواْ مَعَ ٱللَّهِ أَحَدٗا
Şüphesiz mescitler, başkasına değil sadece Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya aittir. Bu yüzden oralarda onunla beraber başka hiç kimseye dua etmeyin! Yoksa Yahudi ve Hristiyanların kiliselerinde ve sinagoglarında olduğu gibi olursunuz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَنَّهُۥ لَمَّا قَامَ عَبۡدُ ٱللَّهِ يَدۡعُوهُ كَادُواْ يَكُونُونَ عَلَيۡهِ لِبَدٗا
Allah’ın kulu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- hurma ağacının altında Rabbine dua etmek üzere ayağa kalktığında, Kur'an okumasını dinledikleri esnadaki kalabalığın yoğunluğundan, cinler neredeyse üzerine yığılacaklardı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قُلۡ إِنَّمَآ أَدۡعُواْ رَبِّي وَلَآ أُشۡرِكُ بِهِۦٓ أَحَدٗا
-Ey Peygamber!- O müşriklere de ki: "Şüphesiz ben bir tek Rabbime dua ederim. Kim olursa olsun, ibadetlerde O'na bir başkasını ortak koşmam.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قُلۡ إِنِّي لَآ أَمۡلِكُ لَكُمۡ ضَرّٗا وَلَا رَشَدٗا
Onlara de ki: "Şüphesiz Allah’ın sizin için takdir ettiği bir zararı uzaklaştırmaya benim gücüm yetmez, Allah’ın sizden alıkoyduğu bir faydayı tedarik etmeye de gücüm yetmez.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قُلۡ إِنِّي لَن يُجِيرَنِي مِنَ ٱللَّهِ أَحَدٞ وَلَنۡ أَجِدَ مِن دُونِهِۦ مُلۡتَحَدًا
Onlara de ki: "Eğer Allah'a karşı gelirsem, beni O'ndan hiç kimse kurtaramaz ve O'nun dışında kendisine sığınabileceğim başka bir sığınak da bulamam.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِلَّا بَلَٰغٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَٰلَٰتِهِۦۚ وَمَن يَعۡصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا
Fakat benim sahip olduğum yalnızca Allah Teâlâ’nın size bildirmemi emrettiklerini ve benimle size göndermiş olduğu mesajını size tebliğ etmektir. Her kim, Allah’a ve resulüne karşı gelirse; onun varacağı yer sonsuza kadar devamlı olarak cehennem ateşine girmek olacaktır. Oradan asla çıkamayacaktır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ أَضۡعَفُ نَاصِرٗا وَأَقَلُّ عَدَدٗا
Dünyada kendilerine vadedilen azabı kıyamet günü açıkça gözleriyle görünceye dek kâfirler, küfürlerine devam ederler. O zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve kimin taraftarlarının daha az olduğunu bilecekler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
قُلۡ إِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٞ مَّا تُوعَدُونَ أَمۡ يَجۡعَلُ لَهُۥ رَبِّيٓ أَمَدًا
-Ey Peygamber!- Yeniden dirilişi inkâr eden o müşriklere de ki: "Size vadedilen azap yakın mı? Yoksa Allah’tan başka hiç kimsenin bilmediği belli bir müddeti mi var, bilmiyorum.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ فَلَا يُظۡهِرُ عَلَىٰ غَيۡبِهِۦٓ أَحَدًا
O Allah -Subhânehu ve Teâlâ- bütün gaybı bilir. O hususta hiçbir şey O'na gizli kalmaz. O'nun sırlarına da hiç kimseyi muttali kılmaz. Bilakis sadece O'nun ilmine mahsus olarak kalırlar.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِلَّا مَنِ ٱرۡتَضَىٰ مِن رَّسُولٖ فَإِنَّهُۥ يَسۡلُكُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَمِنۡ خَلۡفِهِۦ رَصَدٗا
Ancak Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın razı olduğu peygamberler bundan müstesnadır. Şüphesiz O, rasûllerinden dilediğine bunları bildirir ve rasûlleri dışında hiç kimsenin haberdar olmaması için rasûlün önünden ve arkasından onu muhafaza eden koruyucu meleklerden elçiler gönderir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
لِّيَعۡلَمَ أَن قَدۡ أَبۡلَغُواْ رِسَٰلَٰتِ رَبِّهِمۡ وَأَحَاطَ بِمَا لَدَيۡهِمۡ وَأَحۡصَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ عَدَدَۢا
Allah Teâlâ, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kendinden önceki peygamberleri desteğiyle çepeçevre kuşattığında, Rablerinin onlara bildirmelerini emrettiği mesajını tebliğ ettiklerini bilmesini umut etmiştir. Yüce Allah, meleklerin ve peygamberlerin sahip oldukları her şeyi ilim olarak kuşatmıştır. Bunlardan hiçbir şey ona gizli kalmaz. Her şeyi bir bir saymıştır. Ona, Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya hiçbir şey gizli kalmaz.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• الجَوْر سبب في دخول النار.
Zulüm, cehenneme girmeye sebep olur.

• أهمية الاستقامة في تحصيل المقاصد الحسنة.
Güzel amaçların hasıl olması için dosdoğru olmanın önemi ifade edilmiştir.

• حُفِظ الوحي من عبث الشياطين.
Vahiy, şeytanların zarar verme çabalarından korunmuştur.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាល់ជិន
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ