Check out the new design

ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី * - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ


ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាន់ណាហ្សុីអាត   អាយ៉ាត់:
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Söyledikleri arasında şunu dedi: “Firavun'a git! Şüphesiz o zulüm ve kibirlenmekte haddini aştı.''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
Ve ona de ki: "Ey Firavun! Küfür ve günahlardan arınmak ister misin?''
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ
Seni yaratan ve gözeten Rabbine yönlendireyim ki, böylece O'ndan korkarak razı olduğu işleri yapar ve onu öfkelendiren işlerden kaçınırsın.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ
Musa -aleyhisselam- ona, kendisinin Rabbinden gelen bir elçi olduğuna delalet eden büyük mucizeleri gösterdi. Bunlar el ve asa mucizeleridir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ
Firavun ise bu mucizeleri yalanlayıp, Musa -aleyhisselam-'ın ona emrettiğine karşı gelmekten başka bir şey yapmadı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ثُمَّ أَدۡبَرَ يَسۡعَىٰ
Sonra da Mûsâ’nın getirdiklerine iman etmekten yüz çevirerek Allah'a isyan etmeye ve hakka muhalefet etmeye çalıştı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَحَشَرَ فَنَادَىٰ
Sonra da Mûsâ’ya galip gelmek için kavmini ve yandaşlarını toplayarak onlara şöyle seslendi:
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلۡأَعۡلَىٰ
"Sizin en üstün Rabbiniz benim! Siz, benden başkasına itaat edemezsiniz."
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلۡأٓخِرَةِ وَٱلۡأُولَىٰٓ
Allah da onu dünyada denizde boğarak, ahirette de onu daha şiddetli bir azaba sokarak cezalandırdı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبۡرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰٓ
Muhakkak dünya ve ahirette Firavun’u cezalandırdığımız bu azapta Allah’tan korkan kimseler için bir öğüt vardır. Zira nasihatlerden faydalanan kimseler onlardır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ءَأَنتُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُۚ بَنَىٰهَا
-Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar!- Sizi yoktan var etmesi mi Allah'a daha zordur, yoksa var ettiği gökyüzünü yaratması mı?
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
رَفَعَ سَمۡكَهَا فَسَوَّىٰهَا
Üst kısmını yükseltti; kusur, yarık ve hatalar olmayacak şekilde onu düzgün kıldı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَغۡطَشَ لَيۡلَهَا وَأَخۡرَجَ ضُحَىٰهَا
Güneş'i battığı zaman gecesini kararttı ve doğduğu zamanda ışığını gösterdi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ
Gökyüzünü yaratmasının ardından yeryüzünü yaydı ve oraya bütün faydalı şeyleri yerleştirdi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
أَخۡرَجَ مِنۡهَا مَآءَهَا وَمَرۡعَىٰهَا
Orada akan kaynaklarla suyunu çıkardı ve hayvanların otladığı bitkiler yetiştirdi.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَٱلۡجِبَالَ أَرۡسَىٰهَا
Ve dağları da toprağa sabit kıldı.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
مَتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
-Ey insanlar!- Bütün bu nimetler sizin ve hayvanlarınız içindir. Bütün bunları yaratan, bunları yeni baştan yaratmaktan da aciz değildir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلۡكُبۡرَىٰ
Her şeyin dehşetine kapılacağı ikinci üfleme gerçekleşince kıyamet kopacak.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
يَوۡمَ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ
O gün geldiğinde insan hayır veya şer olarak yaptığı bütün amellerini hatırlayacaktır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ
Ve cehennem getirilerek onu görenlere açıkça gösterilir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَأَمَّا مَن طَغَىٰ
Fakat kim sapıklıkta haddini aşmışsa.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَءَاثَرَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
Ve geçici dünya hayatını kalıcı ahiret hayatına tercih ettiyse.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَإِنَّ ٱلۡجَحِيمَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ
Muhakkak cehennem ateşi onun barınacağı yerleşim yeri olacaktır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
وَأَمَّا مَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفۡسَ عَنِ ٱلۡهَوَىٰ
40-41 Her kim de Rabbinin huzurunda olmaktan korkarak kendini Allah’ın haram kıldığı arzularından alıkoyarsa, muhakkak cennet onun barınacağı yerleşim yeridir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فَإِنَّ ٱلۡجَنَّةَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ
40-41 Her kim de Rabbinin huzurunda olmaktan korkarak kendini Allah’ın haram kıldığı arzularından alıkoyarsa, muhakkak cennet onun barınacağı yerleşim yeridir.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرۡسَىٰهَا
-Ey Peygamber!- Yeniden dirilişi yalanlayan o kimseler sana soruyorlar: "Kıyamet ne zaman kopacak?"
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكۡرَىٰهَآ
Senin buna dair bir bilgin yok ki, onlara söyleyesin ve zaten bu senin işin de değildir. Aslında senin görevin sadece insanları ona hazırlamaktır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ
Kıyametin nihai bilgisi sadece Rabbinde vardır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخۡشَىٰهَا
Şüphesiz sen, ancak kıyametten korkan kimseler için bir uyarıcısın. Çünkü senin uyarından istifade edecek yalnızca onlardır.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
كَأَنَّهُمۡ يَوۡمَ يَرَوۡنَهَا لَمۡ يَلۡبَثُوٓاْ إِلَّا عَشِيَّةً أَوۡ ضُحَىٰهَا
Kıyamete şahit oldukları o gün, sanki dünya hayatlarında sadece bir günün arifesi veyahut sabahının ilk vakitleri kadar kalmış gibidirler.
តាហ្វសៀរជាភាសា​អារ៉ាប់ជាច្រេីន:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• وجوب الرفق عند خطاب المدعوّ.
Davet edilen kimseye hitap ederken yumuşak olmanın gerektiği ifade edilmiştir.

• الخوف من الله وكفّ النفس عن الهوى من أسباب دخول الجنة.
Allah’tan korkmak ve nefsini arzularından alıkoymak cennete girme sebebidir.

• علم الساعة من الغيب الذي لا يعلمه إلا الله.
Kıyamet saatinin ilmi, Allah Teâlâ’nın dışında kimsenin bilmediği gizli bilgilerdendir.

• بيان الله لتفاصيل خلق السماء والأرض.
Allah Teâlâ, gökleri ve yeryüzünü yaratışının ayrıntılarını beyan etmiştir.

 
ការបកប្រែអត្ថន័យ ជំពូក​: អាន់ណាហ្សុីអាត
សន្ទស្សន៍នៃជំពូក លេខ​ទំព័រ
 
ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី - សន្ទស្សន៍នៃការបកប្រែ

ត្រូវបានចេញដោយមជ្ឈមណ្ឌល តាហ្វសៀរនៃការសិក្សាគម្ពីគួរអាន

បិទ