وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان


وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (48) سوره‌تی: سورەتی یوسف
ثُمَّ يَأۡتِي مِنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ سَبۡعٞ شِدَادٞ يَأۡكُلۡنَ مَا قَدَّمۡتُمۡ لَهُنَّ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّا تُحۡصِنُونَ
Sonra verimli olarak ekim yaptığınız yedi senenin ardından, yedi zor ve kurak seneler gelir ve insanlar, verimli geçen seneler boyunca hasat edilen ürünlerden tohum olarak sakladıkları az bir miktar haricindekileri yerler.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
سوودەکانی ئایەتەکان لەم پەڕەیەدا:
• من كمال أدب يوسف أنه أشار لحَدَث النسوة ولم يشر إلى حَدَث امرأة العزيز.
Bu olay ile alakalı Yusuf -aleyhisselam-'ın kadınları işaret edip hükümdarın karısını işaret etmemesi onun ahlak ve edebinin mükemmel olmasındandır.

• كمال علم يوسف عليه السلام في حسن تعبير الرؤى.
Yusuf -aleyhisselam-'ın rüyaları güzel bir şekilde yorumlama hususundaki ilminin tam olduğu beyan edilmiştir.

• مشروعية تبرئة النفس مما نُسب إليها ظلمًا، وطلب تقصّي الحقائق لإثبات الحق.
Kişinin, kendisine haksız yere nispet edilen şeyden berî olduğunu beyan etmesinin ve hakikatlerin ortaya çıkması için olayın anlatılmasını istemesinin meşruluğu beyan edilmiştir.

• فضيلة الصدق وقول الحق ولو كان على النفس.
Kendi nefsi aleyhine dahi olsa kişinin, doğruluk ve doğru söz üzere olmasının fazileti beyan edilmiştir.

 
وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (48) سوره‌تی: سورەتی یوسف
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز، لە لایەن ناوەندی تەفسیر بۆ خوێندنەوە قورئانیەکان.

داخستن