وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان


وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (62) سوره‌تی: سورەتی یوسف
وَقَالَ لِفِتۡيَٰنِهِ ٱجۡعَلُواْ بِضَٰعَتَهُمۡ فِي رِحَالِهِمۡ لَعَلَّهُمۡ يَعۡرِفُونَهَآ إِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمۡ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ
Yusuf, memurlarına: Onlara mallarını geri verin, ailelerinin yanına dönünce onlardan satın almadığımızı anlamaları ve Yusuf'a doğru sözlü olduklarını ispat etmeleri için onları ikinci kez kardeşleri ile birlikte gelmeye mecbur bırakacaktır ve onlardan mallarını kabul edecektir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
سوودەکانی ئایەتەکان لەم پەڕەیەدا:
• من أعداء المؤمن: نفسه التي بين جنبيه؛ لذا وجب عليه مراقبتها وتقويم اعوجاجها.
Müminin düşmanlarından biri de, iki yanı arasındaki nefsidir. Bundan dolayı kişi nefsini gözetim altında tutması ve çarpıklıklarını düzeltmesi gerekir.

• اشتراط العلم والأمانة فيمن يتولى منصبًا يصلح به أمر العامة.
Ümmetin maslahatı için bir makama getirilen kimsenin ilim sahibi ve güvenilir olma şartı vardır.

• بيان أن ما في الآخرة من فضل الله، إنما هو خير وأبقى وأفضل لأهل الإيمان.
Ahirette verilen şeylerin Allah Teâlâ'nın lütfundan olduğu açıklanmıştır. Şüphesiz ki o, iman ehli için en faziletli, en kalıcı ve hayırlı olandır.

• جواز طلب الرجل المنصب ومدحه لنفسه إن دعت الحاجة، وكان مريدًا للخير والصلاح.
Hayır ve iyiliği isteyen bir kimsenin ihtiyaç anında kendi nefsini övmesi ve makam talebinde bulunması caizdir.

 
وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (62) سوره‌تی: سورەتی یوسف
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز، لە لایەن ناوەندی تەفسیر بۆ خوێندنەوە قورئانیەکان.

داخستن