وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان


وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (112) سوره‌تی: سورەتی البقرة
بَلَىٰۚ مَنۡ أَسۡلَمَ وَجۡهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَلَهُۥٓ أَجۡرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Cennete, sadece ihlaslı bir şekilde Allah'a (ibadet eden) ve ona yönelen kimse girecektir. O kimse -ihlası ile birlikte- resulun getirdiğine ittiba ederek ibadetini güzel yapan kimsedir. İşte bu kimse hangi topluluktan olursa olsun cennete girecektir. O kimsenin sevabı Rabbi katındadır. Onları bekleyen ahirette onlar için bir korku yoktur. Dünyada kaçırdıklarından dolayı da üzülmeyeceklerdir. Bu vasıflar Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in gelişinden sonra ancak Müslümanlar için gerçekleşir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
سوودەکانی ئایەتەکان لەم پەڕەیەدا:
• أن الأمر كله لله، فيبدل ما يشاء من أحكامه وشرائعه، ويبقي ما يشاء منها، وكل ذلك بعلمه وحكمته.
Şüphesiz ki bütün işler Allah'a aittir. Şeriat ve hükümlerini, dilediği gibi değiştirir ve onlardan dileğini olduğu gibi bırakır. Bunların hepsi O'nun ilmi ve hikmeti iledir.

• حَسَدُ كثيرٍ من أهل الكتاب هذه الأمة، لما خصَّها الله من الإيمان واتباع الرسول، حتى تمنوا رجوعها إلى الكفر كما كانت.
Kitap ehlinin büyük bir çoğunluğu bu ümmete haset etmektedir. Zira yüce Allah bu ümmete iman ve resule ittiba etmek gibi özel bir konum vermiştir. Bundan dolayı, Kitap ehli bu ümmetin tekrardan küfre geri dönmesini temenni etmiştir.

 
وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (112) سوره‌تی: سورەتی البقرة
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز، لە لایەن ناوەندی تەفسیر بۆ خوێندنەوە قورئانیەکان.

داخستن