وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان


وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (180) سوره‌تی: سورەتی البقرة
كُتِبَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ إِن تَرَكَ خَيۡرًا ٱلۡوَصِيَّةُ لِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ
Sizlerden biriniz üzerinde ölüm alametleri veya sebepleri göründüğünde, eğer çok mal geride bırakacaksa, anasına, babasına ve şeriatın belirlediği akrabaya malın üçte birini aşmaması şartıyla vasiyet etmesi sizlere farz kılındı. Bunu yapmak, Allah Teâlâ'dan korkan kimseler üzerinde tekit edilmiş bir görevdir. Bu hüküm miras ayetlerinin indirilmesinden daha önceydi. Miras ayetleri indiğinde, ölüye kimlerin mirasçı olacağını ve ne kadar miras alacaklarını belirledi.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
سوودەکانی ئایەتەکان لەم پەڕەیەدا:
• البِرُّ الذي يحبه الله يكون بتحقيق الإيمان والعمل الصالح، وأما التمسك بالمظاهر فقط فلا يكفي عنده تعالى.
Allah'ın sevdiği iyilik, iman ve salih amelin gerçekleşmesiyle olur. Sadece görünen amellerin yerine getirilmesine gelince, bu Allah Teâlâ’nın katında yeterli değildir.

• من أعظم ما يحفظ الأنفس، ويمنع من التعدي والظلم؛ تطبيق مبدأ القصاص الذي شرعه الله في النفس وما دونها.
Canları muhafaza eden, sataşma ve adaletsizliği önleyen en büyük durumlardan biri de Allah'ın can alma ve daha hafif suçlara dair koyduğu kısas hükmünün uygulanmasıdır.

• عِظَمُ شأن الوصية، ولا سيما لمن كان عنده شيء يُوصي به، وإثمُ من غيَّر في وصية الميت وبدَّل ما فيها.
Vasiyet etmenin ne kadar önemli olduğu; özellikle de kendisinin vasiyet edeceği şeyleri olan insanların vasiyetinin önemi. Ölen kimsenin vasiyetini değiştiren veya içeriğine müdahale eden kişinin günahı.

 
وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (180) سوره‌تی: سورەتی البقرة
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز، لە لایەن ناوەندی تەفسیر بۆ خوێندنەوە قورئانیەکان.

داخستن