وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان


وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (22) سوره‌تی: سورەتی الفتح
وَلَوۡ قَٰتَلَكُمُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوَلَّوُاْ ٱلۡأَدۡبَٰرَ ثُمَّ لَا يَجِدُونَ وَلِيّٗا وَلَا نَصِيرٗا
-Ey Müminler!- Allah'ı ve resulünü inkâr edenler sizinle savaşsalardı, sizin önünüzde hezimete uğrayarak arkalarına dönüp korku ile kaçarlardı. Sonra işlerini yapacak bir dost ve savaşta kendilerine yardım edecek bir yardımcı da bulamazlardı.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
سوودەکانی ئایەتەکان لەم پەڕەیەدا:
• إخبار القرآن بمغيبات تحققت فيما بعد - مثل الفتوح الإسلامية - دليل قاطع على أن القرآن الكريم من عند الله.
Kur'an'ın -İslamî fetihler gibi- daha sonra gerçekleşecek olan gaybî şeylerden haber vermesi Kur'an-ı Kerim'in Allah katından olduğunun kesin delilidir.

• تقوم أحكام الشريعة على الرفق واليسر.
Şeri hükümler yumuşaklık ve kolaylık üzerine gerçekleştirilir.

• جزاء أهل بيعة الرضوان منه ما هو معجل، ومنه ما هو مدَّخر لهم في الآخرة.
Rıdvan biatinin mükâfatlarından kimi (bu dünyada) çabuk bir şekilde verilmiş, kimi ise ahirette verilmek üzere ertelenmiştir.

• غلبة الحق وأهله على الباطل وأهله سُنَّة إلهية.
Hakkın ve hak ehlinin batıla ve batıl ehline karşı üstün gelmesi ilahi bir sünnettir (kanundur).

 
وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (22) سوره‌تی: سورەتی الفتح
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز، لە لایەن ناوەندی تەفسیر بۆ خوێندنەوە قورئانیەکان.

داخستن