وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان


وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (120) سوره‌تی: سورەتی المائدة
لِلَّهِ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا فِيهِنَّۚ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرُۢ
Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah'ındır. O, o ikisini yaratan ve işlerini idare edendir. Göklerdeki ve yerde bulunan bütün yaratılmışların mülkü O'nundur. O'nun gücü her şeye yeter. Hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
سوودەکانی ئایەتەکان لەم پەڕەیەدا:
• توعد الله تعالى كل من أصرَّ على كفره وعناده بعد قيام الحجة الواضحة عليه.
Apaçık deliller kendisine ikame edildikten sonra inat ve küfrüne devam eden kimseyi Allah Teâlâ tehdit etmektedir.

• تَبْرئة المسيح عليه السلام من ادعاء النصارى بأنه أبلغهم أنه الله أو أنه ابن الله أو أنه ادعى الربوبية أو الألوهية.
Mesih -aleyhisselam- Hristiyanların iddia ettiği gibi Allah ya da Allah'ın oğlu yahut rububiyet ve uluhiyet iddiasında bulunmaktan uzaktır.

• أن الله تعالى يسأل يوم القيامة عظماء الناس وأشرافهم من الرسل، فكيف بمن دونهم درجة؟!
Şüphesiz Allah, kıyamet gününde insanların önderlerini ve şerefli resullerini sorguya çekecektir. Makam olarak onlardan aşağı durumda olanların durumu nicedir?

• علو منزلة الصدق، وثناء الله تعالى على أهله، وبيان نفع الصدق لأهله يوم القيامة.
Kıyamet gününde doğru olanların derecesinin yüksek oluşu, Allah Teâlâ'nın doğru olanları övmesi ve doğruluğun sahibine faydalı olması beyan edilmiştir.

 
وه‌رگێڕانی ماناكان ئایه‌تی: (120) سوره‌تی: سورەتی المائدة
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی تورکی بۆ پوختەی تەفسیری قورئانی پیرۆز، لە لایەن ناوەندی تەفسیر بۆ خوێندنەوە قورئانیەکان.

داخستن