وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی - ناوەندی ڕواد بۆ وەرگێڕان * - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

وه‌رگێڕانی ماناكان سوره‌تی: سورەتی الإنسان   ئایه‌تی:

Sûretu'l-İnsân

هَلۡ أَتَىٰ عَلَى ٱلۡإِنسَٰنِ حِينٞ مِّنَ ٱلدَّهۡرِ لَمۡ يَكُن شَيۡـٔٗا مَّذۡكُورًا
İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّا خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِن نُّطۡفَةٍ أَمۡشَاجٖ نَّبۡتَلِيهِ فَجَعَلۡنَٰهُ سَمِيعَۢا بَصِيرًا
Biz, insanı katışık nutfeden yarattık. Onu imtihan edelim diye kendisini işitir ve görür kıldık.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّا هَدَيۡنَٰهُ ٱلسَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرٗا وَإِمَّا كَفُورًا
Biz ona yolu gösterdik. İster şükreder, ister kâfir olur.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّآ أَعۡتَدۡنَا لِلۡكَٰفِرِينَ سَلَٰسِلَاْ وَأَغۡلَٰلٗا وَسَعِيرًا
Elbette biz; kâfirlere zincirler, halkalar ve alevli Cehennem hazırladık.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ يَشۡرَبُونَ مِن كَأۡسٖ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا
İyiler ise katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا عِبَادُ ٱللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفۡجِيرٗا
(O) Allah’ın kullarının kendisinden içtikleri ve diledikleri gibi akıttıkları bir pınardır.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
يُوفُونَ بِٱلنَّذۡرِ وَيَخَافُونَ يَوۡمٗا كَانَ شَرُّهُۥ مُسۡتَطِيرٗا
Onlar adakları yerine getirirler ve kötülüğü yaygın bir günden korkarlar.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَيُطۡعِمُونَ ٱلطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ مِسۡكِينٗا وَيَتِيمٗا وَأَسِيرًا
Yemeğe olan sevgilerine rağmen yoksula, yetime ve esire yemek yedirirler.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّمَا نُطۡعِمُكُمۡ لِوَجۡهِ ٱللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمۡ جَزَآءٗ وَلَا شُكُورًا
Biz, sizi sadece Allah yüzü/rızası için doyuruyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّا نَخَافُ مِن رَّبِّنَا يَوۡمًا عَبُوسٗا قَمۡطَرِيرٗا
"Doğrusu biz, suratların asılacağı korkunç şiddetli bir günde Rabbimizden korkarız."
تەفسیرە عەرەبیەکان:
فَوَقَىٰهُمُ ٱللَّهُ شَرَّ ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمِ وَلَقَّىٰهُمۡ نَضۡرَةٗ وَسُرُورٗا
Bundan dolayı Allah da bugünün şerrinden onları korur ve onlara bir güzellik, bir sevinç verir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَجَزَىٰهُم بِمَا صَبَرُواْ جَنَّةٗ وَحَرِيرٗا
Sabretmeleri sebebi ile de onları cennetle ve ipek ile mükâfatlandırır.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
مُّتَّكِـِٔينَ فِيهَا عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِۖ لَا يَرَوۡنَ فِيهَا شَمۡسٗا وَلَا زَمۡهَرِيرٗا
Orada koltuklara kurulurlar. Ne yakıcı bir Güneş, ne de dondurucu bir soğuk görürler.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَدَانِيَةً عَلَيۡهِمۡ ظِلَٰلُهَا وَذُلِّلَتۡ قُطُوفُهَا تَذۡلِيلٗا
Gölgeleri kendilerine yakındır. Devşirilecek meyveleri de eğdirildikçe eğdirilmiştir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَيُطَافُ عَلَيۡهِم بِـَٔانِيَةٖ مِّن فِضَّةٖ وَأَكۡوَابٖ كَانَتۡ قَوَارِيرَا۠
Çevrelerinde ise gümüş kaplar ve billur kâseler dolaştırılır.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
قَوَارِيرَاْ مِن فِضَّةٖ قَدَّرُوهَا تَقۡدِيرٗا
Gümüşten billur kâseler... (Hizmetçiler) Onların ihtiyaçlarına göre ölçülerini belirlemiştir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَيُسۡقَوۡنَ فِيهَا كَأۡسٗا كَانَ مِزَاجُهَا زَنجَبِيلًا
Onlara orada karışımı zencefil olan bir kadehten içirilir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
عَيۡنٗا فِيهَا تُسَمَّىٰ سَلۡسَبِيلٗا
Orada Selsebil adı verilen bir pınar da vardır.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
۞ وَيَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيۡتَهُمۡ حَسِبۡتَهُمۡ لُؤۡلُؤٗا مَّنثُورٗا
Yanlarında ölümsüz gençler dolaşır; onları gördüğünde saçılmış birer inci sanırsın.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَإِذَا رَأَيۡتَ ثَمَّ رَأَيۡتَ نَعِيمٗا وَمُلۡكٗا كَبِيرًا
Nereye bakarsan orada pek çok nimetler ve büyük bir saltanat görürsün.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
عَٰلِيَهُمۡ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضۡرٞ وَإِسۡتَبۡرَقٞۖ وَحُلُّوٓاْ أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٖ وَسَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ شَرَابٗا طَهُورًا
Üzerlerinde yeşil ipekli ve parlak atlastan elbiseler vardır. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirmiştir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّ هَٰذَا كَانَ لَكُمۡ جَزَآءٗ وَكَانَ سَعۡيُكُم مَّشۡكُورًا
İşte bu, sizin için bir ödüldür. Sizin çalışmanızın karşılığıdır.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّا نَحۡنُ نَزَّلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡقُرۡءَانَ تَنزِيلٗا
Şüphe yok ki, Kur’an’ı sana elbette biz indirdik, biz!
تەفسیرە عەرەبیەکان:
فَٱصۡبِرۡ لِحُكۡمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعۡ مِنۡهُمۡ ءَاثِمًا أَوۡ كَفُورٗا
O halde Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan hiçbir günahkâra ve kâfire de itaat etme!
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلٗا
Sabah, akşam Rabbinin adını zikret.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَمِنَ ٱلَّيۡلِ فَٱسۡجُدۡ لَهُۥ وَسَبِّحۡهُ لَيۡلٗا طَوِيلًا
Geceleri de ona secde et ve geceleyin uzun (bir süre) onu tesbih et.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ يُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَآءَهُمۡ يَوۡمٗا ثَقِيلٗا
Onlar; acele olanı (dünyayı) istiyorlar, ağır (çetin) günü arkalarına bırakıyorlar.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
نَّحۡنُ خَلَقۡنَٰهُمۡ وَشَدَدۡنَآ أَسۡرَهُمۡۖ وَإِذَا شِئۡنَا بَدَّلۡنَآ أَمۡثَٰلَهُمۡ تَبۡدِيلًا
Onları biz yarattık ve yaratılışlarını iyiden iyiye pekiştirdik. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiririz.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلٗا
Şüphesiz bu bir öğüttür. Dileyen kimse Rabbine giden yolu tutar.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمٗا
Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah; her şeyi bilendir, Hakîm'dir.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
يُدۡخِلُ مَن يَشَآءُ فِي رَحۡمَتِهِۦۚ وَٱلظَّٰلِمِينَ أَعَدَّ لَهُمۡ عَذَابًا أَلِيمَۢا
Dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere de acı bir azap hazırlamıştır.
تەفسیرە عەرەبیەکان:
 
وه‌رگێڕانی ماناكان سوره‌تی: سورەتی الإنسان
پێڕستی سوره‌ته‌كان ژمارەی پەڕە
 
وه‌رگێڕانی ماناكانی قورئانی پیرۆز - وەرگێڕاوی تورکی - ناوەندی ڕواد بۆ وەرگێڕان - پێڕستی وه‌رگێڕاوه‌كان

وەرگێڕاوی ماناکانی قورئانی پیرۆز بۆ زمانی تورکی، وەرگێڕان: ناوەندی ڕواد بۆ وەرگێڕان بە هاوکاری ماڵپەڕی (دار الإسلام islamhouse.com). ساڵی 1440 ك.

داخستن