Check out the new design

Kilniojo Korano reikšmių vertimas - Kilniojo Korano sutrumpinto aiškinimo vertimas į turkų k. * - Vertimų turinys


Reikšmių vertimas Sūra: At-Tūr   Aja (Korano eilutė):
أَفَسِحۡرٌ هَٰذَآ أَمۡ أَنتُمۡ لَا تُبۡصِرُونَ
Gözlerinizle apaçık gördüğünüz azap da mı sihirdir? Yoksa siz onu görmüyor musunuz?
Tafsyrai arabų kalba:
ٱصۡلَوۡهَا فَٱصۡبِرُوٓاْ أَوۡ لَا تَصۡبِرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡكُمۡۖ إِنَّمَا تُجۡزَوۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Bu ateşin sıcaklığını ve acısını tadın. Onun sıcaklığına ister sabredin ister sabretmeyin; sizin için birdir. Bugün sabretseniz de sabretmeseniz de dünyada işlemiş olduğunuz küfür ve günahların karşılığına çarptırılacaksınız.
Tafsyrai arabų kalba:
إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّٰتٖ وَنَعِيمٖ
Emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınarak Rablerine karşı takva sahibi olanlar cennetler ve kesintiye uğramayacak büyük nimetler içindedirler.
Tafsyrai arabų kalba:
فَٰكِهِينَ بِمَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ وَوَقَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ
Yüce Allah'ın kendilerine vermiş olduğu yiyecek, içecek ve evlilikten alacakları lezzetlerin sefasını sürerler. Rableri -Subhanehu ve Teâlâ- onları alevli ateşin azabından korur. Talep ettikleri lezzetli şeyleri elde ederek ve sıkıntı verecek şeylerden de korunarak kazançlı çıkarlar.
Tafsyrai arabų kalba:
كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ هَنِيٓـَٔۢا بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
Onlara şöyle denilir: "Canınızın çektiği şeylerden afiyetle yiyip için. Dünyada yapmış olduğunuz güzel amellerinizin karşılığı olarak, yiyip içtiğiniz şeylerin bir eziyet ve zarar vermesinden korkmayın."
Tafsyrai arabų kalba:
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ سُرُرٖ مَّصۡفُوفَةٖۖ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ
Karşılıklı sıra sıra dizilmiş süslenmiş koltuklara oturmuşlardır. Ve onları iri gözlü beyaz tenli kadınlarla (huriler) onları evlendiririz.
Tafsyrai arabų kalba:
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱتَّبَعَتۡهُمۡ ذُرِّيَّتُهُم بِإِيمَٰنٍ أَلۡحَقۡنَا بِهِمۡ ذُرِّيَّتَهُمۡ وَمَآ أَلَتۡنَٰهُم مِّنۡ عَمَلِهِم مِّن شَيۡءٖۚ كُلُّ ٱمۡرِيِٕۭ بِمَا كَسَبَ رَهِينٞ
İman edenleri ve iman etmede onlara tabi olan evlatlarını onlarla bir araya getirdik ki gönülleri rahatlasın. Velev ki amelleri bu dereceye ulaşmasa bile, onların amellerinin sevaplarından da bir şey eksiltmedik. Her insan, kendi yapıp kazanmakta olduğu kötü amele karşılık rehindir, hiçbir kimse onun amelinden bir şeyi yüklenemez.
Tafsyrai arabų kalba:
وَأَمۡدَدۡنَٰهُم بِفَٰكِهَةٖ وَلَحۡمٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Cennet ehline canlarının çektiği çeşit çeşit meyvelerden ve etlerden bol bol verdik.
Tafsyrai arabų kalba:
يَتَنَٰزَعُونَ فِيهَا كَأۡسٗا لَّا لَغۡوٞ فِيهَا وَلَا تَأۡثِيمٞ
Cennette birbirilerine kadeh sunarlar. Dünyada içildiğinde sarhoşluk vermesi sebebiyle meydana gelen günah ve batıl söz söyleme sonucunu doğurmaz.
Tafsyrai arabų kalba:
۞ وَيَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ غِلۡمَانٞ لَّهُمۡ كَأَنَّهُمۡ لُؤۡلُؤٞ مَّكۡنُونٞ
Hizmetlerine sunulmuş gençler etraflarında dolanıp dururlar. Sanki onlar ciltlerinin beyazlığı ve temizliğinden dolayı kabuğunda saklı inci gibidirler.
Tafsyrai arabų kalba:
وَأَقۡبَلَ بَعۡضُهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖ يَتَسَآءَلُونَ
Cennetlikler birbirlerine dönüp dünyadaki hallerini birbirilerine sorarlar.
Tafsyrai arabų kalba:
قَالُوٓاْ إِنَّا كُنَّا قَبۡلُ فِيٓ أَهۡلِنَا مُشۡفِقِينَ
Birbirlerine şöyle cevap verirler: "Şüphesiz biz, dünyada ailemizin yanındayken Yüce Allah'ın azabından korkardık."
Tafsyrai arabų kalba:
فَمَنَّ ٱللَّهُ عَلَيۡنَا وَوَقَىٰنَا عَذَابَ ٱلسَّمُومِ
"Allah, İslam'a hidayet ederek bize lütufta bulundu ve şiddetli azaptan bizleri korudu."
Tafsyrai arabų kalba:
إِنَّا كُنَّا مِن قَبۡلُ نَدۡعُوهُۖ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡبَرُّ ٱلرَّحِيمُ
Bizler, dünya hayatında O'na ibadet ediyorduk. cehennem azabından bizi koruması için O'na dua ediyorduk. O kullarına karşı vadettiği hususlarda sadık ve ihsan sahibidir. Onlara karşı çok merhametlidir. Bize olan rahmeti ve ihsanından dolayı bizleri imana erdirdi. Bizleri cennete koydu ve cehennemden uzaklaştırdı.
Tafsyrai arabų kalba:
فَذَكِّرۡ فَمَآ أَنتَ بِنِعۡمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٖ وَلَا مَجۡنُونٍ
-Ey Resul!- Sen Kur'an ile öğüt ver. Allah'ın sana bahşetmiş olduğu iman ve akıl sebebiyle sen kâhin değilsin. Sana görünen cinler vardır ve sen deli de değilsin.
Tafsyrai arabų kalba:
أَمۡ يَقُولُونَ شَاعِرٞ نَّتَرَبَّصُ بِهِۦ رَيۡبَ ٱلۡمَنُونِ
Yoksa bu yalanlayanlar şöyle mi diyorlar?: "Muhammed resul değildir, bilakis o şairdir. Ölümün onu kıskıvrak yakalamasını bekliyoruz ki, ondan kurtulalım."
Tafsyrai arabų kalba:
قُلۡ تَرَبَّصُواْ فَإِنِّي مَعَكُم مِّنَ ٱلۡمُتَرَبِّصِينَ
-Ey Resul!- Onlara de ki: "Ölümümü bekleyin, ben de beni yalanlamanızdan dolayı başınıza gelecek azabı bekliyorum."
Tafsyrai arabų kalba:
Šiame puslapyje pateiktų ajų nauda:
• الجمع بين الآباء والأبناء في الجنة في منزلة واحدة وإن قصر عمل بعضهم إكرامًا لهم جميعًا حتى تتم الفرحة.
Cennette babalar ve oğullarının aynı derecede bir arada toplanmaları, aralarından bazılarının amelleri eksik olsa bile onların hepsine ikram edilmesi ve mutluluklarının tamamlanması içindir.

• خمر الآخرة لا يترتب على شربها مكروه.
Ahiret şarabının içilmesi kötü sonuçlar doğurmaz.

• من خاف من ربه في دنياه أمّنه في آخرته.
Kim dünyada Rabbinden korkarsa; ahirette Yüce Allah, onu emniyette kılar.

 
Reikšmių vertimas Sūra: At-Tūr
Sūrų turinys Puslapio numeris
 
Kilniojo Korano reikšmių vertimas - Kilniojo Korano sutrumpinto aiškinimo vertimas į turkų k. - Vertimų turinys

Išleido Korano studijų interpretavimo centras.

Uždaryti