Kilniojo Korano reikšmių vertimas - Kilniojo Korano sutrumpinto aiškinimo vertimas į turkų kalbą * - Vertimų turinys


Reikšmių vertimas Sūra: Sūra Al-Mutaffiffyn   Aja (Korano eilutė):

Sûretu'l-Mutaffifîn

Sūros prasmės:
تحذير المكذبين الظالمين من يوم القيامة وبشارة المؤمنين به.
Dini yalanlayan zalimler, kıyamet gününe dair ikaz edilmiş, Müminler ise bununla müjdelenmiştir.

وَيۡلٞ لِّلۡمُطَفِّفِينَ
Ölçüde hile yapanlar için hüsran ve helak vardır.
Tafsyrai arabų kalba:
ٱلَّذِينَ إِذَا ٱكۡتَالُواْ عَلَى ٱلنَّاسِ يَسۡتَوۡفُونَ
Onlar, başkalarından aldıklarını ölçtüklerinde haklarına tastamam eksiksiz olarak bağlılık gösterenlerdir.
Tafsyrai arabų kalba:
وَإِذَا كَالُوهُمۡ أَو وَّزَنُوهُمۡ يُخۡسِرُونَ
İnsanlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında ise ölçüyü ve tartıyı eksik tutarlar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine şehrine hicret ettiği zaman Medine halkının hali işte böyleydi.
Tafsyrai arabų kalba:
أَلَا يَظُنُّ أُوْلَٰٓئِكَ أَنَّهُم مَّبۡعُوثُونَ
Bu münkeri işlemekte olan bu kimseler Allah’ın huzurunda yeniden diriltileceklerini yakinen bilmiyorlar mı?
Tafsyrai arabų kalba:
Šiame puslapyje pateiktų ajų nauda:
• التحذير من الغرور المانع من اتباع الحق.
Hakka ittiba etmeye mani olan kibirden sakındırılmıştır.

• الجشع من الأخلاق الذميمة في التجار ولا يسلم منه إلا من يخاف الله.
Ticaret erbabında açgözlülük ayıplanan ahlaki bir tutumdur. Fakat bu tutumdan ancak Allah’tan korkan kimseler kurtulabilir.

• تذكر هول القيامة من أعظم الروادع عن المعصية.
Kıyametin dehşetinin hatırlanması günahlardan caydıran şeylerin en büyüklerindendir.

لِيَوۡمٍ عَظِيمٖ
İçinde bulunan sıkıntılar ve korkular sebebiyle çok büyük olan bir günde hesap vermek ve karşılığını görmek için diriltilecekler.
Tafsyrai arabų kalba:
يَوۡمَ يَقُومُ ٱلنَّاسُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
O gün insanlar, bütün varlıkların Rabbine hesap vermek için kalkarlar.
Tafsyrai arabų kalba:
كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٖ
Ölümden sonra yeniden dirilişin olmadığını sanıyorsunuz ama durum hiç de öyle değildir. Kâfir ve münafık günahkârların kitabı kesinlikle yerin en altında hüsrandadır.
Tafsyrai arabų kalba:
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سِجِّينٞ
-Ey Peygamber!- Siccin'in ne olduğunu sana ne öğretti?
Tafsyrai arabų kalba:
كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ
Şüphesiz onların kitabı yazılıdır, silinmeyecektir. Ona bir şey eklenemez veya eksiltilemez.
Tafsyrai arabų kalba:
وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ
Yalanlayanlar için o günde helak ve hüsran vardır.
Tafsyrai arabų kalba:
ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ
Onlar, Allah’ın kullarına dünyadaki amellerinin karşılığını vereceği ceza gününü yalanlayan kimselerdir.
Tafsyrai arabų kalba:
وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ
O günü ancak Allah’ın sınırlarını çiğnemiş, çok günahkâr olan kimselerden başkası yalanlamaz.
Tafsyrai arabų kalba:
إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Ona, peygamberimize indirilen ayetlerimiz okunduğu zaman şöyle der: “Bunlar önceki milletlerin kıssalarıdır ve Allah’ın katından gelmiş değildirler.”
Tafsyrai arabų kalba:
كَلَّاۖ بَلۡۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Durum o yalanlayanların zannettiği gibi değildir. Bilakis, işlemiş oldukları günahlar onların akıllarına üstün gelerek onu kaplamış ve böylece kalpleriyle hakkı görememişlerdir.
Tafsyrai arabų kalba:
كَلَّآ إِنَّهُمۡ عَن رَّبِّهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّمَحۡجُوبُونَ
Gerçek şu ki, onlar kıyamet günü Rablerini görmekten alıkonulacaklardır.
Tafsyrai arabų kalba:
ثُمَّ إِنَّهُمۡ لَصَالُواْ ٱلۡجَحِيمِ
Ardından da muhakkak cehennem ateşine sokulacaklar ve sıcağının ızdırabını çekeceklerdir.
Tafsyrai arabų kalba:
ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ
Sonra da kıyamet günü onlara bir azarlama olarak şöyle denilecektir: “Karşılaştığınız bu azap, peygamberinizin size dünyada iken bildirdiği zaman yalanlamış olduğunuz azaptır.''
Tafsyrai arabų kalba:
كَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡأَبۡرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
Durum, hesap ve karşılığın olmadığını tasavvur ettiğiniz gibi değildir. Doğrusu itaatkâr kulların kitabı İlliyyin'dedir.
Tafsyrai arabų kalba:
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ
-Ey Peygamber!- İlliyyun'un ne olduğunu sana ne öğretti?
Tafsyrai arabų kalba:
كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ
Şüphesiz onların kitabı silinmeyecek şekilde yazılıdır. Ona bir şey eklenemez veya eksiltilemez.
Tafsyrai arabų kalba:
يَشۡهَدُهُ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
Bu kitabın yanına yakın kılınmış bütün sema melekleri gelir.
Tafsyrai arabų kalba:
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Şüphesiz çok itaatkâr olanlar, kıyamet günü kalıcı nimetler içinde olacaklardır.
Tafsyrai arabų kalba:
عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
Süslü döşekler üzerinde Rablerine, onları mutlu eden ve sevindiren şeylere nazar edip, bakarlar.
Tafsyrai arabų kalba:
تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِهِمۡ نَضۡرَةَ ٱلنَّعِيمِ
Onları gördüğün zaman yüzlerinde güzellik ve zarafet olarak nimetlerin eserini görürsün.
Tafsyrai arabų kalba:
يُسۡقَوۡنَ مِن رَّحِيقٖ مَّخۡتُومٍ
Hizmetçileri onlara, şişelerin üzeri mühürlenmiş içkilerden içirirler.
Tafsyrai arabų kalba:
خِتَٰمُهُۥ مِسۡكٞۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلۡيَتَنَافَسِ ٱلۡمُتَنَٰفِسُونَ
Ondan yayılan miskin kokusu sonuna kadar yayılır. Yarışmakta olanların bu değerli mükâfat için Allah'ın razı olacağı ameli yaparak ve öfkeleneceği ameli terk ederek yarışmaları gerekir.
Tafsyrai arabų kalba:
وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسۡنِيمٍ
Bu mühürlenmiş içkiye Tesnim pınarından karıştırılır.
Tafsyrai arabų kalba:
عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا ٱلۡمُقَرَّبُونَ
O, cennetin en üstünde yakın kılınmış; pak, ihlaslı kimselerin içtiği bir pınardır. Diğer Müminler de başka şeylerle karıştırılmış olarak ondan içerler.
Tafsyrai arabų kalba:
إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْ كَانُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يَضۡحَكُونَ
İçinde bulundukları küfür suçunu işlemiş olanlar, iman edenlerle alay ederek onlara gülüyorlardı.
Tafsyrai arabų kalba:
وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمۡ يَتَغَامَزُونَ
Onlar Müminlerin yanından geçerlerken, alay ederek ve eğlenerek birbirlerine kaş göz işareti yaparlardı.
Tafsyrai arabų kalba:
وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ
Ailelerinin yanına döndüklerinde de küfrederek ve Müminlerle alay ederek sevinçli bir şekilde dönerlerdi.
Tafsyrai arabų kalba:
وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ
Müslümanları gördükleri zaman şöyle derler: “Muhakkak bunlar doğru yoldan sapmışlardır. Çünkü babalarının dinini terk ettiler.''
Tafsyrai arabų kalba:
وَمَآ أُرۡسِلُواْ عَلَيۡهِمۡ حَٰفِظِينَ
Hâlbuki Allah Teâlâ onları, Müminlerin amellerini kaydetmeleri için sorumlu kılmadı ki, bu sözleri söylüyorlar.
Tafsyrai arabų kalba:
Šiame puslapyje pateiktų ajų nauda:
• خطر الذنوب على القلوب.
Günâhların kalpler üzerine olan tehlikesi ifade edilmiştir.

• حرمان الكفار من رؤية ربهم يوم القيامة.
Kıyamet günü kâfirler, Rablerini görmekten mahrum bırakılacaktır.

• السخرية من أهل الدين صفة من صفات الكفار.
Dindar kimselerle alay etmek kâfirlerin özelliklerinden bir özelliktir.

فَٱلۡيَوۡمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنَ ٱلۡكُفَّارِ يَضۡحَكُونَ
Kâfirlerin dünyada iman edenlere güldükleri gibi, kıyamet günü de Allah’a iman edenler kâfirlere güleceklerdir.
Tafsyrai arabų kalba:
عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ
Süslü döşekler/koltuklar üzerinden Allah Teâlâ’nın onlar için hazırladığı kalıcı nimetleri seyrederler.
Tafsyrai arabų kalba:
هَلۡ ثُوِّبَ ٱلۡكُفَّارُ مَا كَانُواْ يَفۡعَلُونَ
Kâfirlerin dünyada yaptıkları amellerinin karşılığı alçaltıcı bir azapla (ahirette) muhakkak verilecektir.
Tafsyrai arabų kalba:
Šiame puslapyje pateiktų ajų nauda:
• خضوع السماء والأرض لربهما.
Gökyüzü ve yeryüzünün Rablerine boyun eğdiği ifade edilmiştir.

• كل إنسان ساعٍ إما لخير وإما لشرّ.
Her insan; ya iyilik, ya da kötülük yolunda çaba gösterir.

• علامة السعادة يوم القيامة أخذ الكتاب باليمين، وعلامة الشقاء أخذه بالشمال.
Kıyamet günü mutluluğun alameti, kitabın sağ taraftan alınması, bedbahtlığın alameti ise kitabın sol taraftan alınmasıdır.

 
Reikšmių vertimas Sūra: Sūra Al-Mutaffiffyn
Sūrų turinys Puslapio numeris
 
Kilniojo Korano reikšmių vertimas - Kilniojo Korano sutrumpinto aiškinimo vertimas į turkų kalbą - Vertimų turinys

Kilniojo Korano reikšmių vertimas į turkų k., išleido Korano studijų interpretavimo centras.

Uždaryti