Check out the new design

पवित्र कुरअानको अर्थको अनुवाद - पवित्र कुर्आनको संक्षिप्त व्याख्याको टर्की भाषामा अनुवाद । * - अनुवादहरूको सूची


अर्थको अनुवाद सूरः: हिज्र   श्लोक:
قَالَ هَٰٓؤُلَآءِ بَنَاتِيٓ إِن كُنتُمۡ فَٰعِلِينَ
Lût -aleyhisselam- onlara misafirleri önünde alttan alarak şöyle dedi: "İşte bunlar size eş olabilecek kadınlar arasından benim kızlarım. Eğer şehvetinizi gidermek amacındaysanız onlarla evlenin.''
अरबी व्याख्याहरू:
لَعَمۡرُكَ إِنَّهُمۡ لَفِي سَكۡرَتِهِمۡ يَعۡمَهُونَ
-Ey Peygamber!- Senin hayatına yemin olsun ki Lût kavmi, şehvetlerinin azgınlığında gelip gitmektedirler.
अरबी व्याख्याहरू:
فَأَخَذَتۡهُمُ ٱلصَّيۡحَةُ مُشۡرِقِينَ
Güneşin doğma vakti girince onları helak edici şiddetli bir ses alıverdi.
अरबी व्याख्याहरू:
فَجَعَلۡنَا عَٰلِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِمۡ حِجَارَةٗ مِّن سِجِّيلٍ
Altını üstüne getirerek şehirlerini ters çevirdik ve üzerlerine sertleşmiş çamurdan taşlar yağdırdık.
अरबी व्याख्याहरू:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّلۡمُتَوَسِّمِينَ
Şüphesiz Lût kavminin yok oluşu hakkında zikredilen bu ayetlerde iyice düşünüp taşınan kimseler için ibretler vardır.
अरबी व्याख्याहरू:
وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٖ مُّقِيمٍ
Lût kavminin şehri, oradan geçmekte olan yolcuların gördüğü sabit bir yol üzerindedir.
अरबी व्याख्याहरू:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لِّلۡمُؤۡمِنِينَ
Şüphesiz bu olayda Müminlerin ibret alacakları işaretler vardır.
अरबी व्याख्याहरू:
وَإِن كَانَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡأَيۡكَةِ لَظَٰلِمِينَ
Sık ağaçlıklı orman içinde olan şehrin halkı, Şuayb’ın Kavmi de Allah’ı inkâr edip, peygamberleri Şuayb -aleyhisselam-‘ı yalanlamaları sebebiyle zalimlerdendi.
अरबी व्याख्याहरू:
فَٱنتَقَمۡنَا مِنۡهُمۡ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٖ مُّبِينٖ
Bu yüzden onları da azapla yakalayarak onlardan intikam aldık. Şüphesiz Lût kavminin şehri ve Şuayb’ın vatanı oradan geçen kimselerin görebileceği apaçık bir yol üzerindedir.
अरबी व्याख्याहरू:
وَلَقَدۡ كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡحِجۡرِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Doğrusu Hicr şehrinin halkı olan (Hicaz ve Şam arasında bir yer) Semûd kavmi de peygamberleri olan Salih -aleyhisselam-’ı yalanlamakla bütün peygamberleri yalanlamış oldular.
अरबी व्याख्याहरू:
وَءَاتَيۡنَٰهُمۡ ءَايَٰتِنَا فَكَانُواْ عَنۡهَا مُعۡرِضِينَ
Onlara gönderilen peygamberlerin Rabbinden getirmiş olduğu dinin doğruluğuna dair kanıtlar ve deliller verdik. Bunlardan biri de dişi devedir. Fakat onlar bu delillerden ibret almadılar ve onları umursamadılar.
अरबी व्याख्याहरू:
وَكَانُواْ يَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتًا ءَامِنِينَ
Onlar kendilerine, korktukları şeylerden güven içinde yaşayacakları evler yapmak için dağları kesip oyuyorlardı.
अरबी व्याख्याहरू:
فَأَخَذَتۡهُمُ ٱلصَّيۡحَةُ مُصۡبِحِينَ
Sabahladıklarında onları korkunç bir azap çığlığı yakalayıverdi.
अरबी व्याख्याहरू:
فَمَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ
Elde etmiş oldukları mallar ve evler, onlardan Allah’ın azabını engelleyemedi.
अरबी व्याख्याहरू:
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلسَّاعَةَ لَأٓتِيَةٞۖ فَٱصۡفَحِ ٱلصَّفۡحَ ٱلۡجَمِيلَ
Biz; gökleri, yeri ve onların arasında olan her şeyi hikmetsizce boşu boşuna yaratmadık. Biz bütün bunları yalnızca hak ile yarattık. Kuşkusuz kıyamet kaçınılmaz olarak gelmektedir. -Ey Peygamber!- Seni yalanlayanlardan yüz çevir ve onları güzel bir şekilde bağışla.
अरबी व्याख्याहरू:
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ ٱلۡخَلَّٰقُ ٱلۡعَلِيمُ
-Ey Peygamber!- Her şeyi yaratan ve her şeyi bilen senin Rabbindir.
अरबी व्याख्याहरू:
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ سَبۡعٗا مِّنَ ٱلۡمَثَانِي وَٱلۡقُرۡءَانَ ٱلۡعَظِيمَ
Elbette biz sana, yedi ayetten oluşan Fatiha suresini verdik. O Yüce Kur'an'dır.
अरबी व्याख्याहरू:
لَا تَمُدَّنَّ عَيۡنَيۡكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّنۡهُمۡ وَلَا تَحۡزَنۡ عَلَيۡهِمۡ وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِلۡمُؤۡمِنِينَ
Kâfirlerin bazı sınıflarına verdiğimiz geçici dünya malına göz dikme, seni yalanlamalarına üzülme ve Müminlere karşı da mütevazı ol.
अरबी व्याख्याहरू:
وَقُلۡ إِنِّيٓ أَنَا ٱلنَّذِيرُ ٱلۡمُبِينُ
-Ey Peygamber!- Onlara de ki: "Şüphesiz ben, azaptan açıkça sakındıran bir uyarıcıyım.''
अरबी व्याख्याहरू:
كَمَآ أَنزَلۡنَا عَلَى ٱلۡمُقۡتَسِمِينَ
Allah’ın kitaplarını kısımlara ayırarak, bir kısmına iman edip bir kısmını inkâr edenlerin başına Allah’ın indirdiği azap gibi bir azabın sizin de başınıza gelmesine karşı sizleri uyarıyorum.
अरबी व्याख्याहरू:
यस पृष्ठको अायतहरूका लाभहरूमध्येबाट:
• أن الله تعالى إذا أراد أن يهلك قرية ازداد شرهم وطغيانهم، فإذا انتهى أوقع بهم من العقوبات ما يستحقونه.
Allah Teâlâ bir şehri helak etmek istediğinde, onların kötülüklerini ve azgınlıklarını arttırır. Sonundaysa onları hak ettikleri cezayla cezalandırır.

• كراهة دخول مواطن العذاب، ومثلها دخول مقابر الكفار، فإن دخل الإنسان إلى تلك المواضع والمقابر فعليه الإسراع.
Azap indirilen yerlere girmek, -kâfirlerin mezarlıkları da azabın indiği yerlerden bir yerdir- haramdır. Eğer insan bu tür yerlere ve mezarlıklara girerse çabucak oralardan çıkması gerekir.

• ينبغي للمؤمن ألا ينظر إلى زخارف الدنيا وزهرتها، وأن ينظر إلى ما عند الله من العطاء.
Dünyanın süsüne ve şaşasına bakmak Mümine yakışmaz. Mümin, Yüce Allah'ın katından verdiğine bakmalıdır.

• على المؤمن أن يكون بعيدًا من المشركين، ولا يحزن إن لم يؤمنوا، قريبًا من المؤمنين، متواضعًا لهم، محبًّا لهم ولو كانوا فقراء.
Müminlerin müşriklerden uzak durması gerekir. Onların Mümin olmamalarına da üzülmez. Müminlere karşı da yakın ve mütevazı olması, fakir kimseler olsalar dahi onları sevmesi gerekir.

 
अर्थको अनुवाद सूरः: हिज्र
अध्यायहरूको (सूरःहरूको) सूची رقم الصفحة
 
पवित्र कुरअानको अर्थको अनुवाद - पवित्र कुर्आनको संक्षिप्त व्याख्याको टर्की भाषामा अनुवाद । - अनुवादहरूको सूची

मर्क्ज तफ्सीर लिद्दिरासात अल-कुर्आनियह द्वारा प्रकाशित ।

बन्द गर्नुस्