ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫ 77 ߝߐߘߊ ߘߏ߫ ߦߛߎߝߎ߫ ߝߐߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ - ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߔߘߋߞߎ

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 77

۞ قَالُوٓاْ إِن يَسۡرِقۡ فَقَدۡ سَرَقَ أَخٞ لَّهُۥ مِن قَبۡلُۚ فَأَسَرَّهَا يُوسُفُ فِي نَفۡسِهِۦ وَلَمۡ يُبۡدِهَا لَهُمۡۚ قَالَ أَنتُمۡ شَرّٞ مَّكَانٗاۖ وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا تَصِفُونَ

Yusuf'un kardeşleri dediler ki: Eğer o çaldı ise şaşılacak bir şey yok, daha önce onun öz kardeşi de çalmıştı. Bu sözleriyle Yusuf -aleyhisselam-'ı kastediyorlardı. Yusuf bu söylemiş oldukları söz ile çektiği eziyeti içinde gizledi ve onlara belli etmedi. İçinden onlar için şöyle dedi: "Ne kötü bir haset ve iş yapmaktasınız, bu başlı başına bir şerdir. Allah Teâlâ sizden sadır olan bu iftirayı hakkıyla bilmektedir."

ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:

• جواز الحيلة التي يُتَوصَّل بها لإحقاق الحق، بشرط عدم الإضرار بالغير.

Hakkın yerini bulması için yapılan hile, başkasına zarar vermemek şartı ile caizdir.

• يجوز لصاحب الضالة أو الحاجة الضائعة رصد جُعْل «مكافأة» مع تعيين قدره وصفته لمن عاونه على ردها.

Malını kaybeden ya da kaybettiği mala ihtiyacı olan kimsenin bulması için kendisine yardım eden kimseye miktarını ve vasfını belirleyerek ödül vermesi caizdir.

• التغافل عن الأذى والإسرار به في النفس من محاسن الأخلاق.

Eziyeti görmezden gelmek ve kendi içinde gizlemek güzel ahlaktandır.