ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ * - ߘߟߊߡߌߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ


ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: (70) ߝߐߘߊ ߘߏ߫: ߡߊ߬ߓߊߕߏ ߝߐߘߊ
أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّ ذَٰلِكَ فِي كِتَٰبٍۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
-Ey Resul!- Şüphesiz ki Yüce Allah'ın, gökte ve yerde olan her şeyi hakkıyla bildiğini bilmez misin? Göklerde ve yerde olan hiç bir şey O'na gizli kalmaz. Bütün bunların ilmi Levh-i Mahfuz'da kaydedilmiştir. Bütün bunların ilmi Yüce Allah için çok kolaydır.
ߊߙߊߓߎߞߊ߲ߡߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߟߎ߬:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• من نعم الله على الناس تسخير ما في السماوات وما في الأرض لهم.
Allah'ın insanlara bahşetmiş olduğu nimetlerinden biri de göklerde ve yerde olanları onların hizmetine sunmasıdır.

• إثبات صفتي الرأفة والرحمة لله تعالى.
Allah Teâlâ'nın rahmet ve şefkat sıfatları ispat edilmiştir.

• إحاطة علم الله بما في السماوات والأرض وما بينهما.
Allah'ın ilmi göklerde, yerde ve her iki arasında olanları kuşatmıştır.

• التقليد الأعمى هو سبب تمسك المشركين بشركهم بالله.
Körü körüne taklit etmek, müşriklerin Allah'a şirk koşmaya sarılmalarının sebebidir.

 
ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: (70) ߝߐߘߊ ߘߏ߫: ߡߊ߬ߓߊߕߏ ߝߐߘߊ
ߝߐߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ
 
ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ - ߘߟߊߡߌߘߊ ߟߎ߫ ߦߌ߬ߘߊ߬ߥߟߊ

ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫߸ ߡߍ߲ ߝߘߊߣߍ߲߫ ߞߎ߬ߙߊ߬ߣߊ ߞߘߐߦߌߘߊ ߕߌߙߌ߲ߠߌ߲ ߝߊ߲ߓߊ ߟߊ߫.

ߘߊߕߎ߲߯ߠߌ߲