ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌ߬ߘߊ߬ߟߌ ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫ 111 ߝߐߘߊ ߘߏ߫ ߘߍ߲߬ߞߣߍ߬ߦߊ߬ߓߊ߮ ߟߎ߬ ߝߐߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫ - ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߔߘߋߞߎ

ߟߝߊߙߌ ߘߏ߫: 111

إِنِّي جَزَيۡتُهُمُ ٱلۡيَوۡمَ بِمَا صَبَرُوٓاْ أَنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡفَآئِزُونَ

Şüphesiz ben; iman eden bu kullarımı Allah'a itaat hususunda ve sizden gördükleri eziyetlere karşı sabrettikleri için kıyamet günü cennet ile ödüllendireceğim.

ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:

• الكافر حقير مهان عند الله.

Kâfir kimse, Allah katında aşağılanmıştır.

• الاستهزاء بالصالحين ذنب عظيم يستحق صاحبه العذاب.

Salih kimseler ile alay etmek büyük bir günahtır. Bu günahı işleyen kimse azap olunmayı hakeder.

• تضييع العمر لازم من لوازم الكفر.

Ömrü zayi etmek, küfrün sebep olduğu şeylerdendir.

• الثناء على الله مظهر من مظاهر الأدب في الدعاء.

Dua esnasında Yüce Allah'a senada bulunmak; dua adabındandır.

• لما افتتح الله سبحانه السورة بذكر صفات فلاح المؤمنين ناسب أن تختم السورة بذكر خسارة الكافرين وعدم فلاحهم.

Allah Teâlâ, bu sureye Müminlerin kurtuluş özelliklerini sayarak başlamış, kâfirlerin hüsrana uğramaları ve kurtuluşa ulaşamayacakları zikri ile bitirmiştir. Bu son derece uygun olmuştur.