Check out the new design

Vertaling van de betekenissen Edele Qur'an - De Turkse vertaling van de samenvatting van de tafsier van de Heilige Koran * - Index van vertaling


Vertaling van de betekenissen Surah: Faatir   Vers:
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَعۡمَىٰ وَٱلۡبَصِيرُ
Kör ile gören kimsenin bir olmadığı gibi kâfir ile Mümin de makam olarak bir değildir.
Arabische uitleg van de Qur'an:
وَلَا ٱلظُّلُمَٰتُ وَلَا ٱلنُّورُ
Karanlıklar ile aydınlığın bir olmadığı gibi küfür ile iman da bir değildir.
Arabische uitleg van de Qur'an:
وَلَا ٱلظِّلُّ وَلَا ٱلۡحَرُورُ
Gölge ile sıcak rüzgâr bir olmadığı gibi cennet ile cehennem de içerik bakımından bir değildir.
Arabische uitleg van de Qur'an:
وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡأَحۡيَآءُ وَلَا ٱلۡأَمۡوَٰتُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُسۡمِعُ مَن يَشَآءُۖ وَمَآ أَنتَ بِمُسۡمِعٖ مَّن فِي ٱلۡقُبُورِ
Ölüler ile dirilerin bir olmadığı gibi, Müminler ile kâfirler de bir olamazlar. Allah, dilediği kimseye hidayetini işittirir. Ey Resul! Sen, kabirlerdeki ölüler gibi olan kâfirlere işittiremezsin.
Arabische uitleg van de Qur'an:
إِنۡ أَنتَ إِلَّا نَذِيرٌ
Sen; sadece Allah'ın azabı ile uyaran bir uyarıcısın.
Arabische uitleg van de Qur'an:
إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۚ وَإِن مِّنۡ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرٞ
Ey Resul! Şüphesiz biz seni, içerisinde şüphe olmayan bir hak ile; Müminler için Allah'ın hazırlamış olduğu o güzel karşılığı müjdeleyici ve kâfirler için Allah'ın hazırlamış olduğu elem verici azap ile uyarıcı olman için gönderdik. Geçmiş ümmetlerden her birine Allah'ın azabı ile uyaran bir peygamber gelmiştir.
Arabische uitleg van de Qur'an:
وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدۡ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ جَآءَتۡهُمۡ رُسُلُهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ وَبِٱلزُّبُرِ وَبِٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُنِيرِ
Ey Resul! Eğer kavmin seni yalanlarsa sabret! Kavmi tarafından yalanlanan ilk peygamber sen değilsin. Âd, Semûd ve Lût kavmi gibi senden önce gelip geçmiş olan ümmetler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara, Allah katından kendilerinin doğru olduğuna dair apaçık deliller ve iyice düşünüp dikkat eden kimseler için sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar getirmişlerdi.
Arabische uitleg van de Qur'an:
ثُمَّ أَخَذۡتُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۖ فَكَيۡفَ كَانَ نَكِيرِ
Bununla birlikte Allah'ı ve O'nun peygamberlerini inkâr ettiler ve peygamberlerin Allah katından getirdiklerini doğrulamadılar. Ben de onları helak ettim. Ey Resul! Onları helak ettiğim zaman benim onlara cezamın nasıl olduğuna bir bak!
Arabische uitleg van de Qur'an:
أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ أَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجۡنَا بِهِۦ ثَمَرَٰتٖ مُّخۡتَلِفًا أَلۡوَٰنُهَاۚ وَمِنَ ٱلۡجِبَالِ جُدَدُۢ بِيضٞ وَحُمۡرٞ مُّخۡتَلِفٌ أَلۡوَٰنُهَا وَغَرَابِيبُ سُودٞ
Ey Resul! Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın gökten yağmur suyunu indirdiğini, o su ile ürünlerin bulunduğu ağaçları suladığımızı ve kırmızı, yeşil, sarı ve bundan başka çeşitli renklerde ürünleri o ağaçlardan çıkardığımızı görmez misin? Yine dağlardan geçen beyaz, kırmızı, değişik renklerde ve simsiyah yollar yaptık.
Arabische uitleg van de Qur'an:
وَمِنَ ٱلنَّاسِ وَٱلدَّوَآبِّ وَٱلۡأَنۡعَٰمِ مُخۡتَلِفٌ أَلۡوَٰنُهُۥ كَذَٰلِكَۗ إِنَّمَا يَخۡشَى ٱللَّهَ مِنۡ عِبَادِهِ ٱلۡعُلَمَٰٓؤُاْۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ
Burada zikredilenler gibi insanlardan, hayvanlardan; deve, inek ve koyun gibi davarlardan da muhtelif renklerde olanlar vardır. Allah Teâlâ'nın makamını (gereğince) ancak âlimler yüceltirler ve O'ndan (gereğince yine) ancak âlimler korkarlar. Çünkü onlar; Allah'ın sıfatlarını, dinini ve kudretinin delillerini bilirler. Şüphesiz Allah Teâlâ; hiç kimsenin kendisine üstün gelemeyeceği şekilde mutlak güç sahibidir. O; kullarından tövbe edenlerin günahlarını çokça bağışlayandır.
Arabische uitleg van de Qur'an:
إِنَّ ٱلَّذِينَ يَتۡلُونَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ يَرۡجُونَ تِجَٰرَةٗ لَّن تَبُورَ
Şüphesiz resulümüze indirmiş olduğumuz Allah'ın kitabını okuyanlar, o kitabın içindekiler ile amel edenler, namazı en kamil şekilde kılanlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden zekât ve diğer yollar ile açıktan ve gizli olarak sarf edenler var ya; işte onlar, bu ameller ile Allah katında zarara uğramayacakları bir ticaret umarlar.
Arabische uitleg van de Qur'an:
لِيُوَفِّيَهُمۡ أُجُورَهُمۡ وَيَزِيدَهُم مِّن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ غَفُورٞ شَكُورٞ
Bu; Allah'ın onların amellerinin karşılığını tam bir şekilde vermesi ve ihsanından onlara daha da artırması içindir. Çünkü Allah; bunun ehlidir. Şüphesiz O; bu sıfatlar ile vasıflanmış olanların günahlarını çokça bağışlayan ve onların güzel amellerinin karşılığını bol bol verendir.
Arabische uitleg van de Qur'an:
Voordelen van de verzen op deze pagina:
• نفي التساوي بين الحق وأهله من جهة، والباطل وأهله من جهة أخرى.
Bir açıdan hak ve hak ehlinin; diğer bir açıdan da batıl ve batıl ehlinin birbirlerine eşit olabilmesi reddedilmiştir.

• كثرة عدد الرسل عليهم السلام قبل رسولنا صلى الله عليه وسلم دليل على رحمة الله وعناد الخلق.
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'den önce gönderilen peygamberlerin çokluğu, Allah'ın rahmetinin ve insanların ne kadar inatçı olduğunun delilidir.

• إهلاك المكذبين سُنَّة إلهية.
Yalancıların helak edilmesi ilahi bir kanundur.

• صفات الإيمان تجارة رابحة، وصفات الكفر تجارة خاسرة.
İman sıfatları kazançlı bir ticaret iken, küfür sıfatları ise zararlı bir ticarettir.

 
Vertaling van de betekenissen Surah: Faatir
Surah's Index Pagina nummer
 
Vertaling van de betekenissen Edele Qur'an - De Turkse vertaling van de samenvatting van de tafsier van de Heilige Koran - Index van vertaling

Uitgegeven door het Tafsier Centrum voor Koranstudies.

Sluit