Check out the new design

د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه * - د ژباړو فهرست (لړلیک)


د معناګانو ژباړه سورت: نحل   آیت:
وَلَا تَتَّخِذُوٓاْ أَيۡمَٰنَكُمۡ دَخَلَۢا بَيۡنَكُمۡ فَتَزِلَّ قَدَمُۢ بَعۡدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُواْ ٱلسُّوٓءَ بِمَا صَدَدتُّمۡ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَكُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞ
Ettiğiniz yeminleri, arzularınıza uyup da dilediğiniz zaman bozup, dilediğiniz zaman da onlara vefa göstererek birbirinizi dolandırdığınız birer tuzağa dönüştürmeyin. Şüphesiz siz eğer böyle yaparsanız; ayaklarınız sabit olmasının ardından dosdoğru yoldan kayıverir de azabın tadına bakarsınız. Allah’ın yolundan sapmanız ve başkalarını da saptırmanız sebebiyle sizin için iki misli azap vardır.
عربي تفسیرونه:
وَلَا تَشۡتَرُواْ بِعَهۡدِ ٱللَّهِ ثَمَنٗا قَلِيلًاۚ إِنَّمَا عِندَ ٱللَّهِ هُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
Allah'a verdiğiniz sözleri bozarak ve onlara bağlı kalmayarak az bir dünya malına değiştirmeyin. Biliniz ki Allah’ın katından, sizin için dünyada olan zafer, ganimetler ve ahirette Allah’ın katında olan daimî nimetler, sözlerinizi bozarak elde ettiğiniz az bir dünya malından daha hayırlıdır.
عربي تفسیرونه:
مَا عِندَكُمۡ يَنفَدُ وَمَا عِندَ ٱللَّهِ بَاقٖۗ وَلَنَجۡزِيَنَّ ٱلَّذِينَ صَبَرُوٓاْ أَجۡرَهُم بِأَحۡسَنِ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
-Ey İnsanlar!- Sahip olduğunuz mallar, lezzetler ve nimetler ne kadar çok olsalar da tükenecektir. Oysa Allah’ın katında olan mükâfatlar kalıcıdır. Nasıl olur da fani olanı kalıcı olana tercih edersiniz? Muhakkak verdikleri söze ve onları bozmamaya sabır gösterenleri yaptıkları ibadetlerin en güzeliyle mükâfatlandırarak ödüllendireceğiz. Onları, her bir iyiliğe karşılık on mislinden yedi yüz misline ve daha çok katlarına kadar ödüllendireceğiz.
عربي تفسیرونه:
مَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا مِّن ذَكَرٍ أَوۡ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤۡمِنٞ فَلَنُحۡيِيَنَّهُۥ حَيَوٰةٗ طَيِّبَةٗۖ وَلَنَجۡزِيَنَّهُمۡ أَجۡرَهُم بِأَحۡسَنِ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Allah’a iman etmiş olan erkek veya kadın, her kim dine uyan salih bir amel işlerse, ona dünyada Allah’ın kaderine razı olduğu, kanaat ettiği ve ibadetlerini yapmaya muvaffak kıldığımız güzel bir hayat yaşatacağız. Muhakkak o kimseleri ahirette, dünyadaki salih amellerden yaptıkları en güzel amelin mükâfatlarıyla mükâfatlandıracağız.
عربي تفسیرونه:
فَإِذَا قَرَأۡتَ ٱلۡقُرۡءَانَ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّيۡطَٰنِ ٱلرَّجِيمِ
-Ey Mümin!- Kur’an okumak istediğin zaman, Allah Teâlâ’dan seni Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytanın vesveselerinden korumasını iste.
عربي تفسیرونه:
إِنَّهُۥ لَيۡسَ لَهُۥ سُلۡطَٰنٌ عَلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَلَىٰ رَبِّهِمۡ يَتَوَكَّلُونَ
Muhakkak ki Şeytan, Allah'a iman ederek, bütün işlerinde bir tek Rablerine güvenip, itimat etmiş olan kimseler üzerinde hakimiyet kuramaz.
عربي تفسیرونه:
إِنَّمَا سُلۡطَٰنُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يَتَوَلَّوۡنَهُۥ وَٱلَّذِينَ هُم بِهِۦ مُشۡرِكُونَ
Şeytan kendisini dost edinenlere ve yoldan çıkarmasında ona itaat edenlere verdiği vesvese ile hakimiyetini kurar. Zira onlar, şeytanın yoldan çıkartması sebebiyle Allah’a ortak koşarlar ve Yüce Allah ile beraber başkalarına ibadet ederler.
عربي تفسیرونه:
وَإِذَا بَدَّلۡنَآ ءَايَةٗ مَّكَانَ ءَايَةٖ وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مُفۡتَرِۭۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ
Eğer Kur’an’dan bir ayetin hükmünü başka bir ayetle kaldırsak -Yüce Allah, bir hikmete bağlı olarak Kur’an’dan hangi hükmün kaldırılıp, hangilerinin kaldırılmayacağını en iyi bilendir- hemen şöyle derler: -Ey Muhammed!- Muhakkak sen, Allah’a karşı yalanlar uyduran bir yalancısın. Tam aksine; onların çoğu bir hükmün, kusursuz ilahi bir hikmetten ötürü kaldırılmış olduğunu bilmezler.
عربي تفسیرونه:
قُلۡ نَزَّلَهُۥ رُوحُ ٱلۡقُدُسِ مِن رَّبِّكَ بِٱلۡحَقِّ لِيُثَبِّتَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَهُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُسۡلِمِينَ
-Ey Peygamber!- Onlara de ki: “Cebrail -aleyhisselam- bu Kur'an'ı Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın katından hiçbir hata, değiştirme ve bozukluk barındırmayan bir hakikatle, Allah’a iman edenleri her yeni bir ayet indiğinde ve bazılarının hükmü kaldırıldığında imanları üzerine kararlı kılması, hakka götüren bir rehber ve elde ettikleri değerli mükâfattan ötürü Müslümanlara bir müjde olması için indirmiştir.
عربي تفسیرونه:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• العمل الصالح المقرون بالإيمان يجعل الحياة طيبة.
İmanla beraber işlenilen salih ameller hayatı güzel kılar.

• الطريق إلى السلامة من شر الشيطان هو الالتجاء إلى الله، والاستعاذة به من شره.
Şeytanın şerrinden selamette olmanın yolu, Allah’a iltica etmek ve şerrinden O'na sığınmaktır.

• على المؤمنين أن يجعلوا القرآن إمامهم، فيتربوا بعلومه، ويتخلقوا بأخلاقه، ويستضيئوا بنوره، فبذلك تستقيم أمورهم الدينية والدنيوية.
Müminlerin üzerine düşen, Kur’an’ı önder edinmeleri, bilgisiyle yetişmeleri, ahlakıyla ahlaklanmaları ve onun ışığıyla aydınlanmalarıdır. Böylece Kur'an ile dinî ve dünyevi işleri dosdoğru olur.

• نسخ الأحكام واقع في القرآن زمن الوحي لحكمة، وهي مراعاة المصالح والحوادث، وتبدل الأحوال البشرية.
Vahyin indiği dönemde, Kur’an’ın bazı hükümlerinin kaldırılması hikmet gereği gerçekleşmiştir. Bu hikmet maslahatların/faydaların, yaşanan olaylar ve insani koşulların değişmesinin gözetilmesidir.

 
د معناګانو ژباړه سورت: نحل
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه - د ژباړو فهرست (لړلیک)

د مرکز تفسیر للدراسات القرآنیة لخوا خپور شوی.

بندول