د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر فی تفسیر القرآن الکریم ترکۍ ژباړه * - د ژباړو فهرست (لړلیک)


د معناګانو ژباړه آیت: (46) سورت: الإسراء
وَجَعَلۡنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ أَكِنَّةً أَن يَفۡقَهُوهُ وَفِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٗاۚ وَإِذَا ذَكَرۡتَ رَبَّكَ فِي ٱلۡقُرۡءَانِ وَحۡدَهُۥ وَلَّوۡاْ عَلَىٰٓ أَدۡبَٰرِهِمۡ نُفُورٗا
Kur'an'ı anlamalarına engel olmak için kalplerine örtüler yaptık. Onu duyduklarında faydalanmamaları için de kulaklarına ağırlıklar koyduk. Eğer Kur'an'da Rabbini bir tek olarak zikredip/anıp sözde ilahlarını anmadığında onlar da tevhidi Allah'a halis kılmaktan uzak bir şekilde arkalarını dönüp giderler.
عربي تفسیرونه:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• الزعم بأن الملائكة بنات الله افتراء كبير، وقول عظيم الإثم عند الله عز وجل.
Meleklerin Allah'ın kızları olduklarını iddia etmek, büyük bir iftiradır ve Allah -Azze ve Celle-'nin katında çok büyük bir günahtır.

• أكثر الناس لا تزيدهم آيات الله إلا نفورًا؛ لبغضهم للحق ومحبتهم ما كانوا عليه من الباطل.
İnsanların çoğu hakka buğuz etmelerinden ve üzerinde oldukları batıla olan sevgilerinden dolayı, Allah'ın ayetleri, yalnızca onların nefretlerini arttırır.

• ما من مخلوق في السماوات والأرض إلا يسبح بحمد الله تعالى فينبغي للعبد ألا تسبقه المخلوقات بالتسبيح.
Göklerde ve yerde ne kadar yaratılmış varsa hepsi Allah -Subhânehu ve Teâla-'yı hamt ile tespih ederler. Kulun yapması gereken Allah'ı tespih etmede, yaratılmışların onu geçmemeleridir.

• من حلم الله على عباده أنه لا يعاجلهم بالعقوبة على غفلتهم وسوء صنيعهم، فرحمته سبقت غضبه.
Allah'ın kullarına karşı halim olması (yumuşaklıkla muamelesi) sebebiyle içinde bulundukları gaflet ve işledikleri günahlar sebebiyle onları cezalandırmada acele etmez. Çünkü rahmeti gazabını geçmiştir.

 
د معناګانو ژباړه آیت: (46) سورت: الإسراء
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر فی تفسیر القرآن الکریم ترکۍ ژباړه - د ژباړو فهرست (لړلیک)

د المختصر فی تفسیر القرآن الکریم ترکۍ ژباړه، د مرکز تفسیر للدراسات القرآنیة لخوا خپور شوی.

بندول