Check out the new design

د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - شعبان بریتش * - د ژباړو فهرست (لړلیک)

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

د معناګانو ژباړه سورت: هود   آیت:
فَلَا تَكُ فِي مِرۡيَةٖ مِّمَّا يَعۡبُدُ هَٰٓؤُلَآءِۚ مَا يَعۡبُدُونَ إِلَّا كَمَا يَعۡبُدُ ءَابَآؤُهُم مِّن قَبۡلُۚ وَإِنَّا لَمُوَفُّوهُمۡ نَصِيبَهُمۡ غَيۡرَ مَنقُوصٖ
Öyleyse sakın onların ibadet ettiği şeylerden kuşkun olmasın ki onlar, daha önce babalarının ibadet ettiği gibi ibadet ediyorlar Biz, onlara paylarını hiç eksiksiz olarak vereceğiz.
عربي تفسیرونه:
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ فَٱخۡتُلِفَ فِيهِۚ وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَقُضِيَ بَيۡنَهُمۡۚ وَإِنَّهُمۡ لَفِي شَكّٖ مِّنۡهُ مُرِيبٖ
Musa’ya kitap vermiştik. Onda ihtilaf ettiler. Daha önce Rabbin tarafından verilmiş bir söz olmasaydı, aralarında (azabın gelmesi için) hükmedilmiş olurdu. Onlar, hâlâ ondan şek ve şüphe içindedirler.
عربي تفسیرونه:
وَإِنَّ كُلّٗا لَّمَّا لَيُوَفِّيَنَّهُمۡ رَبُّكَ أَعۡمَٰلَهُمۡۚ إِنَّهُۥ بِمَا يَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ
Rabbin onların yaptıklarının karşılığını tam olarak verecektir. Allah, onların yapmakta olduğu her şeyden haberdardır.
عربي تفسیرونه:
فَٱسۡتَقِمۡ كَمَآ أُمِرۡتَ وَمَن تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطۡغَوۡاْۚ إِنَّهُۥ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Kuşkusuz O, yapmakta olduğunuz her şeyi görendir.
عربي تفسیرونه:
وَلَا تَرۡكَنُوٓاْ إِلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ ٱلنَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِنۡ أَوۡلِيَآءَ ثُمَّ لَا تُنصَرُونَ
Zalimlere yönelmeyin, yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah’tan başka bir veliniz/yardımcınız olmaz. Sonra yardım da görmezsiniz.
عربي تفسیرونه:
وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ طَرَفَيِ ٱلنَّهَارِ وَزُلَفٗا مِّنَ ٱلَّيۡلِۚ إِنَّ ٱلۡحَسَنَٰتِ يُذۡهِبۡنَ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ ذَٰلِكَ ذِكۡرَىٰ لِلذَّٰكِرِينَ
Gündüzün iki ucunda ve gecenin ilk saatlerinde namaz kıl, iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir hatırlatmadır.
عربي تفسیرونه:
وَٱصۡبِرۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Sabret, Allah iyilerin ecrini zayi etmez.
عربي تفسیرونه:
فَلَوۡلَا كَانَ مِنَ ٱلۡقُرُونِ مِن قَبۡلِكُمۡ أُوْلُواْ بَقِيَّةٖ يَنۡهَوۡنَ عَنِ ٱلۡفَسَادِ فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّنۡ أَنجَيۡنَا مِنۡهُمۡۗ وَٱتَّبَعَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَآ أُتۡرِفُواْ فِيهِ وَكَانُواْ مُجۡرِمِينَ
Sizden önceki asırlarda, yeryüzünde bozgunculuktan men eden faziletli kimseler bulunsaydı ya. Fakat onlar arasından, ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi müstesna (böyle yaptı). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Günahkâr oldular. @درست کوونکی
Sizden önceki asırlarda, yeryüzünde bozgunculuktan men eden faziletli kimseler bulunması bulunsaydı ya. Fakat onlar arasından, ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi müstesna (böyle yaptı). Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Günahkâr oldular.
عربي تفسیرونه:
وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهۡلِكَ ٱلۡقُرَىٰ بِظُلۡمٖ وَأَهۡلُهَا مُصۡلِحُونَ
Rabbin, halkı ıslah edici olan ülkeleri zulmederek helak edecek değildir.
عربي تفسیرونه:
 
د معناګانو ژباړه سورت: هود
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - شعبان بریتش - د ژباړو فهرست (لړلیک)

ژباړه شعبان بریتش. دې ته د رواد الترجمة مرکز تر څارنې لاندې انکشاف ورکړل شوی، او اصلي ژباړې ته د نظرونو څرګندولو، ارزونې، او دوامداره پرمختګ او بیاکتنې لپاره فرصت شتون لري.

بندول